[https://ancient-forums.com/viewtopic.php?f=24&t=23897&p=103438#p103438 yazısnın çevirisidir]
Hinduizm’de vejeteryanlık [izin verilenler] süt ve bitki besinidir, sadece yumurta içermez. Batı vejetaryenliği balık, tavuk, hindi gibi etten her şeyi içerir [yasaklar] fakat yumurtaya izin verir [yenilmesinde sorun görmez]. Veganların da iddiası olan bunu gerçekten anlamsız kılmak. Hindu vejeteryanlığında yumurtaya da izin vermemelerinin nedeni, bunun da bir et türü olmasıdır.
Doğu metinlerinde sadece süt ve bitki besinlerinden oluşan vejetaryenliğin nedenleri açıkça belirtilmektedir.
Etin alt çakraların enerjilerini, özellikle sakral çakrayı uyardığı belirtilir, ilginçtir ki, Yogik metinlerde et yemenin, sübtil [subtle] bedene daha fazla güç verdiği ve fiziksel beden içinde ve fiziksel beden aracılığıyla gücü ifade etme yeteneğine yardımcı olduğu belirtilir. Ayrıca, daha güçlü bir yaşam gücü akışını kaldırabilecek daha güçlü bir vücut inşa etmek için tasarlanmıştır.
Bazı metinler vejetaryenliğin yaşam gücü olan cinsel gücü azaltmak için kasten sakral çakrayı zayıflattığından bahseder. Sakral çakraya yaratıcı gücün yeri olarak büyük önem verilir. Ona Shakti’nin yeri denir çünkü burası sushumna nadi’nin girişinin bulunduğu ve bir parçası olduğu çakradır.
Bu çakrayı zayıflatmak, Kundalini’nin yukarı doğru hareket etme yeteneğini zayıflatır. Orijinal Ayurveda metinleri, eti en güçlü anlamına gelen Sattvik yiyecek formu olarak adlandırır. Kundalini yoga, Raja sınıfının uygulamalarının bir parçasıydı ve normal olarak et yerlerdi.
Cinsel aktivite, bu çakrayı CİNSEL ENERJİ ile güçlendirmek ve bunu sushumnaya’ya kapı açmak için kullanmakla ilgili ve bu tür benzer uygulamalarla ilgili orijinal sekiz katlı yolun bir parçasıdır.
Vejetaryenlik, Kundalini yoga sürecini zayıflatmak ve kişiyi zayıflatmaktır.
Hindu vejeteryanlığını takip eden insanlar Kundalini’yi aktive ettiklerinde, bu aslında onu tehlikeli hale getirdi çünkü enerji fiziksel bedene düzgün bir şekilde oturmamıştı [ground], ancak bu et yemeye başladıklarında dengelendi.
