Bu yazı, sitemizde bu konu üzerine soru sorulmasından ötürü cevabı herkesin görmesi için yazı olarak yayınlanmıştır. “Nedir’den Nesire” isimli (şaka yapıyorum, tamamen spontane geldi) yorumlar bölümü yetmeyip sitede yazıya dökülen parçalarımızın üçüncü bölümü takdirinize sunulmuştur.
Pop ve rap “””müzik””” türlerinde, ekseriyetle Yahudilerin parmağı çok bol oluyor. Bunu söylemeye bile gerek yok ama bazılarının duyması gerekebilir.
Arayan eminim ki başka türlerde de bulur ama zaten neredeyse her şeyin “ana akım”ı onların elinde olduğu için en yoğunlukla ana akımda bulunabilirler. Tabii bu asla pop dinlemeyin demek değildir. Sadece dinlediğiniz şey ne kadar dejenere ve düşman pisliğine ne kadar bulanmışsa [ki ileriki kısımlarda açıklayacağım gibi neredeyse her şey az veya çok bulanmıştır, günümüzde yaratılmış “kusursuz” diyebileceğimiz bir sanat eseri bilmiyorum] o kadar “riskli” ve aynı zamanda da zamanınızı hak etmekten bir o kadar uzaktır diyorum. Sonuçta Yahudiler yaratmaktan tamamen aciz, sadece yok etmeyi ve çarpıtmayı bilen bir ırk. Her ne olursa olsun, onların -veya onlara tapınmaya ant içmiş kimliksiz, yıkık yığınların- elinden çıkan her tür “sanat” eseri, yüce Pagan kültürümüzün yanında sönük, cansız ve değersiz kalacaktır.
Onun dışında, müzik hakkında konuşacaksak ben bunu burada size bilgi veren Satanist Kardeşiniz rolüyle değil, müzik zevki olan bir insan rolüyle yapabilirim sadece. Yani “Satanist’lerin dinlemesine uygun müzikler” diye bir şey yok. Elbette kıyasla çok daha Satanik olan parçalar, gruplar, hatta türler var ama bunların içinde bile çok ciddi sıkıntılar olabiliyor. Örneğin metal, ve özellikle black metal müzik dışarıdakiler tarafından “Satanik” olmasıyla bilinir – cidden de belli ezgileri var. Hadi bakalım, mesela bu sevdiğim bir metal grubudur:
Melek Taus’a, yani Şeytan’a adanmış bir şarkıları var hatta.
Akhenaton isimli düşman köpeğini anlatan bir parçaları da var.
Genellikle okült konuları işleyen gruplar, ruhani açıdan kesinlikle işe dışarıdan bakıp hiçbir şey yapmayan kişiler olmadıklarına eminim. O asayı ellerine almış oldukları bariz. Ama gelin görün ki adamlar Melek Taus dedi diye, Şeytan’ın Gerçeğini biliyorlar diye bir şey yok. Yine aynı grubun bir de kanser tarafına bakalım.
Bu en popüler parçalarından mesela. Klipte öyle “havalı” “büyücü” “şeyleri” yapıyorlarmış gibi görünmelerine kanmayın – mesela 1:51 kesitinde tam belli olmasa da o ışıklı şekil Yahudi Kabalasındaki “””Yaşam Ağacı””” (veya “Klifotik” versiyonundaki “Ölüm Ağacı”). Zaten şarkıda da gerek söz, gerek isim, gerek ton olarak sadece Yahudi Kabalasına peşkeş çekiyorlar – Sitra Ahra, Kliffot gibi tabirler direkt Yahudi “””mistisizmine””” bağlıdır. Yahudilerin “ruhani” sistemi – pratik eden ve kafayı yiyen Centil boldur, çünkü günümüzde Batı okültizminin neredeyse tamamı Yahudi pisliği tarafından kirletildi ve artık bu şeylere “norm” olarak bakılıyor. Doğu deseniz onlara da yine aynı, ama başka kılıfta zehirler vereli çok oldu.
Bu sadece tek bir grup. Birlikte inceleyebileceğimiz başka çok grup var. Hadi bir tanesini daha ele alalım, bu seferki daha kolay.
Bu da başka, yine oldukça popüler bir grup. Bu parçaları da çok sağlam mesela; en azından (Tanrı değil, grup olan) Behemoth açısından standartları yüksek ve (Tanrılara) küfürden nispeten arınmış bir şarkı. Bu albümün sembolizmi de çok güzel – albüm kapağında (internetten tam boyutunu arayabilirsiniz) Tanrıça Isa’nın ayakları altında kırılmış 10 Emir tabletleri var. Yani gerçekten güçlü ve güzel bir sembolizm. Onun dışında Güneş ve Ay, kılıç, kupa gibi şeylere zaten girmiyorum. Bu paylaştığım parça da albümün ilk şarkısı – tüm albüm boyunca bu tonu, bu şanlı Pagan ezgilerini ve ruhunu korusalar el üstünde tutardım. Ama gelin görün ki ikinci parçada hemen dibe vuruyorlar:
Shemhamforash’ı insanlar “Hail Satan!” anlamına gelen bir ifade sanıyorlar. Ama gerçek bundan daha uzak olamazdı. Aslında sadece Jehovah’nın isimlerinden biridir, İbranicedir – Ha Shemhamforash olarak açılır. Zaten bilen, “Hashem” kısmını tanımıştır.
Bu şarkıda da doğrudan “Satan of Elohim” [“Elohim’in Şeytan’ı”, yani bir aidiyet belirtiliyor] deniyor. E yok artık. Onun dışında, Hristiyanların zikrettiği “Lord’s Prayer” var, yani (yerseniz) İncil’de İsa’nın “öğrettiği” dua. “For thine is the kingdom and the power and the glory” kısmından bahsediyorum.
Bu da (bana sorarsanız) en popüler albümlerinin (ki The Satanist diye cüretkar bir isme sahip) en popüler parçası:
Sözlere bakacak olursanız gerçekten akıllara zarar. Uzun uzadıya girmeye gerek yok, ama doğrudan düşman Sağ Elcilerin ayinlerinden biri olan “Bornless Rite”tan birebir alıntı ayin sözleri var, özellikle Crowley hıyarı tarafından popülerleştirilmiş iğrenç bir söz bütünü. Bazen “Demonik” diye pazarlansa da aslında düşman varlıkların evokasyonunda kullanılır.
Onun dışında klibe zaten girmeyelim bile. Bu zaten metal, özellikle de “Satanik” metal gruplarında görebileceğiniz bir tema – “karanlık”, “korkunç”, “öcülü”, “ölümlü”, “kasvetli” bir hava. Ya da en en iyi ihtimalle “bu tarafın” “yasak” olması, “isyan” olması. Her zaman. Mütemadiyen. Hadi biz siyahın, karanlığın simyasal anlamını biliyoruz da, cidden dışarıdaki insana bu böyle mi lanse edilir? Edilmez. Bu davranışlar, reklamın iyisinin ve kötüsünün olacağının en iyi kanıtıdır. Buna rağmen bu müzikleri dinleyip Satanizme çekilenler, bunu sadece Satanik ruhlarına borçlular. Yoksa gerçekten bu konularla gram alakası olmayan, ama Gerçeği düzgünce anlatınca anlayacak insanlara karşı bu tarz bir imaj, gerçekten imaj intiharı niteliğinde. Bu iş böyle yapılmaz. Hem ne karanlık, ne kötü, ne -ideal ve doğru şartlara göre- “yasak”, ne de isyankar/tepki veren tarafında olan biziz. Unutmayın, biz onlara tepki olarak başlamadık, onlar bizim güzel, kusursuz, Doğal yaşam tarzımıza yıkıcı bir tepki olarak ortaya çıktı. Onların putları daha Yahudi yaratıcılarının zihninde bile meydana gelmemişken, bizim Tanrılarımız dünyaya binlerce yıldır egemendi ve Onlarla yan yana, dip dibe, mutluluk ve bolluk içinde yaşıyorduk.
Sözleri, kurguyu, “atmosferi” “Gizlenmek için öyle yapıyorlar” diyecekler olabilir; ama gerçekten, yürekten tıpkı ve tıpatıp bizim gibi olan insanlar böyle müzikler yapmıyorlar – SS sanatçılar da var sonuçta, yani SS olup SS kimliğiyle ve SS’i ilerletmek için sanat yapanlar. Forumları kurcalayan birkaç tane bulabilir. Yani sırf “göze batmamak” için insan kendi inandığı şeyi bile bile baltalamaz, dolayısıyla ortada kalan tek ihtimal ya bu insanların da bu Öcü Satanizmine, Koşer Satanizmine bağlı olduğu; ya da kontrollü karşıtlık oldukları.
Hele de Lord Behemoth’ın ismini kullanıp bu kadar Yahudi pisliğine batmaları gerçekten çok acı, hele de işin sadece müzikal tarafından bakınca gerçekten yetenekli olduklarının su götürmez bir gerçek olduğunu düşününce. Bir de bunu kötü niyetle yapmıyor gibi görünüyorlar, ama tabii emin olmak zor. Zaten şu an Satanizm, ortalama insanın gözünde öcü gibi bir şey. Bilirsiniz işte; kurukafalar, cesetler, zombiler, kapkara cübbeler giyen korkunç tiplerin ormana gidip bakire kurban etmesi falan. Bu tarz iğrenç, gerçeklikle alakasız zırvalar. Gerek medya, gerek İbrahimi inançlar böyle bir resim çiziyor. Dolayısıyla bizim kendimizi böyle göstermemiz ne kadar doğru? Hadi Satanizm gerçekten bunlarla alakalı olsa neyse; ama sandıklarının tam aksine, daha parlak ve göksel olamazdık. Buna karşın düşman ve düşmanın köpekleri, kendilerini çok iyi, çok güzel, çok kutsal, çok parlak gibi gösteriyor. Bunda bazı insanlar sorun görmeyebilir, bunu da bazı durumlarda anlayabiliyorum, ama all*h tuzak kuranların en hayırlısıdır biz Satanist’ler, sorunları gösterenlerin en beceriklisiyizdir.
Düşman kolektifini, düşman inançlarını öven parçalar bunlara kıyasla çok daha “çekici”, en azından sıradan insanlar için. Çok basit bir örnek.
Dünyadaki en iğrenç, en kokuşmuş, en kriminal derecede deli zırvalara inananlardan, bir de bu zırvaları yaratanlardan bahsediyoruz. Korkunç, öcülü, karanlık, lanetlenmiş, şekilsiz, çirkin, “kovulmuş”, dış kapının dış mandalı niteliğinde olanlar kimler? E peki asıl kötü ve “karanlık” olan onlarken onlar kendilerini nasıl tasvir ediyormuş? Zaten ömrümüz boyunca yeterince uzun süre aka kara, karaya ak dedirtmediler mi? Çubuğa saplı, kurmaca, ölü bir hahamın kıçından ayrılmayıp dünyayı yüzlerce yıl kana ve yasa bulayan aciz mahlukların kendilerini, kendi lanetli inançlarını nasıl tasvir ettiklerine bakar mısınız? Dünyayla hiç ilgisi olmayan bir uzaylı dünyaya gelip bir onların kendilerine yaptıkları besteleri, bir de “bizimkileri” görse sizce ne düşünür? Ki şu an çoğu insan bu farazi uzaylıdan bile kötü durumda; çünkü fikirleri olmamasını geçtik, olabilecek en yanlış ve hatalı yönde fikirleri var ve tüm dünya görüşleri çarpık ve sapkın. Dediğim gibi, akı kara, karayı ak görüyorlar. Bu hastalıklı algıyı daha da ilerletmenin anlamı var mı?
Zaten gerek medyanın, gerek de insanlığın fikir dünyasının geri kalan her yerinde yaratık, öteki, uzaylı olanlar iyi, güzel, kutsal, “””semavi“””, bizler ve bizim yüce, kusursuz, zarif Tanrılarımızsa yer altından çıkma, canavar, öcü gibi tasvir ediliyor. Dağdan inip bağdakini kovdular, bir de üstüne bağın asıl sahiplerini dağda yaşayan teröristler olarak gösterdiler. Asıl “göksel” olanlar bizken, kendilerini bu dünyanın “default”u olarak gösterme cüretinde bulundular, sanki “tepki hareketi” olan bizmişizcesine. Bu hastalıklı dünya görüşünü bütünüyle reddetmek, her Satanist’in (hatta ve hatta vicdanı olan her insanın) insanlık görevidir. Kısaca, bunu Satanist kardeşlerimizin bile birçoğu kanıksamış olabilir ama yüreğinizin derinlerinden gelen “Siz misiniz? Hayır, biziz!” narasını, ruh halini, farkındalığını benimsemek, ne olursa olsun kendimizi bunun bilinciyle taşımak çok önemlidir. Unutmayın; bu dünyada güzelliğin, zerafetin, aydınlanmanın, kutsiyetin ve otoritenin en büyük değil, yegane meşru kaynağı biziz. Birkaç düşman soysuzunun ruhunuzun en köküne kadar yerleşmiş, damarlarınızda akan bu gururu almasına veya unutturmasına kati suretle izin vermeyin!
Bu parçayı müzikal olarak ele almayacağım; çünkü cidden gerek Therion (özellikle o ilk attığım iki parçaları mesela) olsun, gerek Behemoth olsun, gerekse de sayabileceğim bazı başka gruplar gerçekten kaliteli işler çıkarıyor. Zaten en sonlarda da belirteceğim gibi şu an bu grupları müzikal değil, ideolojkik olarak ele alıyorum. Ama her halükarda, Hr*stiyanlış propagandasını tamamen bir kenara itince müzikal olarak ne kadar doyurucu, fişekleyici, harekete geçirici değil mi? Bana sorarsanız teknik açıdan ilk attığım parçalar çok daha başarılı ve detaylı, ama bu parçanın da onlardan aşırı geri kalan bir yanı yok ve zaten ortalama insan da müzik dinlerken işin teknik kısmına fazla odaklanmıyor, zevkini buna göre belirlemiyor. O yüzden bu işe müziksever değil de Satanist kimliğimle bakacak olursam en önemli faktör imaj oluyor. Tek kelimeyle özetleyecek olursak biri “karanlık”, diğeri “aydınlık”. Deyimi yerindeyse birisi Güneş’se diğeri Ay.
Elbette ruhani açıdan bakacaksak Güneş de, Ay da kritik öneme sahiptir, ama sorun zaten şu an nasıl bilindiğimiz, ve bizi böyle bildirenlerin kimler olduğu. Bu dünyanın asıl sahibi, asıl otorite ve güç sahibi Şeytan ve Onun altındaki Demon’larken, asıl “göksel”, “Güneşsel” Tanrı imgesi zaten bize ait olmayı geçtim, zaten menşei bizken, hilkat garibesi niteliğinde olansa onlarken bu tezatlığa dur demek zorundayız. Filarmoni orkestralarıyla, dünyanın en güzel ve zarif vokalleriyle adına sayısız eserler dizilmesi gereken “uysal” kölelerin, sakatların ve akıl hastalarının domuz pisliğinden yapılma putu Jehovah değil, Centil halkların Yaratıcı Tanrısı ve ebedi Işığı olan Şeytan’dır. Geleceğin Satanik sanatı, bize bunu getirecektir. Ondan sonra isteyen işin “gizemli”, “karanlık” tarafına girer, “mistik” ve “havalı” görünen “cübbeli” müziklerini yapmaya devam eder. Ama şu anda dünya, “sanat sanat içindir” diyebileceğimiz bir noktada değil ve sanat kesinlikle yüksek tesirli bir silah niteliğindedir. Durum böyleyken toplumu doğru şekilde bilgilendirmek adına bu silahı olabilecek en güzel, en zarif ve en parlak şekilde ele almak, tek ama tek mantıklı ve ahlaklı hareket olacaktır.
Örnek olarak ortaya sadece 3 tane grup attık. Bu çok daha uzatılabilir, ama önemli olan arkasındaki fikri anlatmak. Bunun için bu yeterli. Yoksa aynı suçtan Ghost da sorumlu, nispeten daha az bir ölçüde olsa da Gorgoroth da, ve daha sayılamayacak başka birçok grup ve sanatçı da.
Şimdi, bu işin ideolojik kısmı. Ama bu demek değildir ki bu durum böyle diye ne bu tarz müzik, ne de -iyisi buysa kötüsü nasıldır diyerek- başka herhangi bir çeşit müzik dinlemek kötüdür, kötülüktür, “””kafirliktir”””. Tabii değil. Elbette Yahudi propagandası dinlemenin (günümüzde çoğu pop ve rap şarkısında olduğu gibi) kişiyi kötü etkileyeceği son derece barizdir, ama onun dışında her satırı ideolojik çöplük kusmayan şeyler dinlerken arada bir-iki ufak gıcık nokta var diye bir anda beyniniz yıkanmaz – özellikle de neyin olup bittiğinin farkındaysanız. Bir Satanist’in tükettiği her tür biliş ve duyuş ürününü bilinç ve farkındalıkla seçip tüketmesinin önemli olduğu görüşündeyim; 7/24 Hristiyan ilahileri veya gangsta rap dinleyen birinin bilinçaltına, dolayısıyla ruhuna ister istemez belirli dejenere fikirler yerleşecektir ve bu potansiyel olarak kişiyi felakete sürükleyebilir.
Ama ne yaptığınızın farkındaysanız bir şeyi sırf hem ideolojik, hem de sanatsal açıdan %100 kusursuz değil diye dinlememezlik yapmanıza gerek yok. Hatta böyle yapacak olsanız zaten bu çağda ve şu anlık tüm sanatseverliğinize 10-20 yıl boıyunca ara vermeniz gerekirdi. Çünkü sanatın, güzelliğin, zerafetin ve Gerçeğin en güzel tezahürü olan Spiritüel Satanizm’in geri dönmesi, antik çağlarda olduğu gibi insanlığın asıl Yolu pozisyonuna geri geçmesi ve bu sayede de tüm insanlığa rehber olup kolektif olarak anlayışımızı, bilincimizi yükseltmesi, bu sayede de küresel çapta bilim, ilim, sanat ve zanaat alanlarında eşi benzeri görülmemiş bir sıçrama olması en az bir o kadar sürecek. O yüzden şimdilik elimizde bunlar var. Müzik Şeytan’ın insanlığa hediyesidir, kendinizi tamamen izole etmenize hiç gerek yok. Sadece, bu tarz eserleri dışarıda “Satanik” eserler olarak tanıtmanın hem hata, hem de savunduğumuz değerler için zarar olduğunu bilin. İşi sadece müzik olarak ele almak başka, fikirsel olarak bizden çok uzak parçaları doğrudan ve tamamen bizimmiş gibi gösterip öyle savunmak -dolayısıyla da bu kötü reklama dahil olmak- çok başka.
Dolayısıyla ne dinlediğinizin, ne izlediğinizin farkında olun, kendinizi ruhani olarak da güçlü tutun -çünkü ister inanın, ister inanmayın; zaten pratikle gelecekte kendi gözlerinizle göreceksiniz ki bütün bunların çok önemli ve çok alakalı ruhani bir tarafı da var-, RTR’larınıza da düzenli olarak devam edin ve zaten zihniniz kolay kolay zehirlenmeyecektir. Geri kalan kısmı çekilebilir, hatta güzel olan sanat eserlerinin içinde de ne kadara kadar Yahudi pisliğini tolere ediyor olduğunuz size kalmıştır; zaten dejenerasyona olan toleransınız ve aldığınız zevk ruhani olarak ilerledikçe azalacak, buna karşın gerçek ince kültürü ve zevki, gerçek Pagan güzelliğini çok daha iyi takdir edeceksiniz. O vakte kadar da az biraz değil, tamamen Yahudi beyin lağımı niteliğindeki şovlara, parçalara, “””sanatçılara””” değerli vaktinizi ve ilginizi vermemeniz sizin yararınıza olacaktır. Unutmayın, düşmana ve düşmanın ideolojik pisliklerine vermediğiniz her bir dakika, gerek kendi varlığınızda ruhen, gerek de dış dünyada gerçekten inşa ettiğiniz, inşa ettiğimiz yüce ve Ebedi Pagan Tapınağının tuğlalarını dizmeye harcayabileceğimiz bir dakikadır. Bu yolda kendi zihninizi ve ruhunuzu temiz tutmak bile, yüce ırkımız ve güzel gezegenimiz adına yaptığımız bir hizmettir. Kendi iç tapınağınızı temiz tutun ki dışarıda kuracağımız tapınaklar da aynı şekilde tertemiz, fevkalade olsun.