Benim gözlemlerimde, öncelikli olarak Ateist kesim Satanizm‘e yöneliyor.
Çünkü Ateist insanlar “Allah”ın kitabını kötü ve saçma bulmaktalar. Bazıları ise gerçek Tanrıyı bulma uğraşlarındadırlar. Bundan sonra da kendilerine sunulan Kosher ruhani yollardan hiçbirini beğenmedikleri için (çünkü bu yollar da genel olarak çöp) kendilerini tek çare olarak inançsızlığa yöneltiyorlar. Eğer bir insan uzun süre Ateist kalmış ise ruhaniyete ve astral boyutlara olan inancını tamamı ile kaybetmiştir. Çoğu öldükten sonra hiçlik olacağı gibi şeylere inanmaktadırlar. Bu yanlış bir düşünce tarzıdır dostlarım. Her insanın ruhu vardır ve öldükten, yani ruh bedenden çıktıktan sonra ne olacağını merak ediyorsanız bunun için “Ölümden Sonra” adlı bir makale yazmayı düşünüyoruz, şimdilik fazla detaya girmeden biraz söz etmekten zarar gelmez.
Öncelikle geçmişte uzun zaman Ateist kalmış birisiyim. Hem de aşırı derecede bir inançsızlığım vardı. Satanizm’i keşfedene kadar öyleydi.
Şimdi size ayrıntılara girmeden kısaca anlatacağım. YHWH (veya Yehova, Jehova, ve Yahweh. Veya Allah. Hepsi tıpatıp aynı pislik.) yani sizin anlayacağınız şekilde “Allah” vardır. Bu öldükten sonra “Allah”‘ın yanına gideceğiz anlamına gelmez. YHWH insan ruhlarını hapsedip tıpkı Matrix filmindeki gibi hapseden, küp şeklinde devasa bir cisimdir (kaynak https://web.archive.org/web/20120405153145/http://www.luciferianliberationfront.org/borg.html ). Müslüman, Yahudi, Hristiyan insanlar (veya Yahweh’in enerjilerine kendilerini yeterince maruz bırakmış, öğretileriyle kendilerini yeterince pasif birer koyun haline getirmiş herkes) enerjilerini bu devasa küpe bağlamışlardır, sonuçta ona ibadet edip, enerji gönderip duruyorlar ve öldükten sonra bu koca küpün içine çekilip, ruhları bir pil gibi kullanılacaktır.
Ateistlerin ruhları ise astral boyutlarda boş boş dolanacaktır. Bazı ruhlar kendiliğinden dünyaya reenkarne olur, bazıları ise bu sürece karşı gelir ve zamanla sonsuza dek yok olur, yani hiçlik. İnandıkları şeye kavuşuyorlar bir nevi, bunun da sebeplerine bu konuya odaklandığımız yazımızda değineceğiz.
Şimdi gelelim asıl konuya, Ateist kesimin Satanizm’e daha fazla yöneldiğini söylemiştim. İnançsızlıktan tekrar dinimize yönelmek sudan çıkmış bir balık etkisi yaratabilir. İlk başlarda inanıp tekrar inancınızı yitirmek tamamen Ateist psikolojisidir. İnanmaktan ziyade bizim dinimiz keşfedilir, gerek Tanrılarımızdan (Demonlar) olsun gerek Şeytan’dan olsun işaretler alırsınız. Aynı zamanda da bizim dinimiz inançtan ziyade bilgidir. Bahsettiğimiz ve iddia ettiğimiz her şey bireyler tarafından kişisel araştırmalarla da objektif şekilde kanıtlanabilir. Gerek ruhaniyet olsun, gerek antik tarih olsun; bunlar değişmez şeylerdir.
Tamamen inancını yitirmiş ve buna ikna olmak isteyen kişiler için de tavsiyem şudur;
Astral seyahat yapın ve astral boyutlarda gezinin. Göreceksiniz ki ruh gerçekten var ve bedeni terk edip gezintiye çıkabiliyor. Bu sadece en basit yöntemlerden birisidir.
Biz Satanistler ruhani boyuta ulaşmak için çakra meditasyonları yaparız, çakralarımızı açarız ve ruhani varlıklar ile daha kolay iletişime geçeriz. Eğer yeterince yüksek bir derecede ruhani gelişim elde ederseniz Demonları da, başka astral varlıkları da insanları gördüğünüz gibi görebilirsiniz. Tek gereken şey ruhunuzu güçlendirmek ve ruhani boyutun kapılarını aralamak.
Ateizm’den dinimize mensup olan insanlar bir zaman sonra inançlarını yitirebiliyorlar. Çünkü sabırsızlık ediyorlar ve hemen bir işaret, kanıt bekliyorlar. Tanrılarımız bizlere işaret vermekten çekinmez, ancak psikolojik ve ruhsal olarak hazır olmayan insanlara kendilerini daha zor hissettirirler. Elbette ki pis melekler gibi kaldıramayacağımız kadar enerjiyi bize yüklemek de pekala imkanları dahilinde, ama onların amaçları bize kötü tecrübeler yaşatmak değil, hele de zorla.
İşaret alamayıp umutsuzluğa kapılan insanlar Satanizm’e de inançlarını yitirebiliyorlar. Sabırlı ve iradeli olmalısın, kendini geliştirmelisin ve hemen pes etmemelisin. Biz insanlar ruhani açıdan bayağı kapalıyız -kapatıldık-, tek yapmamız gereken bunu aşmak.
Şeytan’a adandıktan sonra ailemize katılırsınız. Biz Satanistler olarak hepimiz bir aileyiz. Şeytan her Satanist bireyden kendisini ruhani açıdan geliştirip mükemmelleştirmesini ister. Hiçbir şeye zorunluluğumuz ve zorlama yoktur. O sadece iyiliğimizi istiyor, gerisi sana kalmış. Burada yazdıklarım Satanistlerin zorunluluğu değil, birey olarak sorumluluklarıdır. Teknik olarak hiçbir şey yapmamak bile mümkündür ama Tanrılar kendilerine ve insanlığa yardım edenleri daha çok severler. Özellikle de şu an dünyayı demir yumruğuyla kontrol etmeye uğraşan Yahweh kolektifini yoketmek ana sorumluluklarımızdan biridir. Bunun için de “Ters Tevrat Ayinleri” (RTR) yaparız ve Yahweh’in bizden çalarak edindiği güç yapısını bozarız.
Bu da zorunlu değildir ancak savaşmamız gerekiyor. Eğer bu tarz eylemlere katılırsanız Tanrılarımızın gözünde yükselir ve sevilirsiniz. Ve de bu savaş bizim savaşımız, Tanrılarımızın değil. En nihayetinde onlar hiçbir şeye ihtiyaç duymazlar ve sadece bize olan sevgilerinden ötürü yüzyıllardır yanımızda, bizimle ve hatta bizim adımıza savaşıyorlar. RTR’ları Tanrılarımızın rehberliğinde sadece son birkaç yılda düzenli ve organize bir şekilde yapmaya başladık ve bunlar insanlığın özgürleşmesinde son derece etkili çalışmalar. Bizler için bizim savaşımızı savaşan Tanrılarımıza destek olmak yazılı olarak olmasa bile vicdanen görevimizdir.
Ateistler rahat insanlardır, kafalarının rahat olmasını ve kafaya birşeyler takmak istemezler. En çok bilime yönelik veya mantıklı şeyler bulmak isterler.
Satanizm bilgeliğin ve mantığın dinidir, zaten dinimizi Ateistlere detaylarıyla açıklayınca genelde mantıklı geliyor ancak yinede bir şeylere emin olmak istiyorlar. Yaşadıkları ruhani tecrübelerin psikolojik olduğunu düşünüyorlar. Mesela adandıktan sonra enerjik, coşkulu ve mutlu bir hisse kapılırsınız. Bunu placebo olarak düşünüyorlar ancak öyle değildir. YHWH ile olan tüm negatif enerji bağlarını koparttığınız ve de ilk defa Tanrılarımızın muazzam enerjilerine maruz kaldığınız için böyle hissediyorsunuz.
Veya trans halindeyken ruhani bir varlığın sesini duymak. Bunu ise beynin bir oyunu, beynin içindeki ses olduğunu düşünüyorlar.
Boşluk meditasyonu yaparken eğer yakınlarınızda bir Demon var ise ve onun size dokunmasını isterseniz mesela ” Eğer beni duyuyorsan burnuma dokun” derseniz, (ister dışardan sesli bir şekilde, veya içinizden geçirerek). Çevrenizde ruhani bir varlık var ise sizi duyup dokunacaktır. Transa girerseniz daha etkili olur, ancak önceden Ateist iseniz bunun da bir beyin oyunu olduğunu düşünebilirsiniz. Bu düşünceler ile asla kendinizi geliştiremezsiniz ve ikna edemezsiniz. Benim tavsiyem Şeytan’a adandıktan sonra işaretler aramanız. Çünkü Satanist olmayan bireyler Tanrılarımızın korumasında değillerdir ve parazitlerin saldırısına veya yanıltmalarına gelebilirsiniz. Parazitler astral boyutta yaşayan varlıklardır ve ruhanileşmeye, Satanizmi keşfedenlere daha da sıklıkla saldırırlar. Onları korkuturlar ve tekrar İbrahimi inançlara yönelmelerini sağlarlar veya düşünceleri ile oynarlar. Satanistlere saldıramazlar çünkü Şeytan bizleri koruması için bir gardiyan demon görevlendirir. Gardiyan demon sizi YHWH’e bağlı tüm varlıklara karşı korur ve kendinizi güvende ve mutlu hissedersiniz. Aynı zamanda da Satanistler genel olarak güç meditasyonu uyguladıkları için kendilerini korumayı da daha iyi bilirler. Adandıktan sonra emin olmak daha faydalı ve kesindir. Üstelik bize ulaşıp aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz ve eğer isterseniz aramıza katılabilirsiniz.
Unutmayın, tesadüf diye bir şey yoktur.
-Adel Raven