Bu metin, Joy of Satan Yüksek Rahibi Hoodedcobra666’nın forumlardaki yazısından çevrilmiştir.
Bu dünyada ve özellikle de düşman, herhangi bir bilinçlilik olmadan tam bir köle olmanızı ister.
Birçok kişi yanlış bir şekilde “Seçim Özgürlüğü” bir yana, “Özgür İrade”lerinin olduklarına inanmaktadır. Buna sahip olmadığınız gibi, bu seviyeye ulaşabilmek için de çok çalışmanız gerekir.
İçimizdeki “düşman” gerçektir; dibe vurma eğilimi vardır – içimizdeki bir şey, özellikle de kişi yeni olduğu zaman, ruhsal olarak ilerlemeyi kesinlikle reddetmek ister. Kişinin bununla savaşması ve bunu anlaması gerekir.
Düşman varlıklar, ister düşmanın fiziksel ajanları ya da kuruluşları, isterse de işleri “yürüten” fiziksel hizmetkârları olsun, bugün geçmişte olduğunun tam tersidir: Amaçları ruhaniyetle olan bağınızı kopartmak, bir ruh olarak kökeninizi unutturmak, sizi mahvetmek, ruhsal açıdan yoksullaştırmak ve her şeyinizi elinizden çekip, almaktır.
Yukarıdakilerin zuhur edebileceği yollar sonsuzdur, ancak gerçekten yükselebilmek için izlenebilecek yolların sayısı çok azdır.
İnsanların zayıf inançları, kuşkuları, irade güçlerinin düşük olması, dış etkenler ya da sonsuz sayıda bahaneleri yüzünden bu tuzağa düşürüldüğünü gördüm. Eğer başarısız olmayı istiyorsanız, bunu size sunmanın ve sizi Tanrılardan uzaklaştırıp bilincin en dipsiz çukuruna indirmenin yolları vardır.
Kişinin iyileşmesi gereken bütün bu şeylere düşman nasıl karşılık vereceğini bilir: Onlar şüphe, nefret, kızgınlık ve sefaletin fısıldayıcılarıdır.
Sizinle asla yükselmemeniz için savaşacaklardır. Kimileri isteyerek, kimileri de kendi cehaletlerinden dolayı istemeyerek yapacaklardır ama her halükarda böyle bir faktör var olacaktır. Dolayısıyla kişi “barış” yolunda değil, Savaşçı Yolunda inisiye edilir. Atalarımızın her destanı, destansı savaşlara dayanmaktadır, “barış” vaaz eden bir “müjde” yoktur.
Yalnızca belirli diğer kutsal kitaplar bu konudan bahseder – ana kavram savaştır. On binlerce yıllık İlahi Bilgi sizi uyandırmak için bu mesajı paylaşıyor.
Bunun sebebi de Herakleitos’un dediği gibi “Savaş Her Şeyin Babasıdır” – kendinizi ve ruhunuzu özgürleştirmek için savaşmayı istemelisiniz. Aksi takdirde cehaletin sınırları içerisinde bir tutsak olarak kalırsınız.
Ruhsal özgürlüğümüz ve kurtuluşumuz için bir savaş veriliyor. Bu savaşın aktif üyeleri bizleriz. Teslim olanlar hiçbir zaman özgür olamayacaklar. Hiçbir şey bekleyemezler.
Bu yolu bırakacakların gerçekten bekleyebilecekleri hiçbir şey yoktur. Önünüzde anlamsız bir hayat var ve bunu muhtemelen biliyorsunuz. Bunu sadece erteleyebilirsiniz, ta ki bu durum “ileride” bir noktada karşınıza çıkıncaya dek.
Fakat şu anda mevcut fırsatların gelecekte de var olacağı garantisi yoktur. JoS bu fırsatlardan biridir. İnsanlık yüzyıllardır bunlardan birine sahip değildi.
Yüzyıllarca beklemek istemiyorum, bu yüzden görevlerimi ciddiye alıyorum.
Hayat size ilerlediğiniz yolda, hiç bitmeyen bir denizde durmadan kendini dolduran bir kuyu misali olduğunu ispatlayacaktır; bu cehalet denizidir, matkap ise aşağı giden yola devam etmek için daha fazla bahaneyi temsil eder – bir çeşit boğulmadır bu.
Böyle bir durumda yüzmeli ve başımızı suyun üzerine çıkarmalıyız. Artık kolay. Bir kıyıya ulaşabilirsiniz
İnsanın ödeyeceği en yüksek bedel cehaletin, köle ve tutsak olarak kalmanın bedelidir.
Özgürlüğümüz için savaşıyoruz. Homeros’un Ithaka’sına gidiyoruz.
-Yüksek Rahip Hooded Cobra 666