Bütün okuyucularımıza iyi günler.
Yine bir okuyucumuzla geçen bir soru-cevap dizisini sizlere sunuyoruz. Bu biraz etli kemikli, o yüzden sözü fazla uzatmadan buyrun.
Bir okuyucumuz:
Esenlikler, Tevratı tersten okuyarak yahudilere zarar vermek pek mantıklı gelmiyor bana. Bu bence umut taciri olduğumuzun bir göstergesi. yahudilerin sayısı, RTR yapanların sayısından çok daha fazla değil mi, nasıl böylesine basit bir şeye yenik düşsünler? Hem ruhları’da biz Centillerin ruhundan daha güçlü. Buna örnek olarak, aldıkları ruhani eğitim de, biz Centillerinkinden daha kaliteli. Dünyevi güçler’de biz Centillerin değil, onların elinde. Ve zaten bütün planladıkları şeyleri bir bir yerine getiriyorlar, rahatlar. Corona virüsü de zaten yok olacak. Bu birinci denemeleriydi ve başarıyla sonuçlandı. Ortada kazandığımızı gösteren hiçbir delil yok. Varsa gösterebilirsiniz. Ve kazanmamız için mantıklı bir sebepte yok.
Cevap:
Doğru, haklısınız. Zaten o yüzden 20 yıl önce Yahudi Sorununun Y’si bilinmezken, kimse İsrail’den bahsetmezken, Yahudilerin medyayı, bankacılığı, hukuku, askeriyeyi yönettiği neredeyse kimse tarafından bilinmezken şimdi sokaktaki ortalama insan bile bu konular hakkında az ya da çok bilgi sahibi ya. Zaten o yüzden tüm dünyada tekrar Nasyonalist ayaklanmalar, ırksal direnişler, farkındalık yükseliyor ya. Ve bunların hepsi düşmanın dünya üzerinde sahip olduğu akıl almaz güce rağmen. Yani tüm emeklerine karşın. Doğru, nasıl düşünemedik bunları. Bunların hepsi de bizim değil, düşmanın kazandığına delil zaten, değil mi?
Bu konuda yenilgiyi kabullenici bir tavır kabullenmek son derece cahilce olacaktır, zira artık ortada kabullenecek bir yenilgi bile yok. Düşman ne yapsa yüzüne patlıyor, buna virüs salgınları da dahil. Dolayısıyla planladıkları şeyleri bir bir yerine falan getirmiyorlar, hatta tam aksine planladıkları her şeyi başlarına geri çalıyoruz.
Ki, 20 yıl kadar önce düşman için her şey seyrinde ilerlerken bir anda bütün planları bozgun olmaya, kendileri ifşa olmaya başladı. Bunu sadece rastlantıya bağlayacak olursanız sizin bileceğiniz iş, ya da daha doğrusu inanacağınız diyelim. Çünkü bilmek bizim işimiz.
Yahudilerin kendisi de bir şeyi yok etmek için onu ters çevirmek gerektiğini bilir, kendi yazıtlarında ve öğretilerinde de yaratılan varlıkların, düşünce formlarının işleri bittiğinde onları yok etmek için “isimlerini” tersine çevirmek gerektiği yazar. Bu bizim yaptığımızdan farklı bir şey değil. Aynı zamanda, tüm okült yollarınca da bilinen temel prensiplere dayanıyor.
Son olarak, Yahudilerin ruhu ne zaman bizimkinden daha güçlü oluyormuş? Bilmiyorsanız da bilmeden konuşmayın, kendi ırkınıza hakaret etmeyin. Burada tek amacı yok etmek, parazitlik yapmak, sömürmek için yaratılmış, yırtıcı, akıldan, ahlaktan, soyluluktan anlamayan, batıl inançlı, (her açıdan) hastalıklı bir ırktan bahsediyoruz. Ne ara bizden daha güçlü oluyorlarmış? Tarih boyunca bir kez bile adil bir savaşta, bizimle yüz yüze karşılaşıp da bizi yenememiş, sadece ve sadece başkalarını sömürüp beynini yıkayarak, bizi birbirimize kırdırarak zafer kazanabilmiş alçak, aşağılık, alt seviye istilacı bir türden bahsediyoruz. Biz Güneş’sek onlarsa karanlık bir mağarada ıslak bir kibrit gibi kalır. Aldıklarını söylediğiniz sözde “eğitim” de, tüm ruhani sistemleri de bizim üstüne sifonu çektiğimiz pislik olamaz. Ne kadar detaylı olursa olsun, günün sonunda hepsinin kökeni biziz. Yarattıkları düşman programlarında da bizim gölgemizden asla kurtulamamış, kendi sözde ve kurmaca “””atalarının””” ismi bile Hindu Tanrılarından çalınmış bir halktan bahsediyoruz. Kendilerine ait bir toplu iğne başı bile yok. Her şeyin kökeni, dünyada güzel, soylu ve yüce olan istisnasız her şey biz Pagan’lara aittir.
Dolayısıyla at gözlüğü takıp sadece önümüzde, hemen, şu an, bugün olan şeylere bakmak yerine tüm yerküreye ve son yıllardır olan her şeye bakın. Zaferimiz kaçınılmaz, hem de hepimizin ömründe görebileceği kadar yakın. Biz umut taciri değiliz, ama umutsuzluk tacirliğine de toleransımız yok.
Aynı okuyucumuz:
Şu HePsi aMaRaQanıN oyunları diye gezinen tiplerden bahsediyorsunuz. Bu insanlar y*hdilere zarar verebiliyorlar mı, yada y*hudiler bu tür insanlara ifşa oldukların da ne kaybediyor? Bu kişilerin RTR yaptıkları falan da yok. Onları izleyen kişilerin de yaptıkları tek şey en fazla gülüp geçmek olur, protesto yapalım diye düşünmüyorlar doğrusu. Bu siteyle bile karşılaşıp kapatanların sayısı karşılaşıp adananların sayısından %90 daha fazladır. 1000 tane centile tek başına yetecek seviyede hırslı, çalışkan, akıllı y*hudi gördüm ama böyle “düşman uzaylılara” denk olan bir Centille ( Siz hariç ) hiç karşılaşmadım maalesef. Bizi nasıl ezdiklerini yüzümüze vura vura ezmeye devam ediyorlar, evet 20 yıl öncesinde bu olmuyordu. Kısacası ifşa olmaları onlara hiçbir şeyi kaybettirmiyor. Ruhları güçlü derken yahudi doğan bir çocuk doğal olarak centil doğan bir çocuktan daha güçlü dünyaya geliyor ve zeka olarakta daha üstün zekalılar ve daha çalışkan ve akıllılar doğal olarak. Çünkü düzgün yetiştiriliyorlar. Zaten o yüzden burada doğan üstün zekalı çocuklar hemen köreliyor ya :/ Bizim tek kötü yanımız saf olmamız. Onların tek kötü yanı kurnaz olmaları. Olay bundan ibaret.
“kendi yazıtlarında ve öğretilerinde de yaratılan varlıkların, düşünce formlarının işleri bittiğinde onları yok etmek için “isimlerini” tersine çevirmek gerektiği yazar. ” Bu yazıtlara örnek verebilir misiniz? casusluk yapıp yahudilerin arasına sızdığım bir gün joy of satan ı sormuştum ve tersten okumanın saçmalık olduğunu, gerçek etki kitabının bundan farklı olduğunu söylemişlerdi. Son olarak, öz olarak onların bizden daha güçlü olduklarını savunmuyorum elbette, ama şu anki durum bu saydıklarımı gösteriyor maalesef. Bende bu durumdan rahatsızım ama gerçek olan bu. Gerçek sorgulanmaktan korkmaz! ama son yıllardır olan her şeye baktığımız da RTR etkisi olabileceği olası bir olay gibi geliyor. Ben de bunu değerlendiriyorum.
Cevap:
İfşa olmalarının bir şeyi değiştirmediğini düşünüyorsanız bu konuda söyleyebileceğim bir şey yok, bu konuya vermem gereken cevap yorum değil yazı boyutunda olur. Ama şu kadarını söyleyebilirim; binlerce yıllık varlıkları ve bize bela olmaları boyunca en çok güç aldıkları şey, uluslar arasında gizlice dolanabilmeleri ve sızabilmeleri oldu. Ne zaman ki halk onların ve pisliklerinin farkına vardı, o zaman onlara inanılmaz bir şiddet, nefret ve yargı ile tepki gösterdiler. Tarihte bunların örneği çok fazla. Yahudilerin tarih boyunca bulundukları yerlerden kovulmaları birkaç seferle, hatta birkaç düzineyle bile sınırlı değildir. İfşanın ardından yargı ve infaz gelir, her zaman da öyle olmuştur. Tüm halkın RTR yapmasına gerek yok, parmakla gösterip yargılamaları da ziyadesiyle yeter de artar. RTR dediğimiz şey geçen yüzyılda bile yoktu, ama ondan önce de Yahudilere karşı çok güçlü, hışımlı ve bağlayıcı yaptırımlar uygulayan kişi ve halklar ziyadesiyle olmuştur. Konuyu kısa tutmak adına bunlara fazla değinmeyeceğim, ama biraz aramayla Yahudilerin tarih boyunca oradan oraya sürülmelerini görebilirsiniz. Şunu da ekleyeyim ki, “HePsi aMaRaQanıN oyunları” diye gezinmekle “HePsi iSrAiLiN oyunları” diye gezinmek arasında bile dağlar kadar fark var. İkisi de nispeten eğitimsiz ifadeler olsa da, ikincisi dibine kadar buram buram doğruluk ihtiva ediyor. Bunu söyleyen kişi bunu bütünüyle ve tam derinliğiyle takdir etsin, edemesin, bunu anlayabilmesi bile önemli bir şey.
Daha 300-400 yıl öncesine kadar Yahudilerin başka herhangi biri gibi normal kişiler olduğunu düşünen, küresel olarak buna inanan bir insanlıktan bahsediyoruz. Kısaca, işlerin değişmediğini düşünüyorsanız pencereyi bir açıp dışarıya azıcık bakın. Dışarıda gördüğünüz hemen hemen herkesin bu konularda az ya da çok, eğitimli veya eğitimsiz bir fikri olması… Bunun ne kadar dokunaklı, önemli ve dişe dokunur bir şey olduğunun farkına varın. Bu noktaya gelmemiz için bizim, atalarımızın, öncülerimizin yüzyıllardır durmadan harcadığı emeği, döktükleri kanı, teri, gözyaşlarını düşünün. Her şeyin kesinleşeceği, işlerin ebedi seyrinin belirleneceği zamanlarda yaşıyoruz ve her geçen gün sarkaç bizim yönümüze doğru biraz daha sallanıyor. Düşmanın birikmiş gücüne karşı, bizim gittikçe artan ivmemiz var. Hazıra dağ dayanmaz.
Ve cidden sayılar konusunda bakış açınızı yenilemeniz gerekiyor. Bir Yahudi’yi geçtim, üç-beş tanesi bir tane Centile bile bedel olamadıkları için tarih boyunca asla bizimle dürüstçe, yüz yüze mücadele etmedi ya zaten. Zaten bu yüzden hep bizi birbirimize kırdırdılar ya. Şu an birbirimizi daha başarılı bir şekilde öldürmek için kullandığımız silahların arkasındaki bilimi çarpıtanlar ne kadar onlarsa, dünyayı yaşanır hale getiren her tür gelişmenin arkasındaki de bizleriz. O yüzden 1000 tane Centile bedel olabilecek o mega Yahudi neredeymiş? Gösterin de görelim. Bedeli ne olursa olsun ev sahipliğini yapan kişinin kanını emmeye kararlı, bunun için canının son damlasına kadar kıvranan bir kene sadece budur, bir kene. Asalak. Kan emici. Zavallı. Burada cesaret, hırs, çalışkanlılık veya akıllılık gibi şeyler aramaya gerek yok, sadece temel ve yırtıcı içgüdüden bahsediyoruz. Sizin empati merkezlerinizi de kızartsak siz de yırtıcı, şerefsiz ve frensiz bir manyak olabilirsiniz, ama ben buna “hırslı” yerine “psikopat” demeyi yeğlerim. Sayılardan bahsediyorken, ortalama insanın ruhunun ve zihninin odaksız, eğitimsiz ve güçsüz olduğunu düşünürsek onların zihinlerinin enerjileri disko topundan yayılan ışıklar gibi dağınıkken bizimkilerse lazer gibi odaklı, yakıcı ve güçlüdür. Dolayısıyla sayımızın çok bir önemi yok, bir Satanist binlerce köleye bedeldir.
Onun dışında, bize yaptıklarını yüzümüze vurmaları da sadece Yahudilerin sürüngen doğasından. Tıpkı kurbağa gibi, ılık suya girince gevşiyorlar ve suyun gittikçe ısındığını fark etmekten aciz bir şekilde, böbürlene böbürlene yedikleri haltları anlatıyorlar. Bilmiyorlar ki, bunu yaptıkça suları ısınıyor. Anca iş işten geçince anlıyorlar. Bizim için iyi bir şeyden bahsettiniz.
Zekâya gelince, katılmıyorum. Kurnazlık konusunda eşsiz ve son derece başarılı, zekâ konusunda da ortalamadan daha “””zeki””” olabilirler, ama bu sözde “””zekâ””” ile ne yarattılar? Bir şeyleri ürünlerinden değerlendirmek en doğrusudur. Bu sözde zekâ ile ortaya çıkardıkları bir faydalı buluş var mı? Yok. Varsa yoksa millet birbirini kesip biçsin, aç bırakıp gebertsin, tecavüz etsin diye Komünizm, İslam, Hristiyanlık gibi akıllara zarar nefret ve ölüm tarikatları, veya atom bombası gibi kitle imha silahları. Ve evet, atom bombası sadece Yahudilerin elinden çıkmıştır. Manhattan Projesi nedir bilir misiniz? Kısaca sizin derinizi nasıl en kolay ve etkili şekilde yüzebilirler, bunu düşünebiliyorlar diye ben onlara kolay kolay zeki demem. Doğuştan “daha güçlü” doğmalarına gelince… Kesinlikle hayır. Birçoğu sakat doğan, sakat ve yıkık bir ırktan bahsediyoruz. Ruhen de, fiziksel olarak da. Ki zaten ikisi de birbirine benzer.
Onların “””tek””” bir kötü yanı yok, varlıkları kötülüğün bağrından çıkmadır. Sayabileceğimiz her tür özellikleri kötüdür. “Kurnaz” olan ama bu “kurnaz”lığını iyiliğe kullanan birçok insan var, ama bunlardan hiçbiri Yahudi değil. Yahudiler aynı zamanda açgözlü, melun, ahlaksız, habis, nefret dolu, kıskanç, bağnaz, batıl inançlı, kana susamış ve çirkindir. Ki bunlar sadece birkaç özellik. Ama evet, bizim tek kötü yanımız saf kötülüğe karşı bile saf ve “açık fikirli” olmuş olmamız. Ama artık değil.
Yahudilerin herhangi bir Centile karşı dürüst olacaklarını düşünmeyin, ve aralarına sızmanın o kadar kolay olduğunu. Araya sızmanın (gerçek anlamda) kitabını yazmış olan bir ırktan bahsediyoruz. Sizi aralarına almış gibi görünüp “iç çember”den tamamen uzakta tutmuş ve yalanlarla aklınızı bulandırmaya çalışmış olmaları çok daha olası. Bir şeyi yok etmek için ismini tersine çevirmeye gelince; genel olarak kabul edilen okült bir prensip olmasını (buna dair birçok büyü bulunabilir) geçiyorum, tekrar söylemeliyim ki Yahudiler de bunu böyle kullanıyor. Örneğin “golem” “yaratma” ve “yok etme” talimatları. Tabii dikkatinizi çekeyim, Golem aslında Goyim (yani onlara göre bizler) için bir göndermedir. Her emre sorgusuz sualsiz uyan, bilinçsiz ve şuursuz robot olmasını istedikleri biziz.
Siteyi ziyaret edenlere gelince, sitenin sahibi olarak her ziyaretçinin ortalama 3-4, bazen de daha fazla sayfayı incelediğini söyleyebilirim. Girip, 10 saniye göz atıp sonra çıkanların sayısı çok çok az. Sizin küçümsediğiniz halk, gün be gün daha da bilinçleniyor, akıllanıyor ve kendilerine anlatılanlardan daha fazlasını, zorla empoze edilen yalanlardan daha gerçeğini, iki günlük yalanlardan daha kalıcı şeyleri arıyor. Yahudiler istedikleri kadar dünyayı eğip bükmeye, yerinde saydırmaya, tepsi gibi düz göstermeye çalışsın, eppur si muove.
Dünya dönecek, Güneş doğacak ve biz tekrar deneyeceğiz. Güneş’in bu seferki doğuşuyla getireceği çağ, ebediyen gitmeyecek olan Gerçeğin Çağı, Şeytan’ın Çağıdır. Gölgeler dağılıyor ve Sat Yuga geliyor. Umutsuzluğun manâsı yok, çünkü cidden zafer bu sefer ebediyen bizim elimizde olacak.
Okuyucumuz:
Esenlikler, Evet insanlar bilinçleniyor ve benimde eskisi kadar karamsar olmamamı sağladınız. Ben sayıca az karşılaştığım ama gerçekten Atatürk’ün dediği gibi çalışkan, zekii olanlara çok naadir rastladım. Türk gençliğinden ümitliyim ben de. O mega y*hudiye gelince. Ne işlerle meşgul olduklarını merak ediyorsanız, onlarla uğraşıp planlarını öğrenecek iseniz mail yoluyla daha detaylı şeyler sunabilirim. Son zamanlar da kendilerine tehdit oluşturabilecek Paganları aralarına almışlardı. Başka embesil Satanistler de vardı onların tuzağına düşen. Ama bu kadarla sınırlı olduklarını düşünmeyin, hafife alınmamalı. Hafife almak da saflık olur.
Cevap:
Düşmanı hafife almadığımıza emin olabilirsiniz. Ne kadar azılı, güçlü, amansız ve ahlaksız olduklarını çok iyi biliyoruz, bu yıllar boyunca boş yaşamadım. Zaten o yüzden düşmana ve düşmana dair fikirlere kapımız kapalı ya, hatta (((bazı))) başkalarının “dar görüşlü” diye yaftalamaya çalışacağı kadar. Eh, sözde “görüş”ümüz Ebedi/Mutlak Gerçek’se, kalan başka her şey az veya çok yalan olacağından kabullenmemek cidden dar görüşlülük mü olur? Eğer öyleyse evet, ben dar “görüş”lüyüm ve bundan memnunum. Düşmana, düşmanın hastalıklı ve çarpık dünya görüşlerine aman vermediğim için gururluyum. Kardeşlerime de aynı değerleri aşılamaya çalıştığıma da. Yanımda duran yoldaşlarımdan da.
Anladığım kadarıyla belirli bir kimse/kimselerden bahsediyorsunuz. Açıkçası bizimle bizzat temas etmedikleri, kişisel olarak planlarımıza taş koymaya çalışmadıkları sürece teker teker, birer birer kişilerle uğraşmak vakit ve enerji kaybı, aynı zamanda da dikkat dağınıklığı olacaktır, sizin için de aynısı geçerli. Atıyorum bir Mason locasını “temizlesek” ne olacak ki? Biz bunu yapana kadar dikkatimizin dağılmasından, deyimi yerindeyse düşmanın kalesine RTR toplarıyla yaylım ateşi açmadığımızdan ötürü başları rahatlayacağından, biz o bir locayı dağıtana kadar onlar on tane daha kurar. Düşmanın ölüm ağacını, teker teker dalları budayarak yıkamayız. Biz direkt düşmanın gövdesine girmeyi önemsiyoruz.
İyi günler.