Bu bir Spiritüel Satanizm Çeviri İçeriğidir. Asıl metin.
Phaeton, Mars, Dünya ve on bin yıl evvel Güneş sistemimizde gerçekleşen savaş üzerine daha önce makaleler yazdım. Ve orijinal Star Wars filminde bu konularla ilgili sızdırılan bilgiler hakkındaki tüm soruları da cevapladım. Bu aynı zamanda Vril Cemiyeti ve genel olarak yaşananlarla da ilgilidir.
Nazilerin, Tanrılarımızla temas halinde olduklarını biliyoruz, Hermann Oberth gibi Amerika’ya gelen Nazi roket bilimcileri, Almanların yerçekimsiz ortam ve “Nazi UFO’su” olarak adlandırılan şey hakkında bilgilere sahip olduklarını, bu bilgileri diğer yıldız sistemlerinde yaşayan gelişmiş varlıklardan aldıklarını belirtmişlerdir. Bu bilgiler Vril Cemiyeti tarafından verilmiştir. Vril Cemiyeti’nin temas kurduğu ET’ler [Dünya dışı varlıklar] ise Nordiklerdir:
Vril Cemiyeti’nden günümüzde kadar sağ kalmayı başarabilmiş belgeler göstermektedir ki, cemiyet, başta koruyucu Tanrıça olan Tanrıça Ostara [Astaroth] olmak üzere, Tanrılarımızdan bilgi almışlardır. Eski SSCB’deki ve batıdaki modern bilim insanları tarafından var olduğu belgelenen, Jüpiter ve Mars arasında yer alan Phaeton adında bir gezegen olduğu, lâkin Phaeton yok edildiği için şimdi gezegenin yerinde bir asteroit alanı olduğu, onlara iletildiğini bildiğimiz bir bilgidir. Ve delillere göre nükleer silahlardan muhtemel plazma silahlarına kadar yüksek enerjili silahlarla vurulmadan önce, Mars’ta bir medeniyet vardı ve hâlen eski şehirlerin kalıntıları, gezegenin yüzeyinde bulunmaktadır. SSCB’de uzay programı üzerinde çalışan bilim insanlarından biri batıya iltica etmiş, Mars’taki kalıntıları ve NASA’dan gelen Amerikan çıkışlı Mars görüntülerini doğrulamıştır. Bunlar, SSCB’nin de görevlerinde görüntülediği bir medeniyetin kalıntılarıydı.
Vril medyumlarına, Mars ve Dünya’da olduğu gibi, Phaeton’da da Tanrılarımızın medeniyetinin bulunduğu bildirildi. Güneş sistemimiz, bir zamanlar onların uygarlığının bir parçasıydı. Peki ya ne oldu? Yaklaşık on bin yıl önce Dünya’yı vuran sel, Phaeton’un yok edilmesinden doğan bir yıkımdı. Neticesinde, And sıradağları yükseldi ve okyanuslarımız Phaeton’dan geldi. Bu, bu hususta yazılmış kitaplarda belgelenmiştir.
Ne var ki, Yahudi Tevratı’na göre Yahudilerin tanrısı YHVH, Tanrıların bu gezegendeki orijinal medeniyetini yok etmek için Dünya’yı sular altında bırakmıştır. Bu varlıklar, Tevrat’ta Nefilim olarak geçer. İbranice kayıtlara göre Tanrılar ve ilk insanlar olan Nefilimlerin medeniyetini yok etmek için Yahudi tanrısı, dünyamıza küresel bir tufanla saldırmıştır. Nefilim, eski dillerde “Orionlular” anlamına gelmektedir ve Tanrılarımız da Orion takımyıldızından gelmektedir. Tevrat ve Talmud’ta, Ademoğlu [Yahudi ırkı] bu Dünya’ya gelmeden önce bu gezegende zaten gelişmiş bir uygarlık olduğundan söz edilir. Hahamlar, İbranilerin kelimenin tam anlamıyla Dünya’ya başka bir yerden geldiklerini belirtmektedir. Ayrıca Yahudi Tevrat’ında, Yahudi tanrısının bu dünyaya gelmeden önce “diğer dünyaları yok ettiği” belirtilir. Bahsi geçen dünyalar ise Phaeton ve Mars’tır. Yahudi tanrısı Elohim’in uzaylı bir sürüngen ırkına mensup olduğu, Hahamlar arasında üst düzey olanları tarafından belirtilmiştir. Yine Elohim’in Dünya’yı yaratmadığı da onların söyledikleri arasındadır. Bunlara rağmen onu ele geçirmeye çalışmaktadırlar.
Bu, Star Wars filminin içeriden sızdırılan bilgileriyle uyuşmaktadır. Alderaan gezegeni, YHVH’in ruhu olan Yahudi Golem’inin çehresine benzetilen ve göğüs plakasında İbranice’de Golem anlamına gelen İbrani harflerini barındıran Darth Vader tarafından komuta edilen Ölüm Yıldızı eliyle yok edilir. Yahudi dinine göre ilk Yahudi olan Adem, Elohim tarafından kilden yaratılmış ve Reptilian Elohim’in ruhani bilinciyle aşılanmış bir Golem’dir. Aynı zamanda göğüs plakası, Tevrat’ta, Yahudi tanrısı Elohim ile direkt iletişime sahip olan Yahudi Baş Rahibininkine de benzetilmiştir:
Star Wars And Its Occult Theme
Alderaan’ın yazılışının, Aldebaran’a ne kadar benzer olduğuna dikkat edin. Aldebaran yıldız sistemi, Vril Cemiyeti’nin Tanrılarımızla iletişim halinde olduğu yıldız sistemidir. Toplumlarının sembolü Boğa, Aldebaran ve koruyucu Tanrıçaları olan Tanrıça Astaroth’un sembolüydü. Film, Aldebaran-Orion uygarlığının bir parçası olan Phaeton’un, Güneş sistemimizde gerçekleşen kozmik savaşta Yahudi-Reptilian istilası nedeniyle yok edilmesini konu alıyor. Yahudi ırkı, Reptilian ırkının bir parçasıdır, Yahudilerin ırksal geni olan Kohen geninin içerisinde sürüngen DNA’sı vardır. Yahudi Hahamlar, kendilerinin Elohim’in soyundan geldiklerini söylerler.
Star Wars’ta olanlar çok uzun önce yaşanmış olmalıydı ki, on bin yıl önce yaşanmıştı da ancak bu, çok uzak bir galakside olmamıştır. Güneş sisteminde gerçekleşmiştir.
Unutmayın, İmparatorluk [Düşman gündemi], Dünya’da bulunan ve Orion’un yükselmiş uygarlığından gelen bir varlık olan Thoth’un yükseliş öğretilerine dayanan orijinal Jedi dinini, avlamaya ve yok etmeye takıntılıdır. Jedi ismi, Djedi’den, yani Thoth’un Mısır’daki adından ve yükselmiş insanlığın yılan rahipliğinin adından gelmedir. Bu, filmdeki yozlaşmış öğretiler ve temalarla birbirine karışmaktadır. Lâkin bunun filmde kendine yer edinmesi açıklayıcı ve önemlidir. Jedi dininin kökenlerinde, Nazi okült dini Vril’in yükseliş öğretileri vardır. Bu din, Tanrılarımızdan gelen eski Mısır dinidir.
Bu aynı zamanda Hitler, Eva Braun ve Vril Cemiyeti üyeleri de dahil olmak üzere üst düzey Nazilerin nereye kaybolduğu gizemini de yanıtlamaktadır. Savaşın sonlarına doğru Almanya içinden gelen raporlar, Üçüncü Reich’ın yönetimindeki son Alman bölgelerine iniş ve kalkış için gelen UFO tarzı gemilerden bahsetmektedir. Hitler’in cesedi hiçbir zaman bulunamadı, bunu Stalin ve Eisenhower bile biliyordu ve bu konuda açıkça yorum yaptılar. Müttefikler, Hitler’in sığınağında, Almanların bombardıman saldırıları sırasında güvenli bir şekilde hareket edebilmek için Berlin’in altında inşa ettikleri yeraltı metrolarına çıkan merdivenlerin bulunduğu gizli bir geçit buldular. Hitler ve Eva Braun dahil olmak üzere pek çok kişi, bu şekilde kaçmıştır.
Vril Cemiyeti Başkanı Maria Orsic, savaşın son günlerine doğru gönderdiği son mektupta “Hiçbiri kalmıyor.” diyordu. Mesajın bağlamı, hepsinin dünya dışında Orion’a ve belki de Aldebaran’a tahliye edildiğidir. Hitler dünya dışına kaçtı, Tanrılarımızla çalışan pek çok kişi de öyle. Vril Topluluğu ve Nazi okült dininin üyelerinin hepsi Tanrılarımızın yükseliş öğretilerini uyguladılar. Hitler şu anda tamamen yükselmiş bir ustadır ki, Tanrılarımız da öyledir. Tanrılarımızın birçoğu, Altın Çağ’da, Magnum Opus ile yükselişe geçen ilk insanlardır. Djedi’nin [Thoth] Kitabındaki öğretiler aracılığıyla.
Orion’un yükselmiş uygarlığı, gezegenimizi, Reptilianların melez vekilleri olan Yahudi ırkından ve onların son yüzyıldaki küresel çaptaki Mesiyanik Komünizm işgalinden kurtarmak amacıyla Almanya’da, Nazi Partisi ile birlikte aydınlanmış insanlarla iş birliği yaparak dünyamıza müdahale etti. Reptilianların planı, Dünya’yı sömürgeleştirilmiş bir köle gezegene ve insanlığı da tıpkı Griler gibi, genetik olarak Reptilianlar için tasarlanmış, mikro çip takılmış, köleleştirilmiş bır ırka çevirmektir. Hitler bir muharebeyi kaybetmiş olabilir ama bize savaşı kazandırmıştır. Etkileri ise bugün, dünyamızda, insanlığın düşmandan tamamıyla kurtuluşu olarak tezahür etmektedir.
Kapak: Bertin, Nicolas, Phaethon on the Chariot of Apollo.