Bu bir Zeus’un Tapınağı Çeviri İçeriğidir. Asıl metin.
Vaaz, bir üyenin Yüksek Rahibe Maxine Dietrich’in sonradan Yahudiler hakkında Şeytan tarafından bilinçlendirildiği, Joy of Satan’ın kuruluşunda yola Geleneksel Satanist olarak çıktığı yönündeki beyanından sonra, Yüksek Rahip Hoodedcobra666’nın kendisine bir yanıtı ve genel vaaz yönünde şekillenmiştir.
Yüksek Rahibe Maxine, erkenden ırksal değerleri anlamasına karşın, sözüm ona “Nasyonal Sosyalist” güruhların tam manasıyla dışındaydı. Bu fikirlerin daha net bir ifadesi, sadece uzun yıllar süren araştırma, meditasyon ve Tanrılarla iletişim süreci sonrasında geldi.
Belirli kuralların ve regülasyonun varlığını tanıyabilmek, maalesef ki Batı Zihniyetinde [diğer örneklerin eksikliği yüzünden] sadece “Nasyonal Sosyalist” adıyla geçiyor. Özünde ise bunlar Antik Medeniyetlerde uygulanmış, yaşamı yönetme yönündeki sözlü aktarılan yasalardı.
Irkınızı gözetmeniz gerektiği fikrini Naziler ortaya atmadı, bu hep sağduyusal olarak vardı. Spartalılar bunu uyguladı, Çinliler uyguladı, Mezoamerikalılar da, ve diğer herkes de yaptı. Yine de çoğu insan bilgisel anlamda eksik kaldığı için, bunlar üstüne yapılan bütün vurgulamalar, programlanmış bir tedirginlik getiriyor.
İş tarla ekmeye geldiğinde, belirli tarihlerde ve zaman dilimlerinde, “en iyisi” için doğa yasalarını takip ederek tarlayı o zamanlarda sürüp, bunun hakkında da tedirgin hissetmezken, diğer doğa yasaları içinse onlardan ve etkilerinden irkilmeye programlandık. Tıpkı güneşin varlığı ve ona uygun çalışmamız gerektiğinin bir sağduyu olması gibi, yüz yıl içinde bu da bir sağduyusal bilgi hâlini alacak.
Yine de, Joy of Satan sarsılmadan ilerliyor ve ben de Tanrıların bize gösterdiği yolda restore çalışmamı yürütüyorum. Bu yüzden Tanrılar ve Pagan Tanrıları arasındaki bağlar oldukça açık olsa da, kademeli olarak yerlerini alıyorlar.
Hem bilgi birikiminde hem de bilginin kendisinde büyük bir uyanış 2000’den sonra yaşandı ve günümüze dek ulaştı, ve bu bilgi sürekli birikmeye ve aralıklarla bize ulaşmaya devam ediyor. Bütün saklanmış, baskılanmış, örtülmüş ve sürekli etrafı sarılmış bilgilerle, şimdi adım adım ilerleyebilmek için “yeterli” bir seviyedeyiz.
Joy of Satan bir siyasi parti değil. Bütün siyasetin üstünde yer alan, misyonla donatılmış ve insanlığı daha yüksek bir ruhani anlayışa uyandırmaya, daha yüksek standartlara kavuşturmaya ve bizim kendimizi daha yüksek bir bilinç seviyesine çıkarabilmemiz için daha yüksek bir gerçekliği sunmaya odaklanmış bir Ruhani Organizasyon. Geçmişten gelen her şeyi restore etmek ve bunları insanlık için herkesin ulaşabileceği şekilde vermek istiyoruz.
JoS, nefretten doğmadı, aynı şekilde kimse de özellikle Yahudilerden nefret etmeyi seçmedi, bu durum sonradan ortaya çıktı. Aynı Henry Ford’un otomobil dünyasındaki dahiliğini kanıtladıktan sonrasında kendisinin de farkına vardığı gibi, Yahudiler yüksek kademelerden bir şeyleri başlatanlar olarak gözüküyorlardı, ve toplum içerisinde manipülatör pozisyonunda yer alan ve “Esau ile Amalek” olarak adlandırdıkları Batı insanının toplumsal kaderini manipüle eden bir gûl gibi de yorumlanabilirlerdi.
Yahudilerin bunları yapma nedeni, bu halklara saldırıp yok etmeleri için “Tanrının onları görevlendirmiş” olduğuna dair inançları. Bu, şimdilerde herkesin varlığını bildiği bir şey olan, yakın zamana kadar ise “tamamen bilinmeyen bir komploydu”.
Yahudiler, insanları kendilerini “durduk yere” beğenmemekle suçlayabilmek için bu yalanı uydurdular, mevzubahis neden ise dünyanın güç bloklarından biri olup, dünyadaki bütün her yerde ve bütün insanların gözü önünde uzun zamandır sürdürdükleri komplodan dolayıdır.
Pagan Tanrıları açıkça yerlerinden edilmeye çalışıldı ve sayısız iftiraya maruz kaldı, ve Yahudi halkı tarafından, onların peri masallarıyla birlikte kaldırılmış bulundular. Dünya, Yahudilerin seçmeli psikopatlığından başka bir şey olmayan bunu yanlış bir biçimde “ahit” olarak tanıdı.
Japonlara, Hindulara, Yunanlara, Avrupalılara veya basitçe diğer herkese kıyasla en düşük halk olmalarına rağmen, Yahudiler diğerlerine olan saf nefretten doğan oldukça özel bir misyonu üstlendiler. Nietzsche, Yahudilerin asırlardır değinilmemiş gizli nefretleriyle ilişkili psiko-patolojileri üzerine derin araştırmalara gitti. Bu duygular sadece bütün halklara karşı mayalanmakla kalmayıp, aynı zamanda kesinlikle merhamet ve ruhani iyileşme gibi her şeye de karşıttılar.
Her hâlükârda, özellikle de kişi araştırma yaptığında gerçeklik; Yahudilerin asırlardır bizlere, dinî inançlarımıza ve “Satanik Taraf” olarak adlandırdıkları şeye karşı savaş yürüttükleri yönündedir. Bunun anlamı, yine asırlar boyu sürdürerek yok etmiş “bulundukları” bu Gerçek adına şiddetli bir enformasyon savaşı ve güçlü bir savunma olmadan ilerlemenin ya da yenilemenin yaşanamayacağıdır.
Bağlamsal bir örnek olarak, Mısır hakkında çöl oluşu dışında “giriş” düzeyi bilgi edinişimiz, geniş bir “Karanlık Çağ” örtüsünden, geçmişimizle ve tarihimizle ilgili bu örtülemeden sonra 1750’li yıllarda başlıyor. Eski Hürmasonlar, gerçek Antik Yunan’ın, Mezopotamya’nın ve Mısır’ın kökenlerine yönelik dünya tarihimizin keşfi konusunda büyük bir rol oynadı. Sırada Hindistan var.
Yahudiler hakkında daha fazla dolu gerçekleri açıyorum, böylece insanlar meselenin özünü görmeye başlayabilirler. Yahudi’nin açıkça mistikleştirilmesi, Yahudilerin bize karşı avantaj yakalayabilmeleri için “Goyim” ya da “Kafir Toplumlar” üzerine sistematik olarak empoze ettikleri, Centillerin kendi ruhaniyetten yoksunluğu ve büyük yetersizlikleri yüzünden doğdu.
“Eski Ahit”, soykırımları yücelten, “Demonların” neşesini kaçıran, ve özünde sadece kültürel savaştan başka bir şey olmayan bir kitap. Yine de her nasılsa, Yahudiler manipülasyon ve Centil Medeniyetleri arasında kültürel uçurumlar yaratma yoluyla [bu açılmalar toplumsal düşüşlerde yaşanmaktadır], bu İbrani saçmalığının onların “Kültürü” olduğu yönünde insanları ikna ettiler. Bunu özenle uydurmak için de zaten var olan kültürlerden çaldılar, fakat geç dönemlerdeki Centiller bunun böyle olduğundan haberdar değillerdi.
Eski Ahit’in kısa bir özeti: Yahudiler nasıl onlara yardım eden, iş vb. veren bir ülkeye adım attılar, nasıl bu ülkeyi karıştırmak için özenle çalıştılar ve güç pozisyonlarına sızmak için yerel halkı kandırdılar, nasıl bu güç bir yandan “Yahudi halkı” için maksimum ruhani ve materyal yağma yapmak için ve bir yandan da nasıl ülkeyi batırmak için kullanıldı, ve sonrasında nasıl “Tanrı’nın planı” olarak açıkladıkları ve yaptıklarını itiraf ettikleri şeyden sonra masum rolü oynadılar.
Sonrasında da, planlarının her aşamasında kendilerini savunmak için insanların “Tanrıya karşı” olduğu gibi sahte gerekçeler uydurdular ve eğer ayrıldıklarında her şey yıkıntı içindeyse ve herkes ölmüşse de bunu kutladılar. Peki nedeni? Bilinmiyor, sadece vicdandan yoksun bir nefret.
Hayata karşı böylesine bir yaklaşım, Antik zamanlarda yanlış bir yola sapmış çoğu değersiz çöl kavimlerinkinden farksız, yine de Yahudilerin örneğinde, onlar işgâlci taktikleri geliştirmede daha başarılı oldular. Bu, ırksal bilimde “Disjeni” (soy dejenerasyonu) diye ifade edilen şeyin somut bir örneği.
Birçoğu bunun göz kamaştıran bir plan olduğunu düşürken, aslında olan şey, onları infaza ve hatta soykırıma uğratmaya dayalı bir kültür oluşturdukları Centillere karşı sürekli bir paleolitik bir nefret sürdürmeye devam ederken, bir yandan da kendilerini yönetime doğru ittirmeleri üzerine kurulu.
Ana hedefleri Centillerin parasından istifade etmek, ırksal olarak parazitlikte ve karmaşada ustalaşmak, kendi yok oluşlarına götürecek ajandalarına hizmet etmeleri için Centillerin beyinlerini yıkamak, ve başarana kadar da keşfedilmemeleri için kendilerini gizlemeye çalışmak. Yahudilerin bile bunların nereye götüreceği hakkında bir fikirleri yok, ancak yine de öncesinde içini doldurmak için ellerine bir kürek alıp en ufak bir şey bile inşa etmedikleri değersiz çöl kursaklarını doyurduğu sürece uygulamalarında bir mahzur görmüyorlar.
Yahudiler için doğru isim Jew [İngilizce’de Yahudi] değildir, kendilerini böyle adlandırdıkları şekliyle Yehudim’dir. “Jew”, diğer pek çokları gibi, arkasına saklanmak için çaldıkları bir sıfattır. Yani teknik olarak, bunlar Orta Doğu’dan çıkmış, kötü pazarlıklara gitmiş, hırsızlıkta ve tefecilikte uzman, ve ayrıca orta aralıktaki ruhani silahları, kendilerinden daha gelişmiş oldukları için saf bir kıskançlık ve içerlenme ile ev sahipliği yapan Uluslara ve bihaber insanlara karşı kullanmak için elde etmiş sevimsiz bir kavim.
Her ne kadar devletleri olmasa da ve devletsiz kalsalar da, üstüne en az üretken ve en tembeller olsalar da, yıllar ve yüzyıllar geçtikçe “Dinleri” onları şizofrenler, sosyopatlar, psikopatlar, OKB’ler, hırsızlar, karşılığında bir şey vermeden yağmayı hak gören fazlasıyla küstah çöl adamları, kontrolsüz nefret duyanlar takımı olarak topladı ve asırlar boyunca saldırgan ve yıkıcı olmaları, ciddi ezilmişlik kompleksi [persecution complex] geliştirmeleri, “Tanrı” fikrinin tüm idealarını tamamen saptırmaları, ve ırkları için bu “makbul özelliklerin” üstüne manyakça bir şekilde dinî nedenlerle “gerekçelendirilmiş” şiddet göstermeleri yönünde beyinlerini yıkadı. Böylelikle diğerlerine karşı yüksek oranda tehditkâr bir canavarca kültür ve millet durumuna evrildiler.
Hahamlar “Babil Sürgünlerindeki” ilk dönemleri sırasında bu bir avuç kırmanın nasıl bir “İlahi toplaşma” olduğuyla ilgili yalan bir kimlik yaratmaya başladılar ve hırsızlığı ve Yahudilerin bugün yaptığı bütün pratikleri, örneğin kafir Uluslara sızma, köle alma, Afrika’da yaptıkları gibi koca kıtaları köleleştirme gibi pratikleri kurumsallaştırdılar. Bu deliler buluşmasında, güya “Tanrının Sözü” ile ve diğer saçmalıklarla ilgili süslü kurdeleler yerleştirmeyi de eksik bırakmadılar.
Eğer kişi, kendilerini oluşturan unsurlara kadar onları bölerse, “gizem” ile yakından uzaktan alakaları olmadığını ve sadece zaman denizinde kendisine kazayla yer edinmiş, ve “halkları” için hedef olarak seçtikleri küstah etmenler sayesinde bugüne kadar gelebilmiş oldukça kötü bir kırma tür olduklarını görecektir.
Bu selektif çiftleştirme sürecine, “din” olarak adlandırdıkları paleolitik ölüm sistemini, ve sekülerize olmuş maksimum yozlaşmayı da eklediklerinde, ve her neden ötürüyse onları daha da kötü duruma sürüklemiş diğer dünyalardan negatif varlıkların da sürekli kanalize edilişiyle birlikte, hem metajenetik faktörler hem de kültürden gelen maddesel tutumlar açısından toksik bir kombinasyon oluşturdular, ve bu da onları sadece tehlikeli değil, aynı zamanda diğer herkes için toksik bir hâle getirdi.
Yukarıdakiler, kelimenin tam anlamıyla Tanrıların “Nasıl ürediğine dikkat et ve ırksal yasaları koruduğundan emin ol” diye salık verdiklerine uyulmazsa neye evrileceğini gösteren bir yol haritası. Yinelenen hatalarla beraber yüzyıllarca devam ettirilmiş bir sistematik üreme; beyin çipleri yerleştirmeye, sizi böcek yemeye vb. zorlamaya hiçbir çekincesi bulunmayan, Yahudiler olarak adlandırdığımız cani bir ırkı doğurdu. Ve kibirle dolu oldukça kafası karışık bir çete olmalarına rağmen, psikopatik özellikleri ve özenle seçilmiş hırsızlıklarının ürünü düşük “spiritüel sistem” düzmecelerinin aşırı yayılışı sayesinde geçici olarak gezegeni yönetmeyi başarabildiler.
Şizofrenik, kötü niyetli, cinayete meyilli, veya acıma duygusu bulunmayan kişilerin sistematik üremesi, aslında birkaç jenerasyon içinde daha da kötü örneklere evrilebilir. Eğer bu işlem 40 veya daha fazla nesile yayılırsa, durum oldukça zor bir hâl alacaktır.
Hitler olsun, Ford veya Nietzsche olsun, veya günümüzde yok olan komşuları olsun, onları analiz eden pek çok insan fazlasıyla haklıydılar, ancak hepsi de Yahudilerin çalıntı ve saptırılmış ruhani bilgi ve okült gücünün bir karışımı olan ruhani omurgasını anlayabilecek spiritüal derinlikten yoksundular. Bu, habersiz kurbanlarına karşı onlar için bir üstünlük sağladı.
Hindistan’da, Yahudiler kontrolü ele almada başarısız oldu, çünkü Hindular Aryan kültürlerini muhafaza ettiler ve Yahudiler de en fazla bozulma yaratabildiler, ancak çöküşe götüremediler.
Onları davranışları yüzünden “gözetleseler” de neden Antik Halkların Yahudileri imha etmediklerini soruyorsanız, durum oldukça basit, çünkü “insan” olarak görülüyorlardı. Aslında, oldukça erken kökenlerinde, çözümlenmemiş kötülük, aşağılık kompleksi ve diğer kaygılarla beraber insanların gerçekten kötü bir ırkı olarak “başlangıç” yapmış olabilirler.
Bu özel haşere üzerine yıllarca sürdürdüğüm araştırmalardan sonra, sonralardan, zamanla bu günümüzdeki uzaylı saçmalığının ortaya atıldığını, uzay gemisiyle veya benzeri şeylerle aşağıya bırakılmadıkları fikrindeyim.
Yine de tarihlerini yakından incelediğimde, şu adı sıkça geçen “Reptilyan özelliklerinin”, ırksal liderlerinin bedeli ne olursa olsun hedeflediklerini ilerletmek uğruna oldukça kötücül varlıklarla antlaşmaya vardıktan sonra eklendiği sonucuna vardım.
Yukarıdakiler oldukça belirgin, çünkü geçmişin aydınlanmış kimselerinin, ilgilenilmesi gerekenle ilgilenmemesinin imkânı yok. Doğrusu, geçmişte Yahudilerin materyal ve fiziksel formlarının diğer herkes gibi “insan” olduğu kanaatindeyim. Yine de, bir kavmin yapabileceği bütün yanlış hareketleri yaptılar, buna en iğrenç varlıklardan onlara küresel lanetlemelerinde yardım etmelerini istemek de dahil.
Eğer objektif yaklaşımımda daha da ileri gidersem, yine aynı şekilde Yahudi halkının tartışmalı bir şekilde Mezopotamya’da baş göstermiş oldukça “Antik” türlerden büyük bir düşüş gerçekleştiren bir takım dengesiz bir topluluk olduğunu ifade edeceğim. Ve muhtemelen bu yüzden diğer herkes tarafından tolere edildiler, çünkü en azından görsel olarak “diğer herkes” gibiydiler.
Hahamlar, Yahudilerin ne olduğuna dair yanlış bir inanç yayabilmek adına sürekli olarak kendi kökenlerini mistikleştirmeye çalıştılar, kendilerini süper başka dünyadan gelmiş fatihler olarak pazarladılar, tüm bunlara rağmen yine de; bu kavmin katkısı, bilgisi ve anlayışı en fazla ortalama olabilir, ve bu ortalama da ancak gerçekleştirdikleri tüm hırsızlıklardan sonra bu seviyededir. Bir Brahman’ın veya Şinto ustasının tırnağı bile olamazlar, ve aynı şekilde Aristoteles ve diğer bütün efsanevi figürlerin bile tırnağı olacak seviyede değiller.
Tek marifeti daha bilge İndo-Aryanlar ve Beyazlar tarafından kurumsallaştırılmış ruhani bilgiyi kullanmak olan melez aptallarla dolu bu haydut kabilesi, sadece bu bilgiyle “Irk” olarak adlandırdıkları küçük bir mafyayı işletiyorlar. Bu nedenlerden ötürü, geride kalan “Hahamları” için mükemmel bir saf suret koruma dertlerindeyken, Yahudilerin nadiren kendi mankafalar karışımına daha fazla insanı çekebilmek için çekindiğini göreceksiniz. Bunun nedeni ise çöl mafyası için daha fazla harcanacak asker üretmek.
Tüm bunlardan ayrı olarak Yahudilerin ne “olduğuyla” veya benim çıkarımıma göre ne olduğuyla ilgili geriye kalan tek şey, zaman içinde gerçekleştirdikleri tüm değişimlerin şimdi kalıcılaştığı noktaya kadar “tamamen uzaylıya dönüştükleridir”, ve diğer “varlıklar” onların büyüklerinin ve diğerlerinin yaptığı antlaşmalar sayesinde kontrollerini ele alabilirler.
Alfabeleri, mitleri ve öyküleri; sürekli iftira attıkları ve soykırıma uğramaları gerektiğini söyledikleri, Yahudilerin güçlü bir mevcudiyet gösterdikleri bölgedeki insanlardan “aktarılan” kopyalardan başka bir şey değil. Bir diğer deyişle, hırsızlığın daniskası.
İnsan bedenini ve genomunu dönüştüren metajenetik faktörlerden ötürü, ruhani pratiklerle de desteklenmiş biçimde [örnek verecek olursam, bu yüzden insanlar meditasyon sayesinde iyileşebiliyorlar] önlenemez artıştaki dönüşüm, onlar tamamen tiksinçleşene kadar sürdü. Deyimi yerindeyse, vaktinde ekilmiş tohum, sonradan “açığa çıktı”.
Kısaca toparlamak gerekirse, eğer kişi tamamen çürümüş pratiklere ve diğer bir takım şeylere girişirse, başka varlıklar zaman içinde bu kişiler üzerinde “değişim” yaratabilirler. Benzer bir örnek Doğu Yogasında da açıklandığı üzere, kişi Yogik Sadhana’yı takip ederek günün sonunda bir tür olarak tamamen dönüşecektir.
Kertenkelelerle olan iletişim ve etkiler sonrasında Toltekler ve diğerleri gibi oldukça düzgün Centil halkları bu varlıklar tarafından katliama uğratıldı. Eğer kişi uzunca bir süre kertenkeleye yakın yaşarsa, o da bir kertenkele olur. Bu, bu kadar basit.
Kimse evrimin bu menfurlaşma sürecini durdurmadığı veya bilmediği için artık onları durdurmak için çok geç kalmışlardı, veyahut da bazı kimseler oldukça yüksek ilim kaynaklarından ötürü bunun düzeltilebileceğini düşünmüşlerdi, ancak görünen o ki öyle olmadı. Bir noktaya kadar herkes onların varlığından haberdardı ancak bu daha derin komplocu misyonu zamana yayılan biçimde Yahudilerin elinde kendisini buldu.
Günümüzde bakıldığında uzaylı gibi gözüken bu son derece tuhaf planların ana odak unsuru; dinimizi yok etmek, ulaşabildikleri ve bozabilecekleri her şeyi saptırmak, bizi güçsüzleştirmek ve çökertmek ile alakalıydı. İçten sabote edip bu pratikleri kullanarak çöküşünü hızlandırmayı başardıkları geç Roma İmparatorluğu’nda yapmayı öğrendikleri bir teknik.
Bu bizi bundan kaçmamız konusunda yardımcı olabilecek, ve Antik Medeniyetleri on binlerce yıl yönetmemizde yardımı bulunmuş iyi güçlerden koparmak için kasıtlı yapılan bir şey.
Düşmanlıkları hakiki ve Antik Spiritüelliğe ilgi duymuş herhangi birinin görmezden gelebileceği cinsten değil, bu sorunu ele almalıyız, ve bu da bu devasa hatanın hesabını görmek ve herkesin boynuna her ne amaçla olsun geçirilmiş zincirleri sökmekle olur.
Antik Medeniyetlerin vakti yoktu ve nerede bu olaylar vuku buluyorsa buna nadiren odaklarını çeviriyorlardı, ve “YHVH”nin insanlara bir şeyler yaptığı hikâyelerin hiçbirinin de gerçekliği bulunmuyordu. Yine de bu cehalet, kültlerini binlerce yıl sürdürüp biraz da sızma gerçekleştirdikten sonra belirli bir noktaya ulaştı, ve bir şekilde kendilerini Centil Devletlerin hak etmedikleri koltuklarına atıp, onları yok oluşa sürüklemekte başarılı oldular.
Yahudilerin evrenin onlar için çalıştığına dair iddialarının çoğu kendi meczupluklarından ve sayısız hastalıkları arasında bulunan gerçeklikten tamamen kopuk olma durumundan kaynaklanıyor. Çocukluklarından itibaren eğer bir kasiyer yere düşmüş bir kuruşu almak için eğiliyorsa, bu Yahudiler evrenin efendisi olduğu için ve bunu onlara hizmet etmek için yaptığı yönünde hikâyelerle büyüyorlar.
Eğer kişi onları yakından izlerse, deliliklerinin ulaştığı boyut herkesi neden herhangi bir şeyi yönettikleri veya neden herkesin onları dinlediği yönünde bir sorgulamaya itecektir, yine de bu, eğer sapkın mahlukatların sizin finansal, dinî ve politik gücünüzü almasına izin verirseniz beklenecek bir sonuçtur.
Hristiyanlığın sistematik dayatması, düşmanlarının elimine oluşunu ve herhangi bir istekte bulunmak için cesaretleri kalmayışını garantiledi, ve “Yahudiler, diğer herkesi ve her şeyi köleleştirme hakkı bulunan evrenin hükümdarları olarak kabul edilmeli” gibi saçmalıklar için insanları daha da fazla açtı.
Normalliğe dönüş, onlar devrilip, sonrasında da sürülebilecekleri kadar uzağa sürüldüklerinde gerçekleşecek.
-Yüksek Rahip Hooded Cobra 666
Kapak: Catherine M. Wood, Old Books.