Bu bir Spiritüel Satanizm Çeviri İçeriğidir. Asıl metin.
“Ben” ifadesi kullanılan yerler, Yüksek Rahibe Maxine Dietrich’e aittir.
Şeytan Baba ve Azazel ile pek çok kez konuşsam da çok azını yazıya döktüm. Şeytan ve O’nun Yüksek Rütbeli Demonları herkese yüzlerini göstermezler. O’nunla doğrudan çalışan bizler, O bize tavsiyelerde bulunurken ve yerine getirmemiz gereken talimatları dikte ederken, O’nu yüz yüze görürüz.
Şeytan Baba oldukça sakin ve anlayışlıdır. O’ndan olanlara içsel bir huzur verir. Kendisiyle ilgili basmakalıp tanımlamaların hiçbirine uymaz. O, çok eşsizdir. O’nu, insanın bizzat kendisinin tanıması gerektiğini anladım. O’nun hakkında okuduğum hiçbir şeye benzemiyor.
Şeytan bana sık sık güç meditasyonunu günlük olarak yapmanın önemini vurguladı. Ayrıca bana “Bizim tarafımız kazandı.” dedi. Şeytan uzun zaman önce bir muharebeyi kaybetti, savaşı değil. Yakın zamandaysa savaşı kazandı. Dünya’nın durumu ise O’nu dehşete düşürüyor.
Öncelikle, anlatacaklarımın daha anlamlı olabilmesi için herkese birkaç konuda bilgi vermek istiyorum. Çalışmalarım sırasında birçok kez “ölüme yakın deneyimler ile ilgili” yazılar okudum. Medyumların orduda kullanımıyla ilgili bir kitap okuyordum.¹ Kitabın yazarı, ABD ordusu için eğitim almış bir medyumdu. Kitapta, ölüm ve ölmek üzerine bir bölüm vardı.
Cehennemden bahsediyordu, cehennem olduğuna inandığı şeyden. Bunlar, insanlığın bilgi eksikliğinden yararlanan, korkunun manipülasyon ve kontrol amacıyla kullanıldığı klasik eski korku hikâyeleridir.
Aşağıda Şeytan’ın, bizzat bu konuda söyledikleri yer almaktadır:
İşte O’nunla yaptığım bir konuşmadan bir alıntı:
Azazel’i düşünüyordum ki ne olduğunu anlayamadan kendimi dışarıda bir tür dinlenme alanında, O’nun yanında otururken buldum. Gökyüzü bizlerin bulutlu/açık gri olarak tanımlayacağı bir renkteydi, [burada görmeyeceğimiz türden] mermerden bloklar ve Kendisinin yanında oturduğum mermer bir bank vardı. Uzakta, arduvaz renkli bir piramit vardı.
Ne olduğunu anlayamadan Şeytan Baba, ben ortada olacak şekilde, diğer tarafıma oturdu. Benimle bir süre konuştu, konuşmanın bir bölümünü de sizinle paylaşıyorum. Parantezler arasındaki sözler benim sözlerim, konuşmanın bazı bölümlerinde O’nun kullandığı ifadeleri tam olarak hatırlayamadım.
Şeytan Baba: “Piramidin neden bu kadar çok güce sahip olduğunu biliyor musun?” “Çünkü, gökyüzünü işaret ediyor.”
[Sonrasında, gördüklerinin “Cehennem” olduğunu düşünen insanların deneyimleri hakkında endişelenmesem de, ilgili olduğum için O’na sordum.]
Şeytan Baba: “Son derece yıkıcı bir negatif enerjiden oluşan [cep] ‘girdaplar’ var.” “Nefret, öfke, korku, cinayet, ölüm ve diğer tüm [yıkıcı] şeyler.” “Bunlar kara delikler/solucan delikleri gibidir.” ”Negatif enerjiyi bir vakum gibi çekerler.”
“Meditasyon yaptığında bir değişiklik fark ediyor musun?”
Maxine: “Evet.”
Şeytan Baba: “Farklı varoluş düzlemleri vardır.” “Meditasyon yaptığında, daha üst bir düzleme yükselirsin.” “Farklı seviyeler vardır ve meditasyon sayesinde, diğerlerinden çok daha yüksek bir düzlemde yaşarsın.” “Zaten düşük bir seviyede olan insanlar, bu negatif enerji girdabına kapılabilir ve yutulabilir.” “[Ateist/İnançsız kişiler gibi] kendi başlarına ve her şeye karşı çok hassas olanlar.” “Düşman*, onları nasıl kullanacağını biliyor.”
[“Düşmandan” bahsettiğinde Griler’i gördüm.]
[Ardından yüzünde üzgün bir ifade belirdi] ve şunu dedi: “Biliyorum, bunları benimle bir tutuyorlar.”
“Burada ölmüş ruhlar için bir yerimiz var.” “Orayı gördün.”
[Burası, benim gördüğüm sigara içen insanların bulunduğu bardı.]
“Bize gelen herkesi koruyoruz.” “Bazıları [yanlış yönlendirilmiş] ve biz de gerçeği görüp buraya gelmeye hazır olana kadar onları reenkarne ediyoruz.” “Çoğu insan [aynı zamanda insan olmayanlar da] reenkarne oluyor.”
Azazel “insan ruhunun yozlaşmasından” iğrenmektedir.
İnsanoğlunun enerjisi, Kök Çakrada mühürlenmiştir. [Bu, “hayat ağacını” alevli kılıçlarla koruyan iki melek ile sembolize edilir.] Bu, bir uzvu bağlayıp kan veya lenf dolaşımını engellemeye, onu solmaya ve ölüme terk etmeye benzer. “Yehova”nın Kundalini enerjisini mühürlediği insan ruhu da bu durumdadır. Ruhlarımız son derece yozlaşmış bir hâldedir. Kundalini Yılanı’nı uyandırmak çok zordur ve ortalama bir insan için tehlikeli olabilir, zira çok düşük bir biyoelektrik seviyesinde yaşamaya alışmış bir durumdayız.
Azazel bana “10 bin yıl önce”, “mükemmelliğe aşırı yakın” olduğumuzu söyledi. Tanrılar ile yan yana yaşıyorduk. “Dünya saldırıya uğradı.”
[1] The Seventh Sense by Lyn Buchanan