Kaynak, Yüksek Rahip Hooded Cobra’nın uzaylılar hakkındaki vaazıdır, bazı yerlerde kişisel yorumlar ve açıklamalar eklenmiştir.
Belirli konular hakkında Yahudi olmayan insanların yaptığı her tür beyanın, aynı türden bir beyanın Yahudiler tarafından ifade tarzı ters bir şekilde yapıldığı zaman kabul görmesi ve akılcı ve mantıklı görülmesine karşın, “Yahudilerin düşmanları” Centil insanlar tarafından yapıldığı zaman delice görünmesi çok tuhaf bir durum.
Örnek verecek olursak Tanrılarımızın tıpkı geçmişte yaptıkları gibi -ki zaten bu yeni bir şey de değil- bir kez daha geleceğimizi etkileyebileceklerini söylediğimizde birçok insanın nasıl aklını kaybettiğinden bahsedebiliriz.
Öbür taraftaysa kolaylıkla gözlemlenebilecek şekillerde tarihin akışını etkileyen, kendilerine dost uzaylıların varlığının tamamen farkında olan Yahudiler var. Bu etkilemeye örnek olarak mesela kurmaca bir kitap aracılığıyla tüm yerküreyi manipüle ederek bir ülke kazanmalarını sağlamalarından saatlerce bahsedebiliriz. Ancak böyle konular nadiren sorgulanır, çünkü bu konulardaki gerçekler nadiren bilinir ve elbette, bilinse bile bu tarz şeyleri sorgulamak kişiyi “kötü, korkunç bir yahudi düşmanı” yapar.
Bazı insanlar Tanrıların geçmişte dünyayı etkilediği ve yakın gelecekte bunu tekrar yapacakları konusunda “şoke oluyor”. Bu fikri saçma bulmadan önce bu konularda araştırma yapmak zekice olacaktır, zira hükümetler, yetkililer ve koca ülkeler uzaylıların sadece varlığına değil, amaçlarına da maruz kaldılar ve bunu en basit düşünen insan bile görebilir.
Amerikan Senatörleri UFO’lar konusunda brifing alıyor:
https://news.yahoo.com/why-senators-suddenly-being-briefed-161700692.html
Trump’a UFO’lar konusunda brifing veriliyor:
https://www.breitbart.com/politics/2019/06/17/donald-trump-briefed-ufos/
Bu noktada medeniyetimizin gittikçe melezleştirilmesi ve zorla delirtilmesiyle birlikte, artık kamudan saklanamayacak bir ölçüde “ziyaret edilmeye” başlanıyoruz gibi görünüyor. Artık bu konular saklanamayacağı için de kamuyu bunun için hazırlıyorlar.
Kısa süre önce birisi [forumlarda] devletin baş askeri kollarının ESP (Duyularötesi Algı; kısaca bizim ruhani pratiklerimizle de üzerine çalıştığımız “yetenekler”) ve benzeri konular üzerine yüzmilyonlarca dolarlık araştırmalar yaptıkları hakkında bilgiler paylaşmıştı, bir yandan da bu tarz şeylerin aslında gerçek olmadığı numarasını yapıyorlar. Mesela uzaylılar, uzaylılar o kadar yok ki 51. ve 52. Bölge’leri Beyaz Saray’dan daha sıkı korumanız gerekiyor, çünkü anlamamız gerekiyor ki oralarda hiçbir şey yok ve Roswell [UFO düştüğü söylenen bir şehir] hakkındaki tüm iddialar da sadece komplo teorisi!
Saygın kişilerden, iltilacılardan, muhbirlerden, eski CIA ajanlarından ve başka çok çeşit insanlardan sayısız konuşmalar, cilt cilt kitaplar var. Hepsi hayatın her alanından ve kesiminden insandan gelen tecrübeler hakkında bilgi içermekte; bu tecrübelerin birçoğu elbette kişinin kendisini kandırmasına dayalı, ama hatrı sayılı bir kısım ise “makul” bir mantıksal veya bilimsel açıklama olmaksızın gökyüzünde bir anda beliren UFO’ların gerçeğiyle mütemadiyen karşılaşan insanlardan (örneğin askeri pilotlar veya hava taşıtı personelleri) gelen istikrarlı beyanlar.
Uzaylıların varlığı ve tarihimiz ve geleceğimiz üzerindeki etkileri her gün ot içip “kafayı bulan”, beynini eriten insanlardan CIA’in en derin personellerine ve 51. ve 52. Bölgedeki askeri görevlilere kadar herkes tarafından biliniyor; ve artık bu gerçek tekrar gizlenemeyecek kadar yaygın ve bilinen bir şey. Eğer bunları reddeden insanlar tepeden bakan bir konumdan konuşmak, iddiaları bu iddialarda bulunanların sosyal pozisyonlarından değerlendirerek bu insanları küçümsemek isterse, burada “bir baltaya sap olamamış”, “boş insanlardan” değil, yüksek başarı ve zihinsel denge sahibi insanlardan bahsettiğimizi belirtmekte de fayda var. Yani böyle birisi bu yazıyı okuyorsa üzgünüz ama üniversite diplomanız, Master dereceniz, doktoranız sizi “kurtarmıyor”; burada VIP’nin de VIP’si insanlardan bahsediyoruz. O seviyede “elit” insanlar da örneklendirdiğimiz gibi brifing’lendiriliyor veya gerçeklerle direkt kendileri yüz yüze geliyor!
Evet, askeri kumandanlar, liderler, saygın pilotlar, başkanlar ve “önem sahibi” çok çeşit başka insan da bu “Uzaylılarla” karşılaşma “talihine” sahip oldu.
Meditasyoncular [özellikle de Yeni Çağcı çeşitleri], “kafayı çekmiş” insanlar ve envai çeşit “önemli” veya “önemsiz” birçok insan da bu uzaylıları kendileri gördü. Gerek madde etkisi altında farklı zıhinsel hallerde olsun, gerekse de UFO’ların düştüğü yerlere yakın olma talihsizliğinde olan, ayık kimseler olsun. İktidar sahiplerinin her zaman yaptığı gibi bütün bu “Uzaylılar” meselesini tuhaf ve uçuk göstermeye çalışma denemelerine karşın gerçek, bazen parçalanmış bir şekilde de olsa çıkıyor, ve artık bu noktada “yalnız olmadığımızı” biliyoruz.
Aynı gerçek Neolitik yapılardaki yerlerden veya resimlerden de gözlemlenebilir; ancak uzaylıların en bariz ve göze batan tezahürlerinden biri de, artık her şeyin hasır altı edilmesinin imkansız olacağı kadar bariz olan İkinci Dünya Savaşı’dır. Yeterince ve doğru şekilde araştıran görecektir ki, iki taraf da dünyada kendi dünya bakışını hakim kılmaya çalışan “Dünyadışı” kuvvetlerle ittifak kurmuştu – bir kuvvet holistikti, doğaldı ve doğal bir aristokrasi şeklinde ırksal ve toplumsal organizasyonu öngörüyordu; öbürüyse mültikültürelizm, kölelik ve daha kolay sömürü ve kontrol için insanları karınca kolonisinden farksız bir hale düşürmeyi.
Yürüyen robot haline gelmiş, beynini uyuşturucudan eritmiş vegan, yemek yerine soylent yiyen, doğa karşıtı, mültikültürelizm manyağı, Yeni Çağcı, Hristiyanlaştırılmış, Komünistik, yıkanmayı protesto eden hippi tipler, “evrensel sevgi” vaizi tipler bile Grilerle “iletişim” halinde olduklarını söylüyorlar, Gri uzaylılı tişörtler giyiyorlar. Bu konuya olan bu yoğun ilgi, konunun en az biraz gerçek olduğunu ima etmekte.
Ama bu aptal insanları bir kenara koyalım; saygıdeğer bilim adamları, dünyayı etkileyen düşünürler ve başka birçok kişilik bir tür olarak evrimimizin etkilendiği ve yönlendirildiği hakkında detaylı ve derinlemesine bir şekilde yazmışlardır. Tatmin edici “normal” bir açıklaması bulunmayan ve tarihsel olarak olduğu bilinen fenomenler de olduğu düşünülünce kişi gerçekten de uzaylıların olup olmadığını merak ediyor. Ve bu soruya mantıklı herhangi bir insanın cevabı da “Hmm, evet olabilir, neden olmasın?” olmalıdır.
Modern dinleri gözlemlemek de oldukça göz açıcıdır. Kişi aklıselimliğe sahipse görür ki burada olan şey herhangi bir şekilde “din” falan değil, apaçık sömürüdür. Milyonlarca insanın bir taşın etrafında tuhaf bir şekilde dönmesi, objektif olarak bakıldığında çok aptalca görünüyor; ancak buna enerjisel bir bakış açısıyla bakacak olursanız, bütün bu insanlar “bir yere” enerji gönderiyor. Ve bu “bir yer” bariz bir şekilde “öteki”, uzaylı bir kaynağa ve yere sahip; “uzaylı” kelimesinden kasıt hem bu pratiklerin insanlıktan ve insan olmadan olabildiğince uzak olması, hem de gerçek anlamda dünyadışı olması.
Aptal insanlara ve bunların, Tanrıların düşman konusunda bize yardım etmek için tekrar tarihin akışını etkileyeceklerini, evrim sürecimizde bize aşırı derecede ızdırap veren bu süreci aşmamıza yardım edeceklerini duyunca delirmelerine gelince, bu yeni bir şey değil. Yahudiler ve Yahudilerin köpekleri bu gerçeği duyunca “haklı” olarak deliriyorlar, çünkü doğru olduğunu biliyorlar.
Sonuçta düşmanın kendi hahamları, 15. yüzyıldan beridir “dışarıdan” yardım aldıkları konusunda, İncil’deki “Meroz”un aslında galakside bir yerlerde, sakinleri düşman tarafından lanetlenmiş bir gezegen olduuğu konusunda, Haham Tzadok’un dediği gibi Reptilian’ların meditasyonları sırasında gelip onlara “yardım ettikleri” konusunda, “Gri”lerin onların “dostları” olduğu ve “yükselmelerine” yardımcı oldukları konusunda ve uzaylılarla ilgili başka birçok konuda böbürleniyorlar.
Kabalistik pratikler ve Musevilik konusunda en tepe otoritelerden biri olan Haham Laitman da ortaya çıkıp dimdirekt ve alenen Yahudilerin “başka bir dünyadan” gelen, bu dünyanın insanlarını fethedip boyunduruk altına almak için gönderilen ayrı, uzaylı bir ırk olduğunu kabul etmiştir. İncil’in kendisinin de İbranice’de, “çoğul” bir “şeyin” “insanlığı” yarattığıyla başlar. Aynı şekilde Kur’an’da da sürekli “biz” dili kullanılır. Burada belirtmek çok önemlidir ki Yahudiler sadece kendilerini “insan” veya “insanoğlu” olarak görür, dünyadaki diğer insanların ve halkların hepsiniyse “Goyim”; yani ruhsuz, şuursuz, aptal sığırlar olarak tanımlar. Bunun sebebine gelince de onların en yüksek ve “bilgili” kaynakları bunu her iki tarafın (Centillerin ve Yahudilerin) ayrı bir varlıksal kaynaktan geldiğini ve kendilerinin, bu dünyanın sakinlerinin aksine farklı, uzaylı bir kaynaktan geldiğiyle açıklar. İngilizce’si olanlar için Rav Laitman’ın aşağıda başka hahamları Yahudilerin kökenleri konusunda eğittiği uzunca ve göz açıcı bir video bulabilirsiniz:
Bu ifadelerin delilik eseri olup olmadıklarını ele alacak olursak -ki değiller-, bunun hiçbir önemi yok. Önemi olan şey Yahudiler buna inanarak yaşıyor ve dünyaya bu şekilde bakıyorlar. Bu da kendi iddiaları doğru olsun olmasın, onları çok tehlikeli yapıyor. Tarih de zaten Yahudilerin her zaman için hiçbir Centilin aklının ucundan geçmeyecek kötülüklere imza attığını bize göstermekte. İnançları, dünya görüşleri, uygulamaları, dünyaya yaydıkları iğrenç fikirleri, Centil tecavüzüne, katliamına, kurbanına ve yamyamlığa dayalı “””kültürleri””” onları “uzaylı” yapmaya yeter de artar bile. Buna ister kelimenin gerçek anlamıyla bakın, ister mecaz. Diğer tüm insanlıktan izole ve bambaşka, “öteki” bir grup oldukları bariz. Bu materyalistik açıklamadan öteye gidip dünyaya bakacak olursak da görürüz ki, tüm iddialarının arkasında delilikten başka bir şey var. O övdükleri melun ve yozlaşmış, pislik “kaynaklarının” gücü, kişinin kendisine yalan söylemeye devam edip bütün her şeyin sadece birkaç izole edilmiş durumun, aralarında azınlık olan birkaç manyağın eseri olduğunu söyleyebilecekleri noktadan çok, çok daha yüksek ve derin bir şekilde kendini göstermektedir.
Elbette kimse yukarıdaki sorgulamayı ve iç muhakemeyi yapmamakta. Yahudiler içinse sorgulamaya bile gerek yok, kendileri bütün bunların hepsinin gayet doğru olduğunun farkında. Çoğu yahudi sadece çok geniş yelpazeden birçok konu hakkında derinlemesine eğitime sahip olmakla kalmıyor, aynı zamanda biz “goyim”lere empoze ettikleri, her tür pozitif anlayışı imkansız kılan zihinsel blokajlara sahip de değiller. Onlar için “medyanın”, “otoritelerin”, “okulda öğrendiklerinin” bu iddialara “uçuk” demesi bir şey ifade etmiyor, bize empoze ettikleri yalanlara kendileri inanmıyorlar ve mantıklı düşünmekten kendisini alıkoymayan herkesin göreceği gerçekleri kendileri görüyorlar.
Bununla birlikte, bu durum bizi en fazla kısmen ilgilendiriyor; en azından burada, bu dünyada yapmamız gerekenler babında. “Yukarıdan” gelecek olanlar her halükarda gelecek, ve bizim buradaki emeklerimiz bunu hızlandıracak.
Bu noktada bütün bilgiler ve gözlemlenebilir gerçeklikler gerçekten “başka” güçlerin ortada olduğunu anlayamayacak kadar aptal veya inatçı olan insanlara karşı bulunuyor; ve dini terminolojiden kaçınacak olursak, bu güçlere “uzaylılar” diyoruz.
Evet, varlar, çalışıyorlar, güçlerini kullanıyorlar ve insanlık tekbenciliğine ve meydana gelen ve olmuş her şeyin “kendi eserimiz” olduğuna inanmaya devam ededursun, biz burada konuşurken yeryüzünde tezahür eden belli ve bariz amaçları ve emelleri var. Meydana gelen teknolojik sıçramalar ve “tuhaf ilhamlar sonucu” olan buluşlar tam olarak insan eseri değil, daha ziyade insanlar aracılığıyla eserler.
Düşmanca ve zehirli bir şekilde “biz goyimlere” “Uzaylıların olmadığını” söylemeye ve, tamamen önyargılı ve beyinsizlik derecesinde dar görüşlü bir şekilde “uzaylılar var” diyen herkese, bu herkes arasında kendilerinden her açıdan çok daha eğitimli ve farkındalığı yüksek bireyler bulunmasına rağmen aşağılayıcı ve aptalca hakaretler etmeye çalışanlara gelince; bu insanların ahmak olduğunu ve zamanla iddialarının gittikçe daha da çürütüleceğini söyleyelim.
“İyi şirket” Google da uzaylı web sitelerine saldırıp uzaylıların varlığını saklamaya ve/veya çürütmeye karar verdi. Neden? Ortada gerçek bir şey yoksa sorun ne? Uzaylıları araştırmanın nesi bu kadar tehlikeli? İnsanların devasa bir oyun ve gizli emeller döndüğünü ve bunun içinde dünyadışı kuvvetler de olduğunu anlayacak olmaları elbette. Bir kapı başka kapıyı açar, en sonunda insanlar belki de bizi ilgilendirdiği kısmıyla “sonsuz” bir evrende yalnız olmayabileceğimiz gerçeğiyle karşı karşıya gelir.
Uzaylılar var ve bu artık bilinen bir gerçek, ama elbette bu konuda olağanüstü derecede dezenformasyon var (ki bu da CIA tarafından, durumun tamamen farkında olan “whistleblower” da denilen, muhbirler tarafından ve 51. Bölge gibi şeylerden ötürü kademe kademe maskelerinin düşürülmesinden sonra yapılmıştır).
“Uykuda” olan insanlar için bile, içinde bulunduğumuz gibi sonsuz bir evrende yaşıyor olduğumuzun bilgisi bile uzaylıların varlığı ihtimaline, olmadıkları ihtimalinden çok daha fazla ağırlık vermektedir.
Uzaylıların olduğu düşüncesini müzakere etmekten veya düşünmekten bile erinmek için kişi aptal olmalıdır, ve öyle bir durumda bile bu inkar hiçbir şey ifade etmemektedir.
Çocukça bir ısrarla uzaylıların olmadığını direten insanları umursamaya gerek yoktur, sadece meditasyon yapan insanlar bile bazı şeyleri kendileri çok daha kolayca anlayabilir ve görebilir. Ruhu üzerinde çalışanlar, gerçekliğin daha büyük bir kısmını görmeye hak kazanırlar. Yalnız olduğumuzda patolojik derecede ısrarcı olan insanlar da en yakın sinagoga gidip bu saçma fikirlerinin vaazını verebilirler; ama orada da Haham Laitman onlara öfkelenip geçen gece bir Reptilian’la konuştuğunu, o yüzden bu kişinin sinagogdan defolup gitmesi ve saçmalıklarını da beraberinde götürmesi gerektiğini söyleyebilir.
Başka bir Yahudi de insanlara, tuhaf, “öteki” ve yabancı, uzaylı bir kaynağa nasıl “kurban” yapılması istendiğini ve bu varlığın ölüm enerjisiyle tatmin edilmesi gerektiğini detaylarıyla anlatabilir. Çünkü bildiğimiz gibi goyim’ler kendi kökenlerini araştırdıklarında veya bir şeyleri sorguladıklarında uzaylı diye bir şey kesin yok, ama Yahudiler böyle iddialarda bulununca her zaman için şüphe götürmez bir şekilde uzaylılar var!
Bütün bu çifte standart da aslında uzaylılar yok diye, gerçekten!
Kendini kandıran bu insanların çok geçmeden uyanması iyi olur.
– Yüksek Rahip Hooded Cobra 666