Bilgiler için kaynak, Joy of Satan‘daki Şeytan sayfasıdır.
Çok uzun yıllar boyunca Şeytan hakkında çok fazla yalan ve yanlış bilgi yayıldı. Düşmanlarımız Şeytan‘ı boynuzlu, kuyruklu, elinde tırpan olan kötü bir canavar olarak tanımladı. Ancak birçoğumuz Onu gördü, Onunla konuştu ve hatta Onun tarafından astral olarak dokunulanlarımız var. Neredeyse hepimiz Onun görünüşü konusunda hemfikiriz, ve Şeytan öyle çirkin, korkunç bir görünüme sahip değildir. Düşmanlarımız Şeytan‘a karşı kötü bir algı oluşmasını sağlamak için bu tarz söylentiler çıkardılar. Düşmanın sözde “din”leri fazla uzun bir zamandır, Şeytan ve Demon’ların nasıl göründüğüne inandıklarına dair kitaplar yazıp insanları da kandırdılar, ancak bunlar küfür dolu yalanlardan başka hiçbir şey değildir. Kırmızı derili, “ayakları ters” bir keçi adam da değildir, Şeytan Cadılar Bayramı canavarlarına da benzemez. Ateş püskürten kırmızı gözleri veya yarasa gibi kanatları yoktur. Bu tarz benzetmelerin hepsi Onu aşağılamaya, küfür etmeye, hakaret etmeye yöneliktir. Şeytan, yaygın inanışın aksine çok güzel ve zariftir; hem içi hem de dışı. Satanizmin “karanlık” ile sürekli olarak yanlış ve anlaşılmadan ilişkilendirilmesinin tam aksine, Şeytan sıklıkla aşağıdaki resimlerlee aynı şekilde uzun, beyaz bir kaftan giymektedir. Kendisi Orion İmparatorluğunun Nordik Tanrılarının En Üst Lideridir. Birçoğumuz Onu sıklıkla görürüz, ve görenler de görmeyenler de Onunla çok yakın bir ilişki içindedir. Görünüşü aşağıdaki resimlerle neredeyse tıpatıp aynıdır, tek fark genellikle kanatlarıyla görünmemesidir.
Bu resimler Şeytan’ın görünümünden esinlenen insanlar tarafından çizilmiştir.
Şeytan Baba’nın Mühürleri. Kupanın içinde ankh olan mühür, içinde hayat iksirini barındıran Lucifer’ın Kâsesi’ni temsil eder. Ölümsüzlüğün “Kutsal Kâse”si budur. Kutsal Kâse, 666 Güneş Çakrasıdır.
- Şeytan‘ın günü Pazartesidir.
- Renkleri mavi, kırmızı ve siyahtır.
- Sümerlerin Tanrısı EA’dır, aynı zamanda da “Dünyanın Lordu” anlamına gelen Enki olarak da bilinir. Melek Taus da günümüzde bile Şeytan‘a “tapan” Yezidi halkının Şeytan‘ı andığı isimdir, o da Şeytan‘dır. Aynı zamanda da Türk’lerin İslam’a düşmeden önceki asıl dinlerinin baştanrısı olan Tengri, ve Tengri ile çok yakından ilişkili olan Odin de Şeytan‘dır.
- Kutsal hayvanları yılan, keçi, karga, tavuskuşu ve ejderhadır.
- Onun sayıları 13, 666 ve 4’tür. [666 mükemmellik ve EBEDİ yaşamın sayısıdır]
- Onun burçları [Su Taşıyıcı] Kova ve [Keçi/Keçi Balık (“Goatfish“)] Oğlak burcudur.
- Gezegenleri Üranüs ve Venüs’tür [Sabah Yıldızı lakabı buradan gelir].
- Onun yönleri hem Güney hem de Doğu’dur, ritüellerde Doğu kullanılır.
- Şeytan‘ın en önemli günü, Güneş’in Oğlak burcuna 1 derece açıyla girmiş olduğu 23 Aralık’tır. Kış Gündönümünün ertesi günü Şeytan‘ın Günüdür, ve her adanmış Satanist tarafından anılması/kutlanması gerekir. [Bu Şeytan’dan direkt, kişisel olarak dikte edilmiştir.]
İnsanlığın asıl tanrısı Şeytan‘dır. Onun istediği şey insanların ruhani bir şekilde güçlenip ölümsüzlüğe ulaşmasıdır. İnsan ruhu aslında güçlüdür ama insanlar kendilerini aciz bir varlık olarak sınırlamışlardır. Aslında irade ettiğimiz her şeyi yapabiliriz, Şeytan bize bu yetiyi vermiştir.
Şimdi makul bir soru şu olacaktır, madem öyle neden Şeytan bu güne kadar hep kötü bir varlık olarak bilindi?
Sebebi basit. YHWH (başka isimlerinin yanında Jehova, Yehova, Yahweh, Elohim veya Allah adıyla da bilinir), yani Yahudilerin, tüm İbrahimi inançların “tanrısı”, Gerçeği ve doğruyu saptırarak Şeytan‘a kötü bir imaj yaratmıştır.
Yahudiler, Müslümanlık ve Hristiyanlığın çıkış noktasıdır. Yani bu iki İbrahimi “dini” de Yahudiler yaratmıştır ve kontrol etmektedir. Zaten Kuran-Tevrat-İncil birbirine çok benzer, ve amaçları aynıdır.
YHWH’in amacı dünyayı tamamen ele geçirmek ve insanlığın ruhani enerjilerini tıpkı bir ineği sağar gibi sömürmektir.
İnsanlığın asıl tanrısı Şeytan ve bizler, insanlığın aydınlanması, Gerçekleri fark etmesi ve barışı getirmek için onlar ile savaşmakla yükümlüyüz.
Yahudiler sürekli insanları birbirlerine düşman ediyorlar, savaş çıkarmaya çalışıyorlar ve başarıyorlar. Günümüzdeki IŞİD bunun küçük bir örneğidir. Hatta geçtiğimiz günlerdeki 6 Nisan olayları da onlarla yakından bağlantılıdır.
Kısacası Yahudilerin anlattığı peri masallarına inanmayın, gözlerinizi açın ve daha geç değilken kendinizi kurtarın, çünkü siz otururken gelip sizin yerinize sizi kurtaracak bir figür yok. Şeytan yolu gösterir, ama yürüyüp yürümeme seçimini insana bırakır. “Herkesin kendi doğasının emirlerini takip etmesine izin veririm, ama bana karşı gelen buna feci şekilde pişman olacaktır.” (Şeytan‘ın Kara Kitabı Kitab-ı Celve’den)
Yine “Paradise Lost”tan, Şeytan’ın Sarayını betimlemiş bir John Martin tablosu:
Peki insanları kim yaratmıştır? Evet, Şeytan.
Yaratılış, DNA ve Nükleotid
“Dört maddenin, dört zamanın ve dört köşenin yaratılmasına izin verdim, çünkü bunlar varlıklar için gerekli olan şeyler.”
–Şeytan
Burada elbette DNA’nın yapıtaşları olan Adenin, Timin, Guanin ve Sitozin’den bahsedilen bir alegori var. Şeytan bizim evrimimizi çok gelişmiş genetik mühendisliğiyle hızlandırdı ve ilkel “maymun”lar olmaktan kurtardı; ve Tanrılarımızla birlikte antik uygarlıklardaki insanlara tarım, matematik, felsefe, fizik, etik ve ruhaniyet gibi çok önemli konuları öğretti. Şeytan bizi yarattı derken burada bahsedilen budur, gökyüzünde oturan bir babacığın ol deyip olması gibi saçma bir fikir değildir.
“Şeytan “Tanrıların sırları”nı DNA’mıza kodlamıştır ve “Yılanı Yükselt”tmenin tam ve bütün aktifleşmesi Magnum Opus’a yol açar – yani Tanrılığa Evrim. Sonsuz Hayat. Ölümsüzlük Armağanı. Bu gerçek yaratıcımızın en başından niyeti olan şeydi zaten.Başka bir yazıtta ise (Enki‘yle yakından ilişkilendirilen ve yine Onun anıldığı isimlerden biri olan) Melek Taus’un insan genomundan sorumlu olduğu belirtiliyor. DNA 4 bileşimden oluşur: Adenin, Timin, Guanin ve Sitozin. Sınırsız çeşitliliğe sahip şekillerde eşleşebilip yerlerine bağlı kalırlar. Hinduizm’de Sanat (Şeytan‘ın doğudaki ismi, aynı zamanda Satan’ın bir anagramıdır), Melek Taus’la bağlantılıdır. O insanlığa “4 Kumara”yı (Sanaka, Sanatana, Sanandana ve Sanatkumara), ya da başka bir deyişle “Brahma’nın 4 Oğlu”nu vermiştir, ve bunlardan beşincisi ve diğer dördünün kaynağı olan “sonsuz” bir güç kaynağı olan “Eter” için bir isimdir. Elementler tüm varlık için vazgeçilmezdir ve ruhu oluşturur.Sadece bunlarla kalmayıp biraz coğrafya değiştirirsek Mısırlılarda da Şeytan’ın, Satan’ın kutsiyetinin bilindiğini görüyoruz:
“Ben yılları sonsuz olan yılan Sata’yım.
Yatıp ölürüm. Her gün tekrar doğarım.
Ben dünyanın en derin köşelerinde dolanan Sa-en-ta yılanıyım. [1] Yatıp ölürüm. Doğarım, yenilenirim, her gün gençliğimi yenilerim. [2]”
– M.Ö 1700+, Mısır Ölüler Kitabı.”
Bu makale en önemli Tanrımız olan Şeytan hakkında olduğu için zamanla daha fazla bilgi eklenecektir.