Sevgili okuyucularımızın her birine iyi günler dileriz. Sorulara verdiğimiz, uzayan cevapları burada yayınlamamız iyi karşılanıyor gibi görünüyor, o yüzden anteyi yükseltmek için bu olası serinin ikinci yayınını da takdirinize sunuyoruz. Aşağıda, sitede yayınlanması amacıyla ufak eklemeler hariç bu yaşayıcımıza gönderdiğim cevabı göreceksiniz. Görselin İngilizce orijinali için Timberwolf kardeşimize, Türkçesini [yukarıdaki görselin tam boyutu için tıklayın] hazırlamakta yardımları için Shienki kardeşimize teşekkür ederiz.
Mailini bariz sebeplerden paylaşmayacağımız bir okuyucumuzdan:
Dediklerinize teker teker cevap vereyim.
“Benim derdim kavga çıkarma değil”
“kendimce iyi bir müslümanlık yaşamış biri olarak söylüyorum.”
Ha yani IŞİD gibi kafa kestiniz, çocuklara tecavüz ettiniz, teröristlik yaptınız öyle mi? O zaman yetkili makamlara mailinizi IP adresinizle birlikte ileteyim?
Yok, onu kast etmedim diyecekseniz nasıl olacak? “İyi Müslümanlığın” tek bir tanımı vardır, o da Kur’an’a göre yaşamak. Dolayısıyla masumları katleden, kadınları dövüp hapseden, çocuklara tecavüz eden bir yaratık olmak zorundasınız. Bunun “kendimce”si yok. Kur’an’ı siz mi yazdınız? Tüm medeni dünyanın lanetlediği Sübyancı Muho siz misiniz peki? Yok mu? E o zaman genel tanıma siz de uymak zorundasınız. Bizi bulup bir de itirazlarınızı yazacak zekâya sahip olduğunuza göre dediklerimi çok iyi anladığınıza eminim.
“IŞİD’in İslam’la alakası yok” gibi zevzekçe iddialarda bulunanlardan değilsinizdir diye düşünüyorum, ama yine de şunu şuraya bırakayım. Türkçe altyazılar akıllara zarar olsa da en azından ana noktayı gösteriyor.
“Mesela bu haberde de var https://www.dailymotion.com/
Birincisi biz sevilen Demon’lar, Tanrılar hakkında “şakacı” gibi bir tabir kullanmayız. Sevecen, sıcakkanlı gibi tabirlerle tanımlanabilecek Tanrılar var ama elbette. Her halükarda, Tanrılar Kendilerine düşman olan kişilere elbette hışım doludurlar ve onları cezalandıracaklardır. Zaten normal olan da bu. Tanrılara alenen ve kasıtlı olarak düşman olan, Doğaya ve insanlığa da düşmandır ve bu kimseler en ağır yargı mercilerinde cezalandırılmayı hak eder. Ama onun dışında, insanların Demon’lardan korkutulması sadece son bir-iki bin yıldır olan bir şey. İnsanların sevdikleri Tanrıları, Hristiyanlık pisliğinin ve ardından da İslam budalalığının gelmesiyle bir anda “kötü ruh”, “yaratık”, “cin” oldular. Ama bu anlayış son derece moderndir. İki bin yıldan önceye baktığımızda her zaman için bu Tanrıların, bu Demon’ların baş tacı edildiklerini, varlıklarının el üstünde tutulduklarını, oldukları Tanrılar gibi görüldüklerini görürsünüz. Lord Bes, Mısır’da sevilen bir Demon’dı mesela.
“Hani bunu yahudiler yahut müslümanlar da yaptı diye değil hani satanizm neden kendi içinde farklı kolları var. Sizin dediğinizi diğer bir kolunuz reddediyor.”
Bizim başka kolumuz yoktur. Satanizm birdir, zira Gerçek de birdir. Ama insanlık son binyıllardır ruhani olarak inanılmaz derecede dejenere edildi ve kadim bilgelikler bize zorla unutturuldu. Dolayısıyla Gerçek’ten az veya çok sapmalar sonucu farklı yapılaşmalar oluşması son derece normal. Günümüzde kendine “Pagan” deyip acınası bir Müslüman gibi yaşayan, sadece all*huekber yerine “Hail Odin!” diyen çok kişi var. Her halükarda, samimi olarak Tanrıların yolundan gidip Onlarla çalışmak isteyenler, Tanrıları Demon’lar olarak tanısa da tanımasa da Tanrıların himayesi altındadır, az veya çok. Elbette en iyisi Gerçeğe tamamen, %100 sahip olmaktır ama Şeytan ve Tanrılar, bu diğer iyi niyetli ama (dejenere hareketlerde bulunmadıkları sürece) bazı şeyleri yanlış anlayan kardeşlerimizi hor görecek kadar egoist, yüzeysel ve aciz değildir. Sonuçta İbrahimi olmayan herkes zaten aslında Pagan’dır.
Tabii bu dediklerim geçersiz fikirlere kendi inanmakla kalmayıp başkalarına da aptalca, sapmış ve hatta zararlı fikirler empoze eden, hatta ve hatta Şeytan’ın ve Tanrıların ismini kendi sapkın amaçlarına alet etmeye çalışan şuursuz soysuzlar için geçerli değil. Onlar, kelimenin en basit anlamıyla haindir.
“Ve madem gerçek tanrı neden yeryüzünü yönetemiyor.”
Bilmem, allah putuna sorun.
Burada asıl mesele Tanrılık anlayışınız. Halâ işe çocuksu, gerçekdışı, çizgi roman kafası İbrahimi mantalitesiyle bakıyorsunuz. “Tanrı” deyince sonsuz güçte olan, parmağını şıklatsa Güneş’i havaya uçuracak, zaten sözüm ona evreni de yaratmış ve bir de parmağını şıklatarak yaratmış, tuvalette ve yatak odasında neler yaptığımızı izleyip keyfi kurallara göre bizi cızbız yapacak (ve ırkı da Yahudi olan) bir gökyüzü babası anlıyorsunuz. Öyle bir şey yok. Asla olmadı ve asla da olmayacak. Tanrılar ne “sonsuz” güçtedir, ne de “yenilmez”dir. Tanrılar çok güçlü, çok bilge, fiziksel olarak ölümsüz canlılardır. Hepsi bu. Şeytan bizim türümüze de Kendisi gibi mükemmel bir Tanrı olabilmenin yolunu açmıştır, potansiyelini vermiştir. Ve Altın Çağ’da toplumumuz Tanrılarınkine çok yakındı, toplumumuz mutlu, refah ve bolluk içinde, insanlar ruhani olarak güçlü ve daha da güçlenme yolundaydı. Ancak sizin allahı yaratan düşman uzaylılar Tanrıların medeniyetine, yani bizim medeniyetimize saldırınca her şey değişti. Bu “Gökyüzündeki Savaş”ın ilk çatışmasını Tanrılarımız kaybetti ve bu yüzden dünyamızdan uzaklaştırıldılar. Bu yüzden insanlık yavaş yavaş Yahudilerin ve onları yaratan uzaylı efendilerinin, düşman kontrol programları olan İbrahimi inançların etkisiyle yavaş yavaş dejenere edildi. Sonra da işte bu noktaya kadar geldik.
Ama çatışma kaybedilse de savaş asla kaybedilmedi, her çağda Pagan mirasını sürdürmek için mücadele edenler oldu ve bilgi bu çağa kadar aktarıldı. Şimdi Kova Çağının eşiğinde de bu savaş en tepe noktasına ulaşıyor ve topyekun savaş halindeyiz, tüm Satanik ruhlar bu amaçla bu çağda reenkarne edildi. Son bir direnişle bizden çalınan her şeyi fazlasıyla geri alacağız, doğuştan hakkımız olan gücümüze, bilgeliğimize, pozisyonumuza tüm Centil halklar olarak geri kavuşacağız. Bu dünyanın gerçek hakimi Şeytan’dır, gelip geçmiş olan çağlar sadece kısa bir mevsim niteliğindeydi. Şu an bu mevsimin son günlerini yaşamaktayız. Yule vaktine kadar yılın en karanlık günlerini geçirdiğimiz gibi, aynı şekilde şimdi de kargaşaların en büyüğünü görüyoruz. Ancak Yenilmez Güneşin Doğuşunu her yıl kutladığımız gibi, soylu Pagan uygarlığımızın küllerinden bir daha asla yıkılmayacak bir şekilde yükselmesini de tekrar izliyoruz.
“Ben hayatım da çok başarısız bir insanım hatta çok ta yeteneksizim ama gerçekten iyi yürekli biriyim insan kendine bunu söylemez ama 7.katta oturup aşağıda ki dilenciye para götürmüş bir insanım her sabah 5 te kuşlara ekmek doğrayıp karınlarını doyururum ama alt katta ki komşum penceresine düşen ekmeklerden şikayet eder biraz iri yarı olduğum için korkar ama anneme söyler.Ve ben iyiliğimin karşılığını kötü bir hayat olarak yaşıyorum satanizmin vaadettikleri çok farklı iyi tanrı devamlı haz ve mutluluk duymamızı isteyen tanrı neden benim bunları duymama engel oluyor ben onun istediği gibi biri olmaya çalışırken cevabınız için teşekkürler”
Hayattaki zorluklar bizden veya Şeytan’dan ötürü değildir. Açıkçası başınıza taş düşse düşmanı, hatta doğrudan Yahudileri suçlayabilirsiniz. Dediğim noktayı anlamanız için abarttığımı falan sanmayın hiç, zerre abartı olmadan söylüyorum bunları. Dünya ve insanlık binyıllardır zorla dejenere ediliyor olmasaydı halimizi düşünebiliyor musunuz? Ruhani olarak evrimleşmeyi de geçtim, sadece materyalist ve “bilimsel” bakınca bile ortaya çıkmış olabilecek buluşları, yenilikleri, reformları, hayat tarzımızdaki gelişmeleri hayal edebiliyor musunuz? Hayal etmek bile imkansız, sonuçta bin değil, 200 yıl önceki insanlar bile bugünleri mümkün değil hayal edemezdi, değil mi? Tüm dünyadaki açlığı ve yoksulluğu ebediyen bitirecek teknolojimiz, hatta en basitinden paramız yok mu? Her yıl sadece Amerika’da çöpe atılan yemeklerle bile Afrika kıtasında bir aç ruh bile kalmaz, o halde bu israf ve tüketim neden? Ülkelerini yöneten, zaten tüm dünyada da bu tüketim, israf ve yoksulluk tabanlı sistemi, ekonomiyi, endüstriyi ortaya koyan ve faydalananlar peki? Yahudiler. İnsanlar azıcık “öne geçebilmek” için toplumsal hayatta, işte, hatta romantik ilişkilerinde birbirlerini sırtından bıçaklamıyor mu? Birkaç adım daha ileri gidelim, insanlar “inanç” veya “fikir” meseleleri yüzünden birbirlerini kırmıyor, kendi kardeşlerini gerçek anlamda kılıçtan geçirmiyor mu? Biz Arap’la neden düşman olduk? Hristiyanlar Keltleri niye katletti? Cevabı soruda saklı. “Kardeşin kardeşe kırdırılacağı” yazan kitap hangisi, ya da hangileri? Bunları bize empoze etmek üzere kimler yazdı peki? Yine lanet olası Yahudiler. Yahu bunları geçtim, niye halâ teknoloji birkaç sözde “elit”in lehine değil de tüm insanlığın faydasına, açık ve özgür bir biçimde kullanılmıyor? Niye hayatımızı kolaylaştırması, tüm yerküreyi pozitif bir şekilde iletişim içine sokması gereken araçlar hayatı bize zindan, her birimizi mega şirketlere bilgileri alınıp satılacak ürün, hükümetlerimize röntgencilik hedefi ve kobay faresi etti? Yine. Lanet olası. Kahrolasıca. Hokka burunlular.“Nerede benim hoverboard’um” naraları atacaklar, o hoverboard’u kanserin tedavisiyle sırf pisliğine bodrumunda kilitli tutan hasta ruhlu uzaylıların eline baksın. Sonra da bizimle birlikte çağlar boyu biriken haklı öfkeyle hakkımızı onların ucube, kuru, ceset soğuğu ellerinden söküp alsınlar.Bu çağa kadar insanlık olması gereken seyrinde ilerliyor olsaydı bunlar tartışma konusu bile olmazdı, zaten hepimiz halâ Altın Çağ’daydık. Hepimiz hiperfit, süperdahi ölümsüz Tanrılar olabilirdik. Tanrıların başına da taş düşmez, o yüzden ilk dediğime geldik. Mükemmel olmamızın önündeki yegane etki, yegane kuvvet, yegane taraf, yegane güruh düşmandır. Hayatınızın “iyi bir insan” olmanıza rağmen istediğiniz gibi gitmemesi de budur. Bu hepiniz için geçerlidir. Hepimiz için.
Allah denilen putun bir meziyeti olsaydı önce Türk, hiç değilse beyaz olurdu. Zaten profil resminizdeki Horus’un Gözü bile [mail profilinden bahsediyorum] safi Pagan sembolüdür. Bu dünyada güzel olan ne varsa bize ait, İslam’daki hilal bile bize ait. Günlük hayatınızda üzerinize “takı” niyetine seçtiğiniz şeyler bile (profil resminiz de buna dahil) buram buram Pagan. Neden? Çünkü biz Gerçeğiz. Derme çatma, sağdan soldan çalıntı, kokuşmuş, ölü, boğucu, suni değiliz. Güzel, zarif, gerçek, güçlü, soylu, onurlu, kalıcı olana içgüdüsel olarak çekiliyorsunuz. Kabul edin işte, Paganizm havalı olan.
Zihninizdeki sahte tanrıyı gömmeyi bitirince ruhunuzdaki gerçek Tanrıyı uyandırmaya başlayabilirsiniz. Havalı çocuklar kulübüne katılmaya hazır olduğunuzda biz burada olacağız.