Kaynak, Joy of Satan’daki Epifiz Bezi ve beyin hakkında bilgiler veren sayfa, ve Epifiz Bezi Meditasyonu sayfasıdır. Buradaki “ben” diliyle yazılmış ifadeler, Yüksek Rahibe Maxine’in ağzındandır.
Epifiz bezi, beynin “altıncı his” diye bilinen şeye ve başka paranormal yeteneklere güç veren kısmıdır. Aynı zamanda muazzam mutluluk hislerinin de merkezidir. Epifiz bezi, ortalama insanda atıl ve işlevsiz konumdadır. Atıl bir epifiz bezi, zarar görmüş/kopmuş bir omuriliğe benzer. Omurilik kopmuş/zarar görmüş olduğundan ötürü, omuriliğin zarar görmüş kısmının altındaki vücut parçalarına beynin hareket sinyali gönderemediğini düşünün. Atıl bir epifiz bezinin tek farkıysa aynı durumun ruhu etkilemesidir.
Yüzyıllardır İslam, Hristiyanlık ve bunlarla alakalı programlardan ötürü, insanlık ruhani olarak dejenere olmuş ve gerilemiştir. Bu yüzden geneliyle insan ırkı psişik açıdan zayıf kalmıştır. Hristiyan kilisesinin ve İslam’ın her zaman için amacı insanları bilgisiz ve güçsüz bırakmaktır. Ne zaman kilise veya İslam bir yeri ele geçirse, o bölgedeki kadim ruhani yazıtlar yok edildi. İnsanlığın günümüzde bulunduğu düşük ruhani seviyenin sebebi budur. Depresyon, hastalık, sefalet, çaresizlik ve cehalet, bu ruhani bilgilerin kaybedilmesinin sonuçlarıdır. Ortalama insan, potansiyel zihin gücünün çok küçük bir kısmını kullanabilmekte. Bu hareketsiz kalmış, alçılanmış ve kullanılmadığı için de kaskatı kesilip zayıflamış bir uzuva benzer, ancak durum daha da kötüdür. İnsanlığın, nesiller boyudur psişik güçlere ve ruhani bilgilere erişimi kesildi ve kullanılmaya kullanılmaya, bu güçler kaybedilme noktasına gelindi. Epifiz bezini aktifleştirmek için düzenli olarak güç meditasyonları yapılmalıdır. Bu bezi güçlendirmek, aktifleştirmek ve kullanmak zaman ister. Epifiz bezi, hipofiz bezi ile birlikte çalışır. Bu iki bez de Taç Çakrası meditasyonuyla uyarılır.
Epifiz ve hipofiz bezleri, biyoelektrik akımlarının frekansını adapte eder ve düşürür. Bu iki bez, psişik enerji transformatörleri gibi düşünülebilir. Psişik enerji üst çakralardan girer, ondan sonra Taç Çakrasından aşağı ve içeri inip beyindeki epifiz bezine girer. Enerji beyne girerken, titreşim hızı düşer. Aktif bir epifiz bezi, enerjiyi daha da düşük bir frekansa yavaşlatan bir trafo görevi görür. Ondan sonra enerji beynin hipotalamus kısmına girer ve oradan geçerek epifiz bezine girer. Epifiz bezi de enerjiyi daha da düşük bir frekansa dönüştürür, bu sayede bu enerji beyin tarafından özümsenebilir ve okunabilir.
Genel olarak insanlık düşük frekanslarda çalışmakta. Güç meditasyonu ve çakralarımızı döndürmek, bu titreşim seviyesini, psişik olarak açık ve farkında olduğumuz daha yüksek seviyelere çıkarmaya yarar. Yüksek bir titreşim aynı zamanda bizi hastalıklara ve negatif enerjilere karşı da korur.
Beynin korpus kallosum kısmı, her iki beyin yarımküresi arasında bilgi değişimini sağlar. Çoğu insan beyninin sağ tarafını yeterince kullanmıyor, zira sol beyin odaklı bir dünyada yaşıyoruz. Boşluk Meditasyonu mantık ve mantıksal düşünme tarafı olan sol tarafı susturur ve bizi psişik/sezgisel taraf olan sağ yarımküreye açar.
Işık, ruh için elzemdir. İslam ve Hristiyanlık programlarının ve Yeni Çağ akımlarının istismarı yüzünden ışık, çok fazla negatiflik ile ilişkilendiriliyor. Işık yıldırım ile bağlantılıdır, yıldırım da yaratımı sembolize eder ve çağlardan beridir Şeytan’ın sembollerinden biridir. Işık [enerji] aracılığıyla seyahat edebiliriz ve ışığı kendi amaçlarımız için kullanabiliriz.
Başka “dinlerdeki”nin aksine, Satanizm ve bilim birlikte çalışır. Tecrübe ederiz, görürüz ve anlarız. Şeytan da bir şeyleri açıklar ve anlamamıza yardımcı olur.
“Yıllar önce, epifiz bezimi aktifleştirmekte başarılı oldum. Sonuç, daha önce hiç tecrübe etmediğim inanılmaz mutluluk dolu bir histi ve bu his tüm auramın içine işledi. Başımı tamamen dolduran beyaz bir ışık vardı. Bunu, içinde bulunduğum karanlık odada bile iyi şekilde görebiliyordum. Aynı zamanda kafamın içinde bir üzüm boyutunda bir basınç ve his hissettim, bu da epifiz bezimdi. Çok iyi bir tecrübeydi. Bunu belli bir meditasyon aracılığıyla başardım. Enerjiyle dolup taştığım, enerjiden uğuldadığım/karıncalandığım bir zaman, bütün bu enerjiyi tek bir top içinde topladım ve bu enerjiyi her bir çakramda dolaştırdım. 3. Gözümün arkasındaki 6. Çakrama geldiğimde, bu enerji topunu 6. Çakramın hemen altında ve azıcık yanında kalan epifiz bezime geçirdim. Ondan sonra doğrudan epifiz bezime enerji soludum.”
– Yüksek Rahibe Maxine Dietrich
Aşağıda da epifiz bezini uyarmak için ve güçlendirmek için başka bir meditasyonu bulabilirsiniz:
Bu meditasyon sezgileri ve yaratıcılığı güçlendirir, ve kişinin zihnini açarak bilgiyi çok daha kolay kavramasına yardımcı olur. Epifiz bezi, beynin ortalarında bulunur, bazıları ortadan azıcık sağa ve geriye gidildiğinde orada olduğunu söyler. Hissederek ve sezinleyerek bulabilirsiniz.
-
Rahatlayın ve transa geçin.
-
Üçüncü gözünüzden girerek epifiz bezinize dolduğunu imgelediğiniz beyaz-altın enerji soluyun.
-
Her nefes almanızla birlikte enerjiyi içeri çekin, ve her nefes almada epifiz bezinizi ve içindeki enerjiyi parlatıp genişletin/büyütün.
-
Bunu yaptığınız ilk birkaç nefeste, şu olumlamayı kullanın: “Epifiz bezimi güvenli bir şekilde uyaran güçlü, beyaz-altın enerjiler soluyorum.” Bu olumlamayı bu egzersizi her yapışınızda 5-10 kez söyleyebilirsiniz, geri kalan nefeslerde (devam edecek olursanız) gerek yoktur.
-
Opsiyonel: Nefes verirken GAUM mantrasını titretin.
-
Bitirdiğiniz zaman, rahatlayın ve birkaç dakika boyunca bu enerjiyi hissedip üzerine odaklanın. Bu size çok keyifli bir his verecektir.
Bu meditasyon epifiz bezini etkinleştirir ve güçlendirir. Epifiz bezi, beynin psişik santralidir. Beyaz-altın da tüm renkler arasında en güçlüsüdür. Güneş’in rengidir ve orijinal dinlerde (alegorik olarak) “Güneş’e tapılmasının” sebeplerinden biri budur.