( https://www.satanisgod.org/www.angelfire.com/empire/serpentis666/garden.html yazısınını çevirisidir.)
Edward Kelly’nin (İngiliz Rönesans okültisti) “Vision of the Round House”¹ adlı eseri, bilim insanları tarafından yazılan metinlerde insanlığın dünya dışı varlıklar tarafından yaratıldığı fikrine daha fazla güvenilirlik katıyor. Tabii 16. Yüzyıl gibi bir tarihte Dr. John Dee ve Edward Kelly’in böyle bir şeyi bilmelerine imkan yoktu. Bu, “Vision of the Round House” için de geçerlidir: İnsanlık, madenlerde çalışmaları için köle işçilere ihtiyaç duyan dünya dışı varlıklar tarafından yaratıldı. Bir Cro-Magnun primatından alınan yumurta hücresi ve Nefilimlerden birinden alınan bir sperm hücresiyle suni dölleme kullanarak yaratıldık.
(not: “nefilim” kelimesi burada İncil’de bahsedilen yarı insan yarı melek çocukları değil, dünya dışı varlıklara gönderme yapıyor. “nefilim” orijinal kelime anlamıyla “Gökten Gelenler” anlamına geliyor).
Şeytan bizi yarattı ve tasarladı. Bize bilgeliği getirmeyi ve tanrılığa erişmemizi amaçladı, ancak bunun olması engellendi ve bazı tanrılar tarafından lanetlendi (hakarete uğradı). [Not: Bu yazı oldukça eski, o yüzden bazı hatalı bilgiler bulunabiliyor. Hiçbir Tanrı Şeytana ihanet etmedi, ihanet edenler bazı ölümlü nordiklerdi. Ve ayrıca insanlar madenlerde çalışmak için yaratılmadı, bu Sitchin adlı yahudinin saptırmasıdır. Yaratılma kelimesi de yoktan var etmek anlamında değil. Bu “sanat eseri yaratmak” gibi bir anlamda yaratmaktır. ]
Genel olarak daha iyi bir sağlığa ve bağışıklığa sahip olan hayvanların aksine biz, doğal olarak evrimleşmedik. Şeytan bizi mükemmelliğe ulaştırmak istedi ama diğer tanrılardan bazıları görev bittikten sonra bizim yok olmamızı istediler. Artık bir sorun haline gelmeye başladığımız zaman insanlığı selde boğulmaya terk etmek istediler. [Tufan olayı alegorik bir anlatımdır.] Fakat Şeytan diğer Tanrılara karşı geldi ve bize daha gelişmiş bir genetik bahşetti. “Tanrı’nın nefesi” ruhtur. Çakralar, belirli nefes egzersizleriyle aktive edilerek Kundalini Yılanının yükselmesini sağlayan psişik enerji merkezleridir. Kundalini Yılanı yükseldiğinde “Aydınlanma” gerçekleşir yani tanrılığa ulaşılır. Bu, ölümsüzlükle birlikte hem fiziksel hem de ruhsal mükemmellik veren Magnum Opus’un tamamlanmasında önemli bir adımdır.
Hayat Ağacı, antik Mısır kökenlidir. Aslen, yaşamın genetiği için dik veya baş aşağı olan bir modeldir. Mısır tapınaklarında ve ayrıca piramitlerde pek çok duvarda yazılı olan Yaşam Çiçeği ile bağlantılıdır. Yaşam Çiçeği, yaşayan her varlığın planı, taslağıdır. Ek olarak, “Hayat Ağacı’nın” gövdesi insan omurgasını, dalları 144.000 nadi’yi ve meyveleri de meditasyonun getirdiği ödülleri simgeleyen -ruhu üzerinde çalışan kişi için- insan ruhunun bir haritasıdır. Kişi, ruhunun “meyvelerinden” yaşar.
(not: Nadi: Fizyolojik ve ayrıca belli bir dereceye kadar kalıtsal faktörleri etkileyen vücuttaki nabız veya sinirsel enerjilerdir. Bir bakıma ağaç dallarına benzetilebilir.)
Aptallar, Şeytan’ın bir “Hristiyan icadı” olduğunu iddia eder . Bütün eski tanrılar, biz insanlarla olan iletişimleri yok edilmeri için “şeytani” yani iblisvari bir sıfata konuldu. Onlar, insan ırkının yaşamı boyunca var olan ve bize bilgeliği ve ihtiyaç duyduğumuz zamanlarda bize yardım etmeye çalışan Tanrılardır. Şehirler yok edildi. Kütüphaneler ve kitapların bulunduğu diğer yerler yakıldı ve yok edildi. Filistinliler gibi diğer tanrılara tapan her kültüre savaş açıldı ve ardından soykırım başladı. Filistinliler Beelzebub’a tapıyorlardı. Beelzebub, filistinde bulunan Ekron ve Zebulon şehirlerinin Tanrısıydı. Baal Zebulon, Zebulon (kentinin) Lordu/Tanrısı demektir. Bu Tanrılarla ilgili gerçeğin izleri varsa bile çok azdır.
Katolik Ansiklopedisinden alınan bu alıntı çok açıklayıcıdır:
“Aynı şekilde Yunanlar ve Romalılar da kendi tanrılarına tapmış, onların iyi olduğuna sevgiyle inanmışlardır. Ancak Hristiyanlığın kutsal yazıları Centillerin tüm Tanrılarının Demon’lar olduğunu beyan etmektedir.”
Kaynak:https://web.archive.org/web/20210414171401/https://www.newadvent.org/cathen/04767a.htm
Eski Tanrılar varlıklarını sürdürebilmek için İblisler ve Cinler olarak anıldılar. Yahudi/Hristiyan “Tanrı” insanlığın yok edilmesini ister. İncil’in Şeytan’la itham ettiği her şey, aslında Hristiyan/Yahudi “Tanrısının” ta kendisidir. Başlangıçtan beri “bir katil ve yalancı”.
“Kutsal” denilen İncil’in çoğu kısmı kan, vahşet ve zulümden oluşur. Bu etki, özellikle cinsel ilişkiden kaçınma söz konusu olduğunda, ürememizi engellemek için Engizisyon ve yaşam karşıtı öğretilerde görülebilir. Musa “Yehova”nın emriyle dağdan inince, büyük bir savaşa ve katliama girişti. Portekiz’in Fatima köyünde bakire kaltakla yaşanan olay, kendimizi nükleer silahlarla parçalara ayırmanın umutlu beklentisinde olan uzaylıların insanlığa yönelik düşmalığını gözler önüne koydu. Gözlem evlerinin açılışındaki ufak artışlarla birlikte insanlık, son 100 yılda tüm tarihte eşi benzeri olmayan bir bilgiye boğuldu. Fakat adapte olmak için yeterince zamanımız olmadı -ki bu, bilgiyi Dr. John Dee ve Edward Kelly’e ileten “meleklerin” tek amacıydı. O bilgi ki, insanlığı kısa sürede yok edebilirdi. 100 yıl Tanrılar için hiçbir şeydir. Bu iki adamı (John Dee ve Edward Kelly) ziyaret eden “Melekler” kibirleri ve küçümseyen tavırlarıyla tasvir edilmişti. Fakat Demonlar, kendilerine saygılı davranıldığında çok arkadaş canlısı ve anlayışlıdır. Daha önce bir Demon’un kibirli olduğunu hiç görmedim.
Pek çok insan sadece ya fizik bilimleri ya da okült bilimler üzerine çalışırlar. Çok nadiren ikisi üzerine de çalışan vardır. İşin aslı insanlar her ikisine de çalışarak daha fazla yarar sağlar ki günün sonunda hepsi aynı kapıya çıkar. Satanizm, fiziksel bilimlerin ilerlemesini güçlü bir şekilde destekler ve savunur. Sözde ‘doğaüstü’ ve okült olan her şey bilimsel olarak açıklanabilir. Ne yazık ki, fizik bilimleri henüz ruhani olanı tam olarak açıklayacak kadar ilerlemedi. Bu nedenle Hristiyan Kiliseleri yüzyıllardır bilime şiddetle saldırmışlardır. İnsanlık tehlikeli bir şekilde geri tutuldu.
https://www.daviddarling.info/encyclopedia/C/Crick.html
________________________________________________________________________________________________
¹ Enochian Magic by Donald Tyson, First Edition, Second Printing, 2002 – Pages 353-364