Bu yazı, Joy of Satan’daki orijinal sayfasından çevrilmiştir.
Astarte: Hakkında Hiyeratik Bilgi
Bu sayfada verilen bilgiler ileri düzeydedir ve Leydi Astarte’yi daha derinlemesine tanımak isteyenler için detaylı bilgi içerir. Ayrıca, sayfa içinde, Astarte’nin ilah isimleri gibi hiyeratik [son derece ruhani] bilgiler de yer almaktadır.
İlah İsimleri hakkında şunu demek gerekir ki, bu İsimler, numerolojik olarak Davet ve İnvokasyon için en uygun İlah İsimleridir.
İlah İsimleri:
- [*] İnanna [İİN-AĞN-NAĞ şeklinde telaffuz edilir]
- [*] Astarte [AS-TAR-Tİİ şeklinde telaffuz edilir]*
- [*] İA-ASTARHT-İİ [İİ-A ASTA-RHT-İİ şeklinde telaffuz edilir]
- Afrodit [AFRO-Dİİ-Tİİ şeklinde telaffuz edilir]
- İsis/İsida [İİ-Sİİ-DYA]
*Star sözcüğündeki gibi
İlahi Sembolleri:
- Sekiz Köşeli Yıldız
- Ay Çarkı
- Boynuzlar
- Boğa Başı
- Yoni
- Yumurta
- Aslan Başı
- Yeşil Alanlar, Yapraklar ve Çayırlar
İlahi Sayıları ve Atıfları:
- Sayıları: 5, 55, 10, 8, 51*
- Gezegeni: Venüs
- Rünleri [önem sırasına göre]: Fehu, Gebo, Gera, Uruz
- Zodyak Güç Burcu: Boğa/Koç
- İlahi Hayvan Sembolleri: Aslan, Boğa, Tavşan, Kuğu
İlahi Güçleri:
- Doğum
- Birlik
- Güzellik
- Büyüme
- Kuşaklar
- Üreme
- Uyum
Kendisine Atfedilmiş Önemli Unvanlar:
- Göğün Kraliçesi
- Yıldızların Kraliçesi
- Tanrıların ve İnsanların Annesi
- Kutsal Ana
- Toprak Ana
- Hanım
- Aldebaran’ın Kraliçesi
Astarte’nin İlahisi: Astarte’ye Adanmış Onursal/İnvokasyon Amaçlı İlahi [GELECEK]
İnanna [Sümer], Afrodit/Artemis/Demeter [Antik Yunan], Diana/Venüs/Ceres [Roma], Freya [Nors/Cermen], Astarte/Aştart [Kenan], İsis/Aset/Aşet [Mısır], İştar [Assur], Tanit-Aştart ve Aştaroth [Fenike], Atargatis [Süryani], Usaş [Rig Veda]
Diğer İsimleri:
[*]Gündelik konuşmalar sırasında kendisinden Astaroth, hatta Venüs veya İsis olarak bahsedilmesinde bir sakınca yoktur. Ancak, yukarıda sıralanmış hiyeratik İsimler, davet gibi spiritüel çalışmalarda en iyi iletişimi sağlayacaktır.Yüce Tanrıça İnanna, ruhani gücün aşkın formlarının, ve aynı zamanda sayısız evrensel idealin bir timsalidir. Astarte, oldukça önde gelen ve güçlü bir İlahedir, öyle ki tüm Antik Pagan dinlerinde farklı adlar, sıfatlar ve mitolojik karakterler altında tapılmıştır.
Doğal olarak, korku ve dehşet içindeki düşman tarafından hakkında durmaksızın en çok iftiralar atılmış Pagan Tanrılarındandır. Yahudi kaynakları onun İlahi Adını çarpıttı ve “Astoreth” olacak şekilde bozdu, düşük bir terminoloji içinde adını geçirdi. Ona karşı atılan iftiralar oldukça fazla, uçsuz bucaksız ve sadece Şeytan, Beelzebul veya İkiz Kardeşi Azazel’e atılan iftiralarla yarışabilecek düzeydedir. Sümer’de, kendisiyle yine aynı şekilde kardeş olarak bilinirlerdi. Azazel, Şamaş/Utu idi ve o da kardeşi olarak İnanna idi. İkisi de Şeytan ve Enlil tarafından, insanlığı aydınlanmaya götürmeleri için geniş çaplı yetkiyle donatılmışlardır.
Venüs İsis Afrodit
Astarte İnanna
Astarte, tüm dünyaca bilinen bir tanrıçayken, İncil’de “lanetlenmiş” olarak adı geçirildi ve bitmek tükenmek bilmez bir karalama kampanyasına maruz bırakıldı. Yahudiler, bir Tanrıçayı ve onun temsil ettiklerini iftira ve karalama yağmuruna tutan dünyadaki tek halktır. Astarte’nin, insanlık tarihi boyunca en sevilmiş Tanrıça olduğunu iddia etmek, hiç de yanlış bir ifade olmayacaktır. Çoğu Tanrıça, tabii ki yadsınamaz roller üstlendi, ancak onun kendi yeri en öndeydi.
Astarte’ye yapılan en büyük saldırılardan biri de, dış güzellikle ve fahişelikle özdeştirilmesiydi. Bu yozlaşmış saldırıların hepsi Yüce Tanrıçaya karşı Hahamlarca gerçekleştirildi. İftiralar, İncil’de ve daha sonrasında diğer Hahamların yazılarında sürdürüldü. Astarte, ben bu sayfayı yazarken bana sıkı bir şekilde şunun vurgusunu yaptı: Onun sembolizmi, Sevginin tüm düzeyleridir ve bu da onun kişiliğinin bütününde görülebilir. Sevginin birçok düzeyi vardır, ve düşman tarafından sıkça dayatıldığı veya eksik bilgiye sahip kişilerin yanlış bir şekilde inandığı gibi sadece cinsel değildir.
Astarte’nin ana sembolizminin gerçek özünde, o aslında Ruhu birleştiren sevginin Tanrıçasıdır, evrene hükmeden engin bir ruhani güçtür. Bunu da es geçmeden, İnanna/Astarte/Afrodit ayrıca cinsel ve üremeye dayalı sevgiyi de yönetir. Aynı şekilde, O, cinsel ve şehevi sevginin yanı sıra; aileye duyulan, geleneğe duyulan, başkasına duyulan, ve aynı zamanda, en güçlü bağ olan anne ile çocukları arasındaki duygusal bağın da sevginin kendisine dahil olduğunu insanların hatırlaması gerektiğini ifade etti. Hiçbir Yahudi saldırısı, onun şanına ulaşamaz. O hâlâ dünya çapında seviliyor, doğrusuyla anlaşılıyor ve saygı görüyor.
Bu sayfada açıklanan tüm güçleri, Astarte’nin ebedi güç ve bilgi denizindeki damlacıklardan başka bir şey değil. İncil ise, Yüce Tanrıçayı küçük düşürmeyi amaçlayan atıflarla dolu.
Ancak düşman bile orada yazanların ve burada da şimdi göstereceklerimizin, Astarte’nin gerçek karakteriyle uyuşmadığını bütünüyle biliyor, yine de bu onların, İnsanlığın Yüce Tanrıçasına karşı yürüttüğü propagandanın bir parçası.
“İncil’deki İbranice isim astarot, ilah ismi olan Aştart/Astarte’den gelmektedir ve “çoğalma, soy” anlamlarındadır, ve Astarte’nin üreme özelliğine bir göndermedir. Ayrıca, Mısır’da Astarte, bir doğurganlık tanrıçasıydı ve Anath ile birlikte, “gebe kalan ama doğurmayan yüce tanrıçalar” olarak bilinirlerdi.
Doğurganlıkla ilişiği kadar bilinmese de, Astarte, savaşlarla da ilişiği olan bir tanrıçadır ve çeşitli Mısır tasvirlerinde silahlarla gösterilmiştir. Hem Mısır, hem de Ugarit yazıtlarında savaşçı bir tanrıça olarak adı geçmektedir. […]
Milattan Önce 2 bin yıllarındaki çeşitli Mısır metinlerinde kendisinden “cennetin kraliçesi” olarak bahsediliyor, ve milat öncesinin son milenyumunda da bir yazıtta, kendi ismi şöyle geçiriliyor: “En yüksekteki göklerin Astarte’si”. Fenike’deki Sidon’da, kentin kendisi çoğunlukla tanrıçanın kültüyle ilişkilidir ve kendi kutsal tapınak bölgesi, “en yüksek gökler” olarak adlandırılmıştır. Fenike kaynakları, ayrıca Astarte’nin Venüs ile, seher ile ve akşam yıldızıyla bağını da göstermektedir. […] İbranice İncil’de, Astarte’ye tapınmak, defaatle lanetlenmiş ve hor görülmüştür. […] [1]
Astarte adı, etimolojik olarak Antik Yunanca “yıldız” anlamına gelen “Astron” sözcüğüyle kökteştir. [2] Bu, Astarte’nin yıldızvari güzelliğine ve “Göğün Kraliçesi” gibi sıfatlarla anılmasına bir göndermedir. Astarte’nin iç ve dış güzelliği, çağlar boyu aklın ve kavrayışın ötesinde olmuştur.
Astro-loji gibi sözcükler ise onun İlah İsminden gelmektedir. Birçok tanrıya atfedilmiş bir sıfat olan “Astroos veya Astroa” [3], aslen Astarte’nin Adından gelmektedir ve “Yıldızlardan Gelen” anlamındadır. Onun insanlığın yanına inişi ve Tanrıların kendilerinin Yıldızlardan yola çıkarak buraya varışı, tüm Antik Pagan dinlerinde bahsi geçen bir temadır.
Bugün bile, İngilizce’de, aşırı güzellikteki kadın ve erkekleri, bu yıldız gibi ışıldayan özelliklerinden ötürü “Birer Yıldız” olarak adlandırıyoruz. “Astreos” sözcüğü, Antik Yunanca’da, “Yıldızlarda Doğmuş” anlamındaydı ve yıldızvari ışıltılarıyla ve üstün nitelikleriyle dikkat çeken kişiler için, ve ayrıca sık sık Tanrılar için kullanılmış bir sıfattı. New York’taki Özgürlük Heykeli’nin kafasında yıldızdan bir taç vardır ve bu da Astarte’nin, Birleşik Devletler üzerindeki etkisini sembolize eder. Heykelin kendisi, Mısır’ın antik çizimlerinden etkilenmiştir. [4]
Astarte’nin Şeytan’la olan güçlü bağları, apaçık bir gerçekliktir. Şeytan’ın önemli sıfatlarından olan “EOSFOROS”, Latince “Lucifer”in aynı, “Işık Getiren” anlamındaki Antik Yunanca versiyonudur. Bu birleşik sözcüğü oluşturan iki kelimeden biri olan Eos, Astarte için bir şifrelemedir. Eos, Antik Yunan Mitolojisindeki, Şafağı yöneten tanrıçadır. Loş ruhani ışığın hüküm sürdüğü tan vakti, insanlar için meditasyon yapılabilecek en uygun zamanlardan biridir. Eos’un Sanskritçe karşılığı olan Uşaş, günlük meditasyon için önemli bir zaman aralığı olarak, ruhani bir şifreleme bağlamında “İbadet Vakti” olarak da adlandırılmıştır. “EOSFOROS”u oluşturan ikinci sözcük ve “getiren” anlamındak “Foros” [5], loş ışığı ve şafağı simgeler. [6]
İncil’deki Lucifer, -Astarte ile Azazel’in Babası-, “Seherin/Şafağın Oğlu” olarak adlandırılmıştır. Aynısı Eos için de geçerlidir.
Antik Yunanca Eos’u incelerken, dilbilimsel bir bakış açısından, aynı zamanda Cermen Halkının Tanrıçası “Eostre”ye de ulaşıyoruz, ki onun da ismi daha önce de açıkladığım gibi, kökensel olarak sevgili Tanrıçamız Astarte’nin Antik Yunan’daki İsminin kaynağı olan “Austro”ya çıkmaktadır. Eostre ve Ostara isimleri ise, onun babasıyla olan güçlü bağlarını ve ona duyduğu sevgiyi açıkça gösteriyor, ve aynı zamanda, Azazel/Apollo ile olan bağlarını ve ikisinin ışığı getiren tarafları ile, doğumun yaşam veren yönünü de gözler önüne seriyor.
Onun mevsimi, doğanın yenilendiği ve yeni yaşamın doğduğu Bahardır. Paskalya [Easter] bayramı bile, Yüce Tanrıçamızdan çalıntıdır. İsminin daha açık ve popüler bir yansıması da, “Avusturya” ülkesinin adında gizlidir. Anlamı, “Astra’nın [Yıldızların] Ülkesi”dir. Astarte, ona ait tüm tarihi belgelerde geçtiği ve ayrıca düşman tarafından da kabul edildiği üzere doğanın tanrıçasıdır. Kutsal ağaçlar, yeşil çayırlar, doğanın güzelliği, hayvanlar ve bu gezegene bahşedilmiş güzelliklerin her bir çeşidi, Onun tarafından yönetilir. O, doğanın koruyucusudur ve gücü sayesinde, insan olsun hayvan olsun, yaşamın ve varoluşun devamını sağlar. O, serpilen yaşamın ve ebedi yaratıcı rekreasyonun, doğurganlığın, doğumun ve son olarak, ölümden sonraki doğuşun tanrıçasıdır.
Eos, güçlü bir şekilde, Antik Yunan mitolojisinde Güneş’in, Helios’un ikiz kardeşi olmasıyla bilinen Selena ile [Ay’ın Tanrıçası] bağlantılıdır – Benzer bir şekilde, Artemis, Ay’a hükmeden bir tanrıçadır ve Güneş’in güçlerinin bir yansıması olan Apollo’nun ikiz kız kardeşidir. Astarte’ye ait sayısız hikâye, onun insanlara ölümsüzlük bahşettiğini anlatır, bunlardan biri de Selene’nin Endymeon adındaki bir adama Ebedi Gençlik bahşedişidir. [7]
Doğada nasıl ki ölümden sonra bahar gelir, aynı şekilde kasvet ve cehalete gömülü insanoğlu da Tanrılığa ulaşabilir. Astarte, bu dönüşümü yönetir.
Özgürlük Heykeli & Eostre/Ostara, Baharın Tanrıçası
Bu görselde, onun Antik Yunanistan’daki Tapınaklarından biri gösteriliyor [Efes’teki Artemis Tapınağı]. Tapınak, inşa edilmiş en görkemli tapınaklardan biri oluşuyla, Antik Dünyanın Yedi Harikasından biridir. Tapınağın gizemli çizimlerinde, Amazonlar ve Kraliçeleri Otrera gösterilmektedir. Tapınak ise ruhani alegorilerle doludur. Bu alegorilerden birinde, Astarte, mitolojik bir alegori gereği savaşçı bir görünüm almaktadır.
Antipater adındaki Antik Yunan, kendi eseri olan Yunan Antolojisinde bu tapınaktan bahseder: “Savaş arabalarının geçtiği yolun üstüne kurulmuş mağrur Babil’in duvarlarına baktım, ve Alpheus tarafından dikilmiş Zeus heykeline, ve asmabahçelere, ve Güneş’in heybetine, ve dahi azametli piramitlere, ve dahi Mausolus’un muazzam büyüklükteki kabrine; lâkin bulutların tepesine kondurulmuş Artemis’in evini görünce, diğer tüm harikalar görkemlerini kaybetti, ve kendime şöyle seslendim; “Şuna bak, Olimpos harici, Güneş hiçbir cismin tepesinde böylesine yüce gözükmemişti!”
Astarte’nin Yönettikleri ve Bunlar Üzerinden Tasvirleri
Onun hakimiyet alanı, dişil olan her şeyi kapsar. Hem bizim türümüzde, hem de evrenin kendisinde faal olan dişil güçlerin sayısız yönü, onun hakimiyeti altındadır. Onun gizlerinin bilgeliği derindir, ve Antik Yunan da dahil birçok mitolojide, o pek çok “Surete” “Bölünmüştür”. Bu bölünmelerin sebebi ise, kendisini kavramanın güç oluşunda ve kendi gelişmişliğinde yatar.
“Afrodit” veya Aşk/Cazibe Tasviri – Doruktaki Güzelliğin ve Doğurganlığın Yansıması
İnanna, genellikle, Venüs’ün güçleri ile, Sevginin gücüyle ilişkilidir. Bu tasvirde, dış dünyayı temsil eder; gözlenebilir güzellik, şeklen güzellik, dış güzellik ve dış form. Onun kadar güzel bir Tanrıça yoktur. Yine de, bu çağrışım, kendi içinde, saf dış güzelliğin yanında başka gizli anlamlar da saklar.
Güzelliğin bu yönü içinde, o, Afrodit ile tasvir edilir. Yanlış bir şekilde, ve insanlığın bilinçsel düşüşü nedeniyle, Astarte çoğunlukla dış cinsel güzellik ile ilişkilendirildi. Cinsel çekim oldukça önemlidir ve üreme güdüsüyle ilişkilidir, ve insanlığın varoluşu için gereklidir. Daha yüksek bir bakış açısıyla Venüs, alt ve üst yönleriyle birlikte, tümüyle sevgiyi yönetir.
Platon’un Sempozyumunda, Afrodit iki düzeyde ayrılmıştır: “Uranyen Afrodit” veya Göksel Afrodit, ve Pandemos Afrodit veya “Dünyevi” ve Halkın Afrodit’i. Her ikisi de Tanrıçanın farklı yüzlerini temsil eder. Birisi dünyevi/şehevi üremeye odaklı bir yüzdür, ve diğeri de sevgi kavramının üst güçlerini simgeler.
Güzellik, dışsal anlamından bakarsak, tartışmaya açık bir şekilde, sanat ve kültürde olduğu gibi hayatı yaşamaya değer kılan şeydir ve uyum gibi daha derin kavramların da bir tezahürüdür. Platon’a ve diğer Antik Filozoflara göre, güzelliğin yansıması; ayrıca denge, uyum ve mükemmellik gibi diğer üst ideallerin yansımasıyla da ilişkiliydi. Platon ve Sokrates, “Güzellik” sözcüğünün sayısız anlamının üzerinde durdular ve sözcüğe, İdealar Dünyası [astral âlem] ve evrenin kompleksliği açılarından felsefî anlamlar kazandırdılar. [8]
Sevgi kavramının bütün anlamlarıyla önemi ve tüm yansımaları, Venüs Gezegeniyle ilişkili olan gücünün hakimiyeti altındadır. Bu sayfanın başında açıklandığı gibi, Afrodit ve Sevgi duygusunun yönetimi, bize gizli bir ruhani prosedür vermektedir, bu da Ruhani Simya ile birlikte Ruhun birleşimidir.
Platon, Phaedrus eserinde, sevginin iki türü arasındaki ayrımla ilgili yazar: Şehevi sevgi [Bu türü, bugünkü “erotik” sözcüğünün de bu kelimeden türediği Eros olarak adlandırdı] ve Ruhani sevgi [ruhun birleşimi]. Sevginin bu türleri, insanlığın yaşaması ve üremesi için hayatidir, ve aynı zamanda aynı ruhani güç, aydınlanmaya kapı aralar. [9]
Ruhani Mitolojide, Dumuzid gibi ilk insan medeniyetlerinin kurucuları da dahil, veya Afrodit ile Adonis mitinde de olduğu gibi, Astarte’nin birçok sevgilisi vardır. Bunlar sadece örnek verilebilecek birkaçıdır. Bu mitolojilerin perde arkasındaysa, Tanrıçanın güçlerinin doğrudan insanlığa ve sıradan fanilere olan yardımına dair oldukça önemli bir alegori yatar. İkisi arasındaki romantik aşk, erotik yöne odaklanmış değildir; ruhu bağlama yönüyle ilişkilidir. İnanna’nın mitik kahraman/tanrı Dumuzid’i kurtarmak için yeraltına inişi, Demeter’in ruhani alegorisiyle ve Persefone’nin yeraltı dünyasına inişiyle bağdaşıktır. [10]
Adonis ve Afrodit’in hikâyesiyse, şüphesiz ki, varolmuş en güzel aşk hikâyelerinden biri olarak tarihe kazındı.
Aynı şekilde, Cermen Halkı içinse, Astarte, bu sayfada da belirtildiği üzere, sevgi ve üreme de dahil tüm yönleriyle, Freya adı altında mitolojilerinde yerini aldı. Britannica Ansiklopedisi daha fazla açıklama sunuyor: “Mısır tanrıçası İsis ve Yunan’ın Afrodit’i gibi, Freya da kayıp kocasını ararken dünyayı arşınladı ve altından yaşlar döktü.” [11]
Bununla da birlikte, bu otomatik olarak bizi Tanrıçaların Tanrıçasının analizinin sıradaki aşamasına getiriyor.
“Artemis” veya Bakire Tasviri – Adalet ve Ruhani Güç
Artemis tasviriyle, Astarte’nin güç simgesi Ay Çarkı’dır, ve aynı zamanda Apollo’nun İkiz Kız Kardeşi oluşuyla da [Azazel ve Astarte, ikizlerdir] güçlü maharet ve hünerleri bu tasvirde ortaya çıkar. Artemis, el değmemiş ormanlarda yaşar ve Ay ile onun Döngülerini yönetir. Bu açıdan, Ay üstündeki hakimiyeti, aynı zamanda Ay’ın dişil güçleriyle de ilişkilidir.
Azazel gibi, ona da “Parlak” [Phoebia] denmiştir ve bu da onun ruhani rütbe ve gücüne ithafendir. Artemis’in başka bir bilinen gücü de, Apollo’da olduğu gibi, Tanrıların ruhani buyruklarına karşı gelen ve çiğneyen kişilere uygulayacağı olağanüstü cezalandırmadır. Astarte cezalandırmak istediğinde, bu isteğin varacağı nokta tek kelimeyle ifade edilebilir: “Korkunç”. [12]
Antik Spartalılar, Venüs’e de savaşçı bir biçimde tapındılar, ve aynısı Babilliler ile Asurluların İnanna’sı için de geçerlidir. Astarte onlar için Savaşçı Tanrıça ve Doğurganlık Tanrıçası idi.
Antik Sparta’nın savaş makineliğiyle ün salışı, dünyadaki herkes tarafından bilinir ve günümüzde bile dünya çapında hayranlık beslenir. Onların ana kentlerinin tanrıçaları ise Afrodit’ti. Bundan dolayı, “Afrodite Areia” [Arya] olarak da adlandırıldı. Sparta, kadınlara gözbebeği gibi değer verişiyle bilinirdi. Aynı zamanda, kadınlar da yüksek övgüye yaraşır olarak ve yeni yaşamlar yaratarak bu tutuma karşılık verdiler. [13]
Artemis sembolizmindeki iffet ve bakirelik yönü, Ay’ın, insan ruhunun iç kısmını yönetişinden gelir ve bu kısım da arı ve saf bir biçimde her zaman el değmemiş kalır. Kim olduğumuzu belirleyen ruhun bu parçasını, yaşamlar boyu bir sonraki hayata aktarırız. Saf ve bakire derken, burada kastedilen tek şey cinsel ilişki durumu değildir; ayrıca kişinin nasıl ruhunu dış kötülükten ve negatif etkilerden uzak tutması gerektiği de burada vurgulanmıştır.
Bu açıdan, adaletsizliğe ve negatifliğe karşı savaşabilme yetisi oldukça önemli bir hâl alır. Artemis, tanrısal bilgeliğin ve yıkıcı hünerlerin Tanrıçasıdır, ve Artemis, yukarıda Afrodit tasvirinin bir yönü için de açıklandığından farksız olarak, savaşın doğrudan yıkım yönünü temsil eder.
Artemis, bir avcı oluşunun yanı sıra, doğanın ve vahşi yaşamın koruyucusudur ve Antik Yunanistan’daki kırsal kesimde yaşayan insanlar için en saygı duyulan Tanrıçaydı. Azazel/Apollo gibi, o da çocukları, gençleri ve masumları korur ve kutsal olanı yıkıma uğratanlara, ölüm ve hastalıklarla karşılık verir. Onursal bir unvan olarak, “Tüm Hayvanların Hanımı” olarak adlandırılmıştır. [14]
Akılda tutulması gerekir ki, hayvanlar ve hayvanların canları Spiritüel Satanizmde kutsaldır, ve Artemis, tüketim veya avlanma amaçlı öldürmenin bir simgesiyken, aynı zamanda onların doğal yaşam alanlarıyla da dengeyi kurmaktadır. İnsanlığın da aynı şekilde bunu amaçlaması gerekmektedir. Artemis, vahşi yaşamın koruyucusudur.
İsis veya Demeter – Yeryüzü ile Tanrıların Annesi ve Dünya Tasviri
Demeter, Hasadın Tanrıçasıdır ve doğurganlık/verimlilik ile Toprak ananın yaratılışıyla ilgilidir. Yiyeceğin üretimi, yaşam ve ölümün kanunları, ve ayrıca Antik Yunanistan’ın Kadın Rahibelerinin derin okült gizemleri ile Eleusenya Gizleri, Astarte’nin öğretilerinde şekillenmiştir. Bunlar, Antik Dünyadaki en saklı gizlerdendi. Öğrenciler siddhi’leri öğrenir ve aydınlanma, onlara takdim olunurdu. [15]
Demeter tasviriyle birlikte Astarte, en karmaşık ve gizemli yönleriyle betimlenmiştir. Soldaki çizimde, iki gizli okült anlam bulunuyor. Sözcüklerden birinde “ΕΝΙΑΥΤΟΣ” yazıyor, yani “İç Benlik” veya “Gerçek Benlik”. Diğer sözcükte ise “ΕΛΕΥΣΙΣ” yazıyor, yani “Gelmek” veya “Olmak/Dönüşmek”. Demeter burada öğrencisine, üst benliğin doğuşunu veya “İkinci Doğuşu” gösteriyor.
İrlanda folklorundaki veya mitolojisindeki Danu tasviri altında, aynı senaryo yine karşımızdadır. Danu olarak, Tuatha De Danann’ın başıdır. Tuatha De Danann, İrlanda folklor tarihindeki, bölgeye İrlandalılar yerleşmeden önce orada yaşayan ve zihin ile ruh açısından aşkın güçler sergileyen bir halk ile Tanrılar hakkındaki bir anlatıdır. En çok Tanrıların ruhani çizimlerinde bilinirler. Dana [Astarte], burada onların anneleri olarak gösterilmiştir. [16]
Gizemlerinin derinliği engindir ve bu gizemlerinin önemi, “Yeraltına İnişinde” yatar, ki bu da Tanrıça Demeter’in en ünlü alegorisidir. Yeraltı, astral düzlem ile ölüler âleminin bir sembolizmidir ve aynı zamanda, kişinin ruhani güçleri ile ruhunun tekrardan bağ kurmasının bir alegorisidir.
Bu mitte, Demeter’in kızı Persefone, sonunda kurtarılabilmek ve annesine geri dönmek için yeraltına iner. “İniş” Miti, aynı zamanda Astarte’nin Sümer ve Ugarit hikâyelerinde de oldukça ünlüdür. Bu öykü, “Astarte’nin Yeraltı Dünyasına İnişi” olarak bilinirdi ve Düşmüş Yılan Gücünün [Üretkenlik Gücünün] restorasyonu ve bu gücü tekrardan İlahe Ana veya Demeter ile [ruhaniyet pratisyeninin kafası] kavuşturabilmek ile ilgiliydi.
Bu ruhani işlem tamamlandığında, “Bahar”, veya Yunanca karşılığına bakarsak “Açma” anlamına gelen “Aneksis” yaşanır ve kişi sonunda ruhani güçlerini tekrardan kullanır vaziyete gelerek “Ölüler Âlemi”, Astral Düzlem veya fiziksel dünya arasında geçişler yapabilecek güce kavuşur. Çakraların neredeyse tüm Pagan Geleneklerinde çiçek olarak tasvir edildiği üzere, Ruhun baharı ve serpilmesi meydana gelir ve kişi de nihayetinde “İlahe Ana” veya Demeter’e geri dönebilir.
Bilinç dışı olarak, günümüz konuşulan İngilizcesinde, Demeter’den türemiş “Mother” [Anne] sözcüğü, De-mater telaffuzuna yakındır. Modern Almanca’da, “Anne” sözcüğü hâlâ “Die Mutter” şeklindedir ve bu da aynı şekilde Demeter’in başka bir evrilmesidir. Yeryüzü, Hasat, aile ve ev, ve ayrıca dünya ve toprağın kendisiyle ilişkisi, onun zamanla “Toprak Ana” olarak anılmasına yol açtı. İsis gibi, o da aynı şekilde insanlara hayatları için gerekli olan şeyleri sağlamasıyla bilinir.
Mısır’daki İsis gibi isimlerinde, “Kurtarıcı Horus”un Annesi olarak tasvir edildi ve sonralardan bu da çalınarak “Kurtarıcı İsa’nın Annesi Kutsal Meryem”e dönüştürüldü. Bu, Tanrıçaya karşı yapılan en büyük küfür ve aslından saptırmalardandır. [17]
Astarte’nin İlah Simgeleri: Astarte’nin Mührünün Gücü
Okült bir sembol olarak yıldız, açık bir şekilde Astarte’nin mühründe mevcuttur. Bu sembol aynı zamanda, “Pisagorcu Mükemmellik Simgesi” olarak da adlandırılmıştır ve ayrıca Şeytan’ın kendisiyle de ilişkilidir, insanoğlunda var olan 5 elementin birlikteliğini simgeler.
Su, ateş, hava ve toprak elementleri, vücudu ve alt işlevleri temsil eder, Eter veya 5. element ise ruhun daha duru varlığını simgeler ve diğer elementlerin birleştiricisidir.
Bu simgenin gücü oldukça derin ve evrenseldir, ve en önemli kutsal geometrik şekillerden biridir. Bir pentagramın diğer bir pentagrama geçirilebilmesi, kozmostaki sonsuz üretken enerjiyi simgeler ve insanlarda da; nesiller oluşturma, üreme ve yaşam yaratma içgüdüsü olarak bulunur.
Onun Mühründe, ruhani simya kavramları oldukça bol bir şekilde mevcuttur. İnsan ruhunun gizemlerinin hepsi olmasa da, çoğunun onun mühründe açıklanmış olduğunu söylemek, abartılı bir ifade olmayacaktır.
-Yüksek Rahip Hooded Cobra 666
Kaynakça:
1. Bu bir düşman kaynağı olduğu için dikkatli olun, bu kaynak sadece dümdüz bir şekilde Yahudilerin, Yahudi olmayanların bilmediği her şeyi bildiğini gösteriyor: Astarte en Yücelerdendir ve sadece İyidir – burada onu kötüleyen her şey, Yahudiler tarafından atılan iftira ve yalanlardan başka bir şey değildir. “Yahudi Kadınlar Arşivi: Astarte: İncil” – https://jwa.org/encyclopedia/article/astarte-bible
2. Antik Yunanca Sözlüğü, “Astro” sözcüğü, J. Stamatakos
3. İkinci ile aynı kaynak , “Astroos” sözcüğü.
4. İkinci ile kaynak, “Feron”.
5. Yunan ve Roma Mitolojisi Ansiklopedisi, Luke Roman ve Monica Roman
6. Beşinci ile aynı kaynak, 343. sayfa
7. Beşinci ile aynı kaynak, “Eos” bölümü.
8. Bu konu üzerine daha fazlası için, Platon ve Sokrates’in Sempozyumuna bakabilirsiniz [oldukça kompleks, son derece felsefî bir yazıdır ve tamamen anlamak için derin bir analiz gerektirir].
9. Ayrıca, Platon’un Phaedrus’u, felsefî anlamıyla sevgi kavramının açıklamasına gider. Kültürel farklılıklar ve anlamların yanlış yerlere çekilmesi yüzünden [çoğunlukla kilise veya ruhani simyaya dair hiçbir şey bilmeyen ahmak analistler tarafından gerçekleştirildi] metindeki anlam oldukça saptırıldı. Yine de oldukça değerli bir yazı.
10. “Yeraltına İniş Miti” – Antik İnsanlığın en ünlü Okült Miti – Kaynak için: https://en.wikipedia.org/wiki/Inanna#Descent_into_the_underworld
11. Britannica Ansiklopedisi, “Freyja” bölümü
12. Beşinci ile aynı kaynak, “Artemis” bölümü
13. Daha ileri okuma için: “Afrodit’in savaşçı tasvirinin, Kıbrıs’taki ve Kythera’daki oldukça erken dönem kültlerine ve takipçilerine dayandığına inanılır. Bölgedeki Oryantalleşme döneminde, oldukça güçlü bir doğu etkisi vardı. [3] Bu tasvir, Sümer’in İnanna’sı, Mezopotamya’nın İştar’ı, Fenike’nin Astarte’si gibi Afrodit’in geldiği Orta Doğu tanrıçalarına kadar götürülebilir. [4] [5] Kıbrıs’ta, Astarte aynı zamanda “Aphrodite Encheios” (Mızraklı Afrodit) adıyla da bilinirdi, ve kültün Kıbrıs’tan Sparta’ya taşındığı fikri üzerinde durulmaktadır. [3] Aynı zamanda, Areopagus ve Korint’te de bu adla biliniyordu. [6]” – Wikipedia’daki Aphrodite Areia sayfasından
14. Beşinci ile aynı kaynak, “Artemis” bölümü
15. Routledge’ın Yunan Mitolojisi Rehberi, “Hades nasıl Persefone’yi karısı yapmak üzere kaçırdı ancak günün sonunda annesiyle paylaşmak zorunda kaldı”, 125. sayfa
16. Britannica Çevrimiçi Ansiklopedisi: “Tuatha De Danann” & “Tanrıça Dana”
17. “Mısır’daki İsa”: Horus-İsa Bağlantısı, D. M. Murdock
*Şeytan Baba’nın kendisinden, doğrudan bir şekilde Yüksek Rahip Hooded Cobra’ya aktarılmış bilgiler