Bu bir Spiritüel Satanizm Türev İçeriğidir. Omurga metin.
Tanrılarla iletişim kurma hakkında yapmanız gereken en önemli ve ilk şey, Satanizm’e düşman kaynaklardan Demonlar veya Demon çağırma hakkında öğrendiğiniz her şeyi unutmaktır.
En kolay erişilebilir ve popüler kaynaklarda yanlış bilgi dışında neredeyse hiçbir şey yoktur. Örneğin düşman grimoirelarında yazan talimatları takip etmek hem çok yanlış ve Tanrılara hakaret niteliğindedir, hem de çok tehlikeli olabilir.
Gerek Yüksek Rahipler, gerekse diğer kardeşlerimizin Demonlarla genel tecrübeleri, Demonların son derece haysiyetli olduklarının ve kişinin onlara saygı göstermesinin çok önemli olduğu yönündedir.
[2002’nin sonlarından 2003’ün ilkbaharına kadar] Birçok Yüksek Rahip ve Yüksek Rahibe, bütün “Goetia” Demonları da dahil pek çok farklı Demon üzerinde gelişmiş enerji çalışmaları uygulamıştır. Bunun sonucu olarak bütün 72 klasik “Goetik Demon” ve daha pek çoğu özgür kalmıştır. Bu Demonların çoğunun gerçek kimlikleri saptanmıştır. Çoğu, tarih boyunca hakarete, aşağılanmaya ve istismara maruz kalmamak için farklı isimler kullanmıştır. Bu Demonlar, çoğu eski grimoiredaki açıklama ve tasvirlerinin aksine çirkin veya kötücül canavarlar değillerdir. Aksine çok güzel, popüler, sevilen ve önemli Tanrılardır.
Demonların “özgür bırakılmaları”ndan kasıt; yüzyıllardır Hristiyanlık ve İslam isimli ölüm programlarının altında insanlığın ve hatta tüm gezegenimizin, YHWH kolektifinin enerjileri tarafından “bağlanması”, düşürülmesi, “gözlerimizin önüne perde çekilmesi” ve tüm ruhani bilgilerin ve gücümüzün nesiller boyu baskı görme, katliama uğrama gibi olaylardan ötürü körelmesinden ötürü bir nevi gezegeni kaplayan, düşmana ait bir enerji matrisi oluşturulması ve bundan ötürü Centillerin ruhani gelişiminin çok zorlaşması ve Tanrılarımızın bizlerle iletişim kurma kabiliyetlerinin çok sınırlandırılması gibi olgulara gönderme yapmaktadır. Başka çoğu dünyada [özellikle gelişmiş olanlarda] savaş ruhani bir olaydır. Gezegenimizde kullanıldığı gibi silahlarla, bombalarla, kılıçla, mızrakla savaş yapılmamaktadır. Bizim gezegenimizde bile savaş bunlarla yapılsa bile sonucunu belirleyen sıklıkla işin ruhani tarafı olmuştur. Geçmişte yaşanan “Cennette/Semalarda Savaş” (“War in Heaven”) sonucunda, insanlık ruhani olarak düşmüş ve Tanrılarımız da o çatışmayı kaybettiğinden dünyadan “sürülmüşler”dir.
Asmodeus, Süleyman’a der ki:
“Benden çok şey isteme; zira senin krallığın da bir süre geçtikten sonra bozulacak ve senin şanın yalnızca bir mevsim sürecek, ve kısa olacak üzerimizdeki tiranlığın.“
Süleyman isimli Yahudi karakteri aslında tıpkı Muhammed ve İsa gibi ruhani olgulardan çalıntı ve kişileştirilmiş mitlerdir, gerçekte varolmamıştır. Ama Lord Asmodeus ile Süleyman arasındaki bu sözde iletişimden bile Tanrıların ne kadar görkemli varlıklar olduğunu görebiliriz. Tanrılar ölümsüzdür, bu yüzden onlar için bir “mevsim”, binlerce “yılcık” olabilir. Yahudilerin, Hristiyanların ve Müslümanların “Tanrı”sı güç kaybediyor. Şeytan Baba, bizim tarafımızın kazandığını bildirmiştir. Herkesi uyarıyoruz: Eski grimoirelardaki ruhani istismara dayanan metodları kullanmak sadece aptalca olmakla kalmaz, aynı zamanda kaçınılmaz şekilde kişiyi felakete itecektir. Demonlara (Tanrılar) her zaman için tam açıklık ve saygı ile yaklaşılmalıdır. Düşman “Tanrı” isimlerini, “melek”lerini, dokuz ayaklık çemberleri, tehditleri ve başka yıkıcı ve istismar edici teknikleri kullanma günleri bitti.
Kişi özellikle de Satanizm’de yeniyken, çoğu Demon bize yardım etmeye isteklidir. Ancak Satanizm’in amacı, kişinin kendisinin de sonunda bir Tanrı olmasıdır. Bunun yolu istikrârlı bir şekilde güç meditasyonu yaparak kendimizi güçlendirmektir, ve bu yolda ruhumuzun ve zihnimizin güçlerini kullanarak amaçlarımızı ve kişisel isteklerimizi gerçekleştirmek de mümkündür.
Kendi emeklerimiz aracılığıyla ilerledikçe, ruhani konularda gittikçe daha gelişmiş, veya deyimi yerindeyse “usta” oluruz. Kendi dışımızdaki güçlere bel bağlamaktansa, kendi güçlerimize dayanabilmeyi öğrenmemiz gerekiyor. Bu durumdan ötürü, Demonlardan yardım alabileceğimiz en iyi şekil, Onlardan bilgi ve bilgelik almak ve bu sayede kendi güçlerimizi ilerletmeyi ve yardıma ihtiyacımız olan konuları çözmeyi öğrenebilelim. Birine balık verirseniz onu bir gün doyurursunuz, ama ona balık tutmayı öğretirseniz ömür boyu doyurursunuz. İlerledikçe majinin her alanında başarılı olacak bir konuma gelir, insanları ve çevremizi dışarıdan yardım olmaksızın etkileyebiliriz. Ama elbette, usta bile olsak şartların olağanüstü olduğu, Demonların yardımına ihtiyaç duyduğumuz durumlar olabilir. Elbette ruhani rehberlik konusunda ruhaniyete yeni kişilerden tutup ustalara kadar Demonlar her seviyede bize yardımcı olabilirler.
“Kişisel tecrübelerimden yola çıkarak, ruhani olarak ilerleme yapmakta ciddi olanlara, sizlerle çalışmaya ve size bu yolda rehberlik yapmaya istekli bir Demonla yakın ve güçlü bir ilişki kurmasını öneriyorum. Bu sizin için son derece faydalı bir tecrübe olabilir. Lütfen her birimizin bu dünyaya geçmiş hayatlarımızdan farklı psişik yetenek seviyeleriyle geldiğimizi unutmayın. Sadece sabırlı ve açık olabilirseniz, zaman içinde ve istikrârlı bir şekilde meditasyon yaptıkça ruhunuz açılacaktır. Aynı zamanda kişisel tecrübelerimden keşfettiğim kadarıyla, bazen sözlü telepatik iletişimin netliği düşük olabilir ve bununla birlikte başka, bazen de istenmeyen astral etkilere açık ve kendi aklımızdan geçenlerin etkisine de tabii olabilir. Yani her iletişim kurduğunuzu düşündüğünüzde garanti olarak Demonlarla konuşuyor olmak zorunda değilsiniz, ve gerçek psişik iletişimi %100 netlikte kendi düşüncelerinizden ayırt edebilmek de zaman ve pratik ister, ama sonunda başaracaksınız. Bazı konularda güçlü bir sezgi, aklımıza bir anda gelen [özellikle de bize yardımcı olacak] fikirler, veya bir problemi çözecek bir şeyler yapmak için gelen bir istek veya olanaklar sıklıkla bir Demonun bizi koruyup kolladığına işarettir. Demonlar, düşmanın ruhani varlıklarının aksine asla negatif ve can sıkıcı kehanetlerde bulunmazlar, bunu hep hatırlayın.”
—Yüksek Rahip Maxine Dietrich
Demonları Davet Etmeden Önce Aklımızda Bulunması Gereken Şeyler
- Çağırmak istediğiniz Demonu bilin ve hakkında bilgi edinin. Sitemizde Demonların özellikleri ve haklarında sahip olduğumuz bilgileri çok yakında bulabilirsiniz. Bütün “Goetik” Demonlar, tecrübelerden bilindiği üzere insanlara karşı dost canlısıdır.
- Tanrıları çağırırken aklınızda belli bir amaç olması önemlidir, Demonu tam olarak neden çağırdığınızı bilin. Tanrılara karşı son derece saygılı olmak gerektiğini (ve saygılı olursanız aynı saygıyı göreceğinizi) belirtmiştik. Nasıl insanlardan bir başkanla, generalle, kralla veya benzeri “üst düzey” bir insanla konuşurken saygılı olup onları gereksiz yere rahatsız etmeyecekseniz, Demonlar için de aynısını yapmalısınız. Tanrılar, özellikle de günümüzün şartlarından ötürü oldukça meşgullerdir. Bu, iyi bir sebebiniz veya ihtiyacınız varsa bile onlarla görüşemezsiniz demek değildir, ama lütfen “sadece geliyor mu diye bakmak için” çağırmaktan kaçının. Hem “geliyor mu” diye bakarken hem de ihtiyacınız olan bir konuda rehberlik veya yardım isteyebilirsiniz mesela.
- Bir Tanrıdan yardım isterken, onlara bu yardım karşılığında bir şey sunmak en terbiyeli ve onurluca şeydir. Onlara yardımları karşılığında bir şey sunmaya hazır olun. Bu, hem o Tanrının, hem de sizin üzerine anlaşacağınız bir şey olsun. Unutmayın, Tanrılar en çok kişinin dürüstlüğüna, doğruluğuna ve onurluluğuna önem verir. Hakkını vererek yapamayacağınız hiçbir şeye ASLA yaparım demeyin. Ve bu kadar önbilgiye rağmen kafasındaki algılardan kurtulamamış olabilecekler için şimdiden söylüyoruz; Demonlara “karşılık olarak bir şey vermek”ten kastımız, kan, kol, bacak, ruh, keçi yavrusu ve benzeri pis, işe yaramaz ve ahlak dışı şeyler değildir. Genellikle Tanrılara karşılık olarak bir şey vermek veya sunmak, düşmana karşı o ya da bu şekilde savaşmaktan geçer ve gerçekten de insanlığın özgürlük mücadelesine katkıda bulunmak, ezelden beridir bizimle bulunan Kadim Tanrılarımıza (ve kendinize, ve ulusunuza, ve ırkınıza, ve tüm dünyaya) verebileceğiniz en güzel karşılıktır.
Demon Nasıl Davet Edilir/Çağılır?
Bir Tanrıyı çağırmak için o Tanrının gezegenine uygun bir tütsü kokusu (tütsüleri daha önceden test edin, hiç denemediğiniz bir tütsü berbat kokarsa bu hem sizin için can sıkıcı olur, hem de ritüeli mahveder. Sonuçta kadim Tanrılarımızı pis kokan bir odaya davet edemeyiz.), o Demonun tercih ettiği renkte mumlar ve de Du’at’ın Güçlerini temsilen bir veya birkaç tane siyah, saks mavisi veya kırmızı mum gerekir. Bundan başka o Demonun mührü gerekir. “Gerekir” diyoruz; ama Tanrılar son derece bilgedir ve kişisel durumlarımızı anlayışla karşılarlar. Eğer o ya da bu sebepten alakalı renkte (veya herhangi bir) mum ve/veya tütsü bulamıyorsanız veya kullanamıyorsanız (mesela bazı insanlar tütsü dumanına alerjik, ve enerjimizin ve algılarımızın açık olması gereken bir zamanda burun tıkanıklığından ötürü odaklanamamak hiç hoş olmaz. Bu kişiler yine de koku istiyorsa esansiyel yağları araştırabilirler.) çok da önemli değildir.
Tanrının mührü en azından ilk başlarda mum veya tütsüden daha önemlidir, olmazsa olur ama mühür çizmek veya bastırmak çok da zor bir şey değil, o yüzden davet edeceğiniz Tanrının mührü elinizde olsa çok daha iyi olur. Bunlarla birlikte olmazsa olmaz da rahatsız edilmeyeceğiniz, sessiz bir ortamdır. Hem odaklanmanız açısından; hem de komşunuz/aileniz/ev arkadaşınız çağırmanın ortasında odaya dalarsa iyi olmaz, değil mi? Hem bu sebepten, hem de geceleri enerjiler daha farklı olduğundan en azından ilk çağırmalarınızı geceleri yapmanızı tavsiye ederiz.
Özel bir saati yok, Şeytan’ın saati gibi şeyler bu konuda sizi çok ilgilendirmiyor. Davet ettiğiniz Tanrının mührü konusunda biraz bilgi vermek gerekirse, davet ettikten sonra işiniz bitince bu mührü saklayacak güvenli bir yer bulun. Kara kitabınız, günlüğünüz, eğer nispeten yaşınız daha ufaksa ve aileniz bulabilir diye endişe ediyorsanız saygısızca olmayacak herhangi yaratıcı bir yer de olabilir. Tanrı mühürlerinin bulunduğu kağıtlara her zaman son derece saygılı davranmalısınız ve asla yakmamalısınız. Mühürler tekrar tekrar kullanılabilir. Olağandışı bir durumda mühürden kurtulmanız gerekirse de olabilecek en saygılı şekilde kurtulmak en iyisidir. O yüzden söylemeye bile gerek yok ama çöp, tuvalet gibi şeyler hiç olmaz. Saygılı bir şekilde gömebilir veya akarsuya bırakabilirsiniz mesela.
İleriki zamanlarda, o Tanrıyla ilişkiniz daha derin ve samimileştikçe ritüele bile gerek kalmayacaktır, ama isterseniz yine de yapabilirsiniz. Bir Demonla ilişkiniz yeterince ilerledikten sonra onları çağırmak için sadece onlarla telepatik iletişim kurmaya odaklanmak yeterlidir, sonra kendileri de istiyorsa ister gece olsun, ister gündüz, istedikleri zaman bize gelebilirler. Onlarla telepatik olarak iletişim kurmaya odaklanmak için [yapabiliyorsanız] Demonu imgeleyin (bunun için o Tanrının Mührünü de kullanabilirsiniz) ve/veya zihninizde Ona odaklanıp ismini kullanarak seslenin. Demon çağırmak için 9 ayak büyüklüğünde çemberlere, üçgenlere falan gerek yoktur. Tanrılar, bu tarz çemberlerden nefret ederler, ve de ortamı terk etmek için düşman grimoirelarında bahsedilen “ortamı terk etmek için izin” gibi şeylere ihtiyaç duymazlar. Çember, izin gibi şeyler hem son derece aşağılayıcı, hem de gereksizdir. İnsan ilişki kurmak istediği Tanrılara hakaret etmez. Demonlara saygıyla yaklaşırsanız siz de karşılığında aynı saygıyı alırsınız.
Davet etmek istediğiniz Demonun mührünü (sigilini) çizin veya bastırın. Çağırma esnasında hiçbir şekilde rahatsız edilmeyeceğinizden emin olmanız önemlidir. Sonra oturun, mumları yakın ve şu duayı söyleyin:
“Lordumuz Şeytan, sonsuza ve ebediyete kadar yaşayan ve hükmeden Tek Gerçek Tanrı, yapmayı arzu ettiğim şeyi Senin lütfunla zihnimde tahayyül ve infaz etmek için Sana dua ediyorum, Ey Kudretli Şeytan. Senden [çağırmak istediğiniz Tanrının ismi]’nin yanıma gelmesini teşvik etmeni rica ediyorum, böylece arzu ettiğim amacımı, bu amaç o Tanrının makamına uygun ise, başarıyla tamamlayayım. Bunu Senin isminle saygı ve tevazu ile istiyorum Lordumuz Şeytan, dilerim beni layık bulasın Babamız.”
Şeytan’a yaptığınız bu ricadan sonra Şeytan’ın pozitif enerjisini hissetmelisiniz. Hissediyorsanız bu iyi bir işarettir ve bir nevi devam etmeniz için yeşil ışıktır. Herhangi bir sebepten ötürü Demon size cevap vermezse başka bir zamanı deneyin. Demonlar özellikle de günümüzde çok meşgullerdir. Bazen de Demon gelir, ama onlarla iletişime yeni olan birisi henüz psişik olarak yeterince açık ve/veya tecrübeli olamayabileceğinden onu hissedemeyebilir. Herhangi bir sebepten bir Demon çağırma girişimi yaptıktan sonra başınıza gelebilecek pozitif rastlantılar ve sıradışı şeyler için gözünüzü açık tutun, böyle konularda farkındalık çok önemlidir. Bu hassasiyet eksikliği zaman içinde ve emek verdiğiniz sürece düzelecektir, ama genelde ilk başlarda sonuç almak için birden çok deneme yapmanız gerekebilir. Bir Demon çağırırken öncelikle Şeytan’dan geçmemizin sebebi Demon kılığına girip bizi kandırabilecek, kullanabilecek çok astral varlık, düşman “melekleri” ve parazitlerin olmasındandır.
Saygılı bir şekilde davranıldığında Demonlarla kurulan iletişimler pozitif ve dostane olacaktır. Şeytan’dan geçip onun onayını alarak, pozitif enerjisine maruz kalarak sahtekarlara veya düşman varlıklara rastlanmasının bayağı azalmasını sağlayacaktır. Yine de gelen varlığın çağırdığınız Tanrı veya Şeytan’dan gelen herhangi bir varlık olduğuna emin olmadığınız durumlarda, gelen varlıktan Şeytan’ın adına, Şeytan’dan gelen bir Demon olduğuna yemin etmesini isteyebilirsiniz. Şeytan’ın adına yemin etmek, söz konusu varlığa bir nevi Şeytan’ın esansını invoke ettirecektir; bu da yalan söyleme durumlarında o varlığın defedilmesini ve/veya yok edilmesini sağlar.
Devam ediyoruz. Şeytan’dan yeşil ışık aldıktan sonra gözlerinizi kapatın ve Demonun mührünü gözünüzde olabildiğince net bir şekilde canlandırın. Daha net bir şekilde imgelemek için gerektiği kadar gözlerinizi açıp mühre bakabilirsiniz. Bu imgelemeye devam ederken Demonun ismini zihninizden veya sesli bir şekilde sürekli olarak zikredin veya söyleyin.
Bunu yaparken de Demonun geldiğine dair herhangi bir işaret bekleyin. Demonlar bizimle telepati yoluyla iletişim kurabilirler. Bu durumda Demonun sözleri bize düşüncelerimiz yoluyla gelir. İlk başlarda duyarlı olmayan ve de kendi düşünceleriyle başka bir varlık arasındaki farkı ayırt edecek psişik yeteneğe sahip olmayanlar için bu zor olabilir. Bu zamanla, güç meditasyonuyla ve tecrübeyle çok daha kolaylaşacaktır. Biraz ilerledikçe onların düşüncelerini kendimizinkilerden net bir şekilde ayrı olarak algılayabiliriz, zihnimizin içinde seslerini duyabiliriz. Daha ileriki seviyelerde kişinin kendisi ruhani olarak açıldıkça, Demonu tıpkı normal bir insanı algıladığımız kadar net görüp duyabiliriz.
Demonların enerjilerini invoke etmek de mümkündür. Bu çok güçlü ve elektrikli bir histir. Bunu yaparken sıklıkla Demonun bizimle konuştuğunu duyabilir ve onu görebiliriz de. Bazen de tütsü dumanında, görü için kullanılan aynalarda (kara ayna da denir) veya başka bir şekilde görünürler bize. Yeni olan kişiler için en kolay yollardan biri de budur. Görü yaparken, eğer ki kişi yeterince duyarlıysa ve Demon kişiye dokunacak olursa, bunu da hissedebilir. En son olarak da çok nadir de olsa bazen odadaki eşyaları da oynatabilirler. Bu gerçekten nadirdir, belli kitaplarda bu olaylar anlatılır. Yüksek Rahibe Maxine Dietrich de, direkt Şeytan, Lilith, Azazel ve diğer Tanrılarla derin iletişim hâlinde olup onlar için çalışmasına rağmen böyle olaylara çok nadir rastladığını söylemektedir.
Popüler kitaplarda, Demonları çağırırken veya invoke ederken olağanüstü derecede enerjiye maruz kalındığına dair bilgiler bulunmakta. Gerek Yüksek Rahibe Maxine’in, gerekse de kişisel tecrübelerimize ve duyduklarımıza göre, Joy of Satan’daki metodları kullanan hiç kimse negatif veya kontrolünün/kaldırabileceğinin ötesinde enerjilere maruz kalmadı. Yüksek Rahibe Maxine, kişisel olarak Demonları çok sefer invoke ettiğini ve asla kaldırabileceğinden daha fazla veya rahatsız edici enerjilere maruz kalmadığını belirtmekte ve şunu ekliyor:
“Demonlarla kişisel etkileşimlerimden ve gerek Yüksek Rahipler, gerek diğer üyeler olsun başkalarının yaşadığı pek çok tecrübeden fazlasıyla şey öğrendim. Her konuda olduğu gibi bu konuda da tecrübe en iyi öğretmendir.”
Her zaman bir Tanrı’ya yardımlarının karşılığı olarak minnetinizi belirten bir şey sunmayı unutmayın. İyi fikirlere örnek olarak o Demon’u insanlara (doğru bir biçimde) tanıtmak, düşmana karşı savaşmak (örneğin Ters Tevrat Ayinleri ile), Satanizm’i ilerletmek için çalışmak (örneğin insanlara gerçek ruhaniyet ve Satanizm hakkında (kesinlikle sizin kişisel güvenliğinizi tehlikeye atmayacak şekilde) doğru bilgi vermek veya aklınıza gelebilecek ne varsa) veya iki tarafın da hemfikir olabileceği başka herhangi bir hizmet olabilir. Dikkatinizi çekmek istediğimiz tatlı bir detay da, genelde Tanrılara yaptığımız her “hizmet” veya onlara verdiğimiz herhangi bir “karşılığın” bile, aslında eninde sonunda bize fayda sağladığıdır. Tanrıların rehberliğine karşılık olarak fazladan Ters Tevrat Ayinleri de yapsanız, Tanrılar adına sanat eseri de yaratmaya çalışsanız sonuçta bunların hepsi tüm insanlık olarak hepimizin paylaşacağı daha parlak, daha güzel yarınlar getirecektir. Hayatın anlamı da budur, Şeytan’ın sözleriyle “Hayatın anlamı kendini ve evreni iyileştirmektir.”. Yaratıcı Tanrımız, Işık Getiren’imizin ve onun altındaki Tanrıların önderliği ve rehberliği altında daha parlak yarınlara ulaşmamız dileğiyle.