Bu bir Spiritüel Satanizm Çeviri İçeriğidir. Asıl metin.
Hayatın içindekiler ya da diğerleri olsun, fırtınalar hakkında bazı şeyler öğrendim. Hayatın anlamını, tüm yolculuklarımda oldukça iyi anladım.
Bazı zamanlar, teknenin sallandığını hissedersiniz ve bilirsiniz ki, boğulmak yakındır. Hayatın riskini ve onun kıymetini anlarsınız.
Yelken açtığınız çok güzel günler olur ve şöyle dersiniz: “Görüp de hissedebildiğim muhteşem gün batımları ve denizin içinden zuhur eden, kokladığım tuz için Tanrılara şükürler olsun!”
Lâkin bazen öyle bir gün gelir ki, yukarıdakilerin güzelliği kaybolur. Sizin çağrınızın gerçekten duyulacağı yerdir burası. Başka hiç kimsenin çağrısının olmadığı yerdir. O anda, çağrılan sizsinizdir.
Ebedi ruhunuzu batırmak için savaşacak size sırt çeviren dünya ve de dönen gelgitler. Ve güç yetiremeyeceği şeylere karşı, zafer için savaşacak ruhunuz.
Sonsuz denizlerde, hayatın vahşi güçleri içerisinde yol alan bir gemiyiz bizler. Ve insan bazenleri dümeni bırakması gerektiğini bile düşünecektir. Yine de içinizden bir ses “Gerçekten, o dümeni bırakmamalıyım.” der. Ve bunun neden böyle olduğunu dahi açıkça bilemezsiniz. Zira, şu anda, yolunuz önünüze serilmemiştir. Deniz sahiden yolunuzu gizler, lâkin ebedi ruhunuz, tüm denizlerin üstünde olan, yolunuzu açıkça görür.
Ne kadar yürekli olduğuna insanın, çektiği sıkıntılar değil ancak dümeni tutup tutmadığı karar verir. Tanrıların yargıladığı yer de burasıdır: “Sen, çocuğum, iyi günde de kötü günde de tuttun mu dümeni? Dümeni sahiden de tuttun mu?”
Zira siz yaratılmadınız ki tüm denizleri kontrol etmek için, dümeni nasıl tutacağınızı öğrenmek içindir sebebi. Tek yapmanız gereken ellerinizi uzatmak ve “Yüce Tanrılar, yapabileceğime inanıyorum.” demektir. İşte o anda, aşmış olursunuz inancı.
Bir dahaki sefere gelgitlerin yükseldiğini gördüğünüzde, tüm inancınızı Tanrılara vermeli ve Onlara şöyle demelisiniz: “Ah, Yüce Tanrılar, ellerim güçlüdür ve işte bu da dümenimdir. Buradayım ben, hayatın büyük yolculuğunun içinde, onun özünde yatıyorum. Duam sizleredir, böylece tutabilir ellerim dümeni.”
Birçokları rahatlık için dua ederken, bilge biri daha büyük şeyler adına savaşmak, yukarıdakilerle karşılaşmak için dua etmelidir. Zira yalnızca bu anda, siz, kendinize ulaşabilirsiniz. Gerçek benliğinizi yalnızca burada görürsünüz, gelgitlerin içinde, engellere karşı, kaderin belirleyici eline karşı mücadele ederken.
Ve şunu hatırlayın benden gelen: Gemi sallandığında, ileriye ve yıldızlara bakmalısınız. Denizlere bakmayın sakın, onlar kandırmaya çalışır sizi. Ellerinize bakın yalnızca ve de yıldızlara. Zira hepimiz yukarıdakilerin kızları ve oğullarıyız.
Hepinizin elleri, dümenleri tutan, en sağlam eller olsun. Ama inanmalısınız ellerinize. Ellerimi tutandır sizin elleriniz ve sizinkileri tutan da benim ellerim. Biz tekiz, biz biriz. Kandırmasın asla hiçbirimizi, ne aldatmalar ne de deniz.
Bazılarınız bana dümeni bırakacağını söylüyor. Diğerleriyse sonsuza kadar tutabileceğine inanıyor. Ama inançsızlığın ve inancın ötesindedir gerçek. Bırakın seçim yanılgısı kalksın ortadan, zira bunun için yaratılmadık biz, bırakın yapılanların sesi söylenen her şeyden daha yüksek çıksın.
Bizler dümeni tutmak ve bilinmeyene bakmak için yaratıldık. Bizler derinliklerin yolcularıyız. Kendi derinliklerinizi görmek istediniz; şimdi, onları göreceksiniz. Verilecekler size tam da istediğiniz gibi. Ve onların içinden gücünüzü ve bilgeliğinizin doğasını keşfedeceksiniz.
Kardeşlerim, dümenlerinizi tutun! Hepinizin göklerde parlayacağı gün gelecek, inanın bana size söylediğimde, açın kalplerinizi bana bu mesajı almak için. Hepimiz birlikteyiz, sonsuzluğun yolcularıyız.
Zerdüştlerim, tutun dümeninizi. Öyle sıkı tutun ki, kırılsınlar. Kabul etmeyin vaat edilen kıyıdan başkasını, kabul etmeyin son ışıktan başkasını, en büyüğü, en parlağı olacak olandan başkasını. Kalbinizin dışına taşmak için haykıran, sonunda şunu söyleyen ışıktan başkasını: “İşte buradayım, doğdum, yeniden doğdum.”
Hepiniz bir gün, olduğunuzu bildiğiniz şey olacaksınız. O yüzden tutun dümeni…
-Yüksek Rahip Hooded Cobra 666
Kapak: Willem van de Velde the Younger, Ships on a Stormy Sea (c. 1672)