Bu bir Spiritüel Satanizm Çeviri İçeriğidir. Asıl metin.
BİLGİLENDİRME: Bu yazıda geçen şeyler, kesin olarak gerçekmiş gibi algılanmamalıdır. Yüksek Rahip, bu makaleyi Evren’in hep var olduğunu destekleyen bir araştırma olduğu için siteye koydu, makalede geçen her şey doğru olduğu için değil. Bize kalırsa, Evren’in başlangıcının ve sonunun olmamasını desteklemesi dışında pek de önemli bir şeyden bahsetmiyor. Ne kadar doğru bir noktaya değinseler de, kütle çekimin yetersizliğini örtmek için uydurulmuş karanlık madde gibi Yahudi saçmalıklarını kullanıyorlar. Bahsedilen diğer konuları önemsemenize gerek yok.
Büyük Patlama Yok mu?
Kuantum denklemi evrenin bir başlangıcı olmadığını öngörüyor.
Phys.org makalesinde yazanlar:
“Einstein’ın genel görelilik teorisini tamamlamak için kuantum düzeltme terimlerini uygulayan yeni bir modele göre Evren hep var olmuş olabilir. Model aynı zamanda birden fazla sorunu aynı anda çözerek karanlık madde ve karanlık enerjiyi de hesaba katabilir.
Evren’in genel olarak kabul edilen yaşı, genel görelilik tarafından tahmin edildiği gibi 13,8 milyar yıldır. Başlangıçta, var olan her şeyin sonsuz derecede yoğun tek bir noktayı veya tekilliği işgal ettiği düşünülür. Ancak bu noktadan sonra bir “Büyük Patlama” ile genişlemeye başladıktan sonra Evren resmen başladı.
Büyük Patlama tekilliği doğrudan ve kaçınılmaz olarak genel göreliliğin matematiğinden kaynaklansa da, bazı bilim adamları bunu problemli olarak görüyorlar çünkü matematik sadece tekillikten hemen sonra olanları açıklayabilir, ne önce ne de o an olan şeyleri açıklayamaz.
Her ikisi de Mısır’da bulunan Benha Üniversitesi ve Zewail City of Science and Technology’nden Ahmed Farag Ali Phys.org’a verdiği demeçte, “Büyük Patlama tekilliği genel göreliliğin en ciddi sorunudur çünkü fizik yasaları burada çöküyor gibi görünüyor” dedi.
Ali ve ortak yazar Saurya Das, Alberta’daki Lethbridge Üniversitesi’nde, Physics Letters B’de yayınladıkları bir makalede, Büyük Patlama tekilliğinin, Evren’in başlangıcı ve sonu olmayan yeni modelleriyle çözülebileceğini gösterdiler.
Eski Fikirler Yeniden Gözden Geçirildi
Fizikçiler, Büyük Patlama tekilliğini özel olarak ortadan kaldırmak amacıyla kuantum düzeltme terimlerinin ad hoc uygulanmadığını vurguluyor. Çalışmaları, fizik felsefesine katkılarıyla da tanınan teorik fizikçi David Bohm’un fikirlerine dayanmaktadır. 1950’lerden başlayarak, Bohm klasik jeodezikleri (kavisli bir yüzeydeki iki nokta arasındaki en kısa yol) kuantum yörüngeleriyle değiştirmeyi araştırdı.
Ali ve Das, makalelerinde bu Bohm yörüngelerini 1950’lerde Hindistan Kolkata’daki Presidency Üniversitesi’nde fizikçi Amal Kumar Raychaudhuri tarafından geliştirilen bir denkleme uyguladılar. Raychaudhuri, 90’larda bu kurumun lisans öğrencisiyken Das’ın öğretmeniydi.
Ali ve Das, kuantum düzeltmeli Raychaudhuri denklemini kullanarak, genel görelilik bağlamında Evren’in (Büyük Patlama dahil) genişlemesini ve evrimini tanımlayan kuantum düzeltmeli Friedmann denklemlerini türetmiştir. Gerçek bir kuantum kütleçekim teorisi olmasa da, model hem kuantum teorisinden hem de genel görelilikten öğeler içeriyor. Ali ve Das ayrıca, tam bir kuantum kütle çekim teorisi formüle edilse bile, sonuçlarının geçerli olmasını bekliyorlar.
Tekillikler veya Karanlık Şeyler Yok
Yeni model, bir Büyük Patlama tekilliğini öngörmemenin yanı sıra, bir “büyük çöküş” tekilliğini de öngörmüyor. Genel görelilikte, Evren’in olası bir kaderi, büyük bir çatırtıyla kendi içine çökene kadar küçülmeye başlaması ve tekrar sonsuz yoğun bir nokta hâline gelmesidir.
Ali ve Das makalelerinde, klasik jeodezikler ve Bohm yörüngeleri arasındaki temel fark nedeniyle modellerinin tekilliklerden kaçındığını açıklıyor. Klasik jeodezikler sonunda birbirleriyle kesişir ve birleştikleri noktalar tekilliklerdir. Buna karşılık, Bohm yörüngeleri asla birbiriyle kesişmez, bu nedenle denklemlerde tekillikler görünmez.
Kozmolojik terimlerle, bilim adamları kuantum düzeltmelerinin kozmolojik bir sabit terim (karanlık enerjiye ihtiyaç duymadan) ve bir radyasyon terimi olarak düşünülebileceğini açıklıyorlar. Bu terimler Evren’i sonlu bir boyutta tutar ve dolayısıyla ona sonsuz bir yaş verir. Terimler ayrıca, Evren’in kozmolojik sabiti ve yoğunluğuna ilişkin mevcut gözlemlerle yakından uyumlu tahminlerde bulunur.
Yeni Kütleçekimi Parçacığı
Fiziksel terimlerle, model, Evren’i bir kuantum sıvısı ile dolu olarak tanımlar. Bilim adamları, bu sıvının kütle çekim kuvvetine aracılık eden varsayımsal kütlesiz parçacıklar olan gravitonlardan oluşabileceğini öne sürüyorlar. Varsa, gravitonların kuantum kütleçekimi teorisinde kilit bir rol oynadığı düşünülmektedir.
İlgili bir makalede, Das ve başka bir ortak, McMaster Üniversitesi’nden Rajat Bhaduri, bu modele daha fazla güven verdi. Gravitonların, Evren’de tüm çağlarda mevcut olan sıcaklıklarda bir Bose-Einstein yoğunlaşması (Einstein ve başka bir Hintli fizikçi Satyendranath Bose’dan sonra adlandırılmıştır) oluşturabileceğini gösteriyorlar.
Modelin Büyük Patlama tekilliğini çözme ve karanlık madde ile karanlık enerjiyi açıklama potansiyelinden motive olan fizikçiler, gelecekte modellerini daha titiz bir şekilde analiz etmeyi planlıyorlar. Gelecekteki çalışmaları, küçük homojen olmayan ve anizotropik pertürbasyonları hesaba katarak çalışmalarını yeniden yapmayı içerir, ancak küçük pertürbasyonların sonuçları önemli ölçüde etkilemesini beklemiyorlar.
Das, “Bu tür basit düzeltmelerin potansiyel olarak birçok sorunu aynı anda çözebileceğini belirtmek tatmin edici” dedi.”