Bu bir Spiritüel Satanizm Çeviri İçeriğidir. Asıl metin.
Şeytan tarafından Yezidilere dikte ettirilen Kitab-ı Celve, kendisini takip edenlere bir mesaj niteliğindedir. Yezidi öğretileri, bölgedeki İslamcı baskılardan ötürü yozlaştırılmıştır. Bu yüzden takip edilmemelidir ve her türlü içerik, Satanik süzgeçten geçirilmelidir. Aşağıda sunulan bölümler doğrulanmıştır.
Şeytan’a “Taus” da denmiştir. Şeytan’ın yarattığı ve O’nun için kutsal olan türlerden birisine sırf bu nedenle Türkçede “tavus kuşu” denir. Tavus kuşu, Köktürkler başta olmak üzere tüm Türk toplumlarında, diğer antik Pagan kültürlerinde, keçi, karga, ejderha ve yılan ile birlikte Şeytan’ın sembollerinden birisi olarak kullanılmıştır.
“6. yüzyılda Akhun hükümdarının ve 8. yüzyılda Batı Göktürk kağanının tahtı anka ve tavus kuşu figürleri ile süslüydü. Ölümsüzlüğün ve yeniden doğuşun simgesi olan bu kuş Türk sanatında devlet kuşu olarak da kabul edilmiştir.“ (Kaynak: Esin 1960:168)
Birinci Bölüm
Ben vardım, şimdi de varım ve hiçbir zaman sonum gelmeyecek. Tüm canlıların ve korumam altındakilerin meseleleri üzerinde hakimiyet sahibiyim. İhtiyaç anında bana güvenenlere ve beni çağıranlara yardım etmek için her zaman varım. Evrende varlığımın bilinmediği yer yoktur. Bütün işlerde yer alırım, lâkin bu işlerin doğasını tasdiklemedikleri için dışarıdan olanlar bunlara kötülük derler. Her çağın, işleri benim buyruklarıma göre yöneten kendi yöneticisi vardır. Bu makam nesilden nesile değişebilir, öyle ki bu dünyanın hükümdarı ve onun başkanları sıraları geldiği zaman kendi makamlarının görevlerini yerine getirdikten sonra ayrılırlar. Herkesin kendi doğasının prensiplerini takip etmesine izin veririm, fakat bana karşı çıkan buna çok pişman olur.
Hiçbir Tanrı benim işlerime müdahale edemez ve ben tüm Tanrılara tapınılmaktan kaçınılmasını zorunlu bir kural yaptım. Dışarıdan olanların tüm kitapları, peygamberler ve havariler tarafından yazılmalarına rağmen onlar tarafından değiştirilmiştir. Bu, her mezhebin diğerlerinin yanıldığını kanıtlamaya ve onların kitaplarını yok etmeye çalışmasıyla da anlaşılabilir.
Ben doğruyu ve yanlışı bilirim. Yoldan çıkarıcı ayartmalara karşı bana güvenenlere destek olurum. Dahası, yetenekli yöneticilere öğüt veririm, zira ben onları benim tarafımdan bilinen süreler boyunca atadım. Yapılması gerekenleri unutmam ve zamanı gelince bunları yürürlüğe koyarım. Talimatıma uyanlara öğretir ve yol gösteririm. Bana itaat edenler ve buyruklarıma uyanlar, mutluluk, haz ve rahatlık tadacaklardır.
İkinci Bölüm
Adem’in soyundan gelenlerin yaptıklarının karşılığını veririm ve onları yalnızca benim bildiğim çeşitli ödüller ile ödüllendiririm. Dahası, dünyadaki, hem yer altındaki hem de yer üstündeki, tüm güç ve hükümdarlık benim ellerimdedir. Kendileri için iyi olan konularda bana itaat eden halkım [Satanistler] hariç, diğer insanlarla arkadaşlık ilişkisi kurmam. İşlerimi, imtihan ettiğim ve isteklerim doğrultusunda çalışanlara emanet ederim. Bana sadık/bağlı olanlara ve buyruklarıma itaat edenlere çeşitli şekillerde beliririm.
Ben veririm ve geri alırım; zenginleştiririm ve yoksul bırakırım; mutluluğa da, sefalete de ben sebep olurum. Bunları, her çağın özelliklerine uygun biçimde yaparım. Kimsenin benim işlerimi yönetme biçimime müdahale etme hakkı yoktur. Bana karşı çıkanlara hastalıklarla acı çektiririm; ancak benden olanlar, Adem’in olmayan oğulları gibi ölmeyeceklerdir. Kimse bu dünyada, benim belirlediğim süreden fazla yaşamaz; ve eğer istesem, bir kişiyi ikinci veya üçüncü kere, ruhların göçüyle [Reenkarnasyon] tekrar bu veya başka bir dünyaya yollarım.
Üçüncü Bölüm
İndirilmiş bir kitap olmaksızın doğru yola iletirim, sevdiklerimi ve seçtiklerimi görünmez vasıtalarla dosdoğru yönlendiririm. Bütün öğretilerim her türlü koşula ve zamana uygundur. Benim irademe karşı çıkanları başka bir dünyada cezalandırırım.
Şimdi Ademoğulları, işlerin gelecek hâlinden habersizler. Bu yüzden birçok hataya düşüyorlar. Dünyadaki/yerdeki hayvanların, gökteki kuşların ve denizdeki balıkların hepsi benim kontrolüm altındadır. Tüm hazineler, ve saklı şeyleri bilirim; ve istersem, birinden alıp diğerine veririm.
Harikalarımı onları arayanlara, mucizelerimi de bunları bahşettiklerime zamanı geldiğince gösteririm. Ama dışarıdan olanlar benim düşmanlarımdır, bu yüzden bana karşı çıkmaktadırlar. Böyle bir tutumun kendi çıkarlarına karşı olduğunu da bilmemektedirler; zira güç ve zenginlik benim elimdedir ve ben onları her değerli Ademoğluna bahşederim. Bu şekilde dünyaların hükümdarlığı, nesillerin geçişi, ve bunların yöneticilerinin değişiklikleri en başından beri benim tarafımdan belirlidir.
Dördüncü Bölüm
Kendi haklarımı başka Tanrılara vermeyeceğim. Dört maddenin/özün, dört köşenin, dört zamanın, yaratılmasına izin verdim, çünkü bunlar canlılar için gerekli şeylerdir.
Yahudilerin, Hristiyanların ve Müslümanların kitapları, dışarıdan olanların kitapları olarak, benim yasalarıma bir bakıma katılıyor, kabul ediyormuş gibi görünebilir. Bunlara ters olan ne varsa değiştirmişlerdir, bunları kabul etmeyin. Üç şey bana karşıdır ve ben bu üç şeyden nefret ederim. Ancak benim sırlarımı saklayanlara verdiğim sözler yerine getirilecektir. Benim için acı çekenleri şüphesiz ki dünyalardan birinde ödüllendireceğim.
Tüm takipçilerimin birlik olmalarını isterim, yoksa dışarıdan olanlar onlara karşı galip gelirler. O hâlde benim emirlerimi ve öğretilerimi takip eden hepiniz, dışarıdan olanların/diğerlerinin tüm öğretilerini ve sözlerini reddedin.
Onlara ne ben öğrettim, ne de benden geldiler. Benim adımdan veya özelliklerimden bahsetmeyin, yoksa pişman olursunuz; zira dışarıdan olanların ne yapabileceğini bilemezsiniz.
Beşinci Bölüm
Ey bana inanan sizler, sembol ve imajımı onurlandırın, zira bunlar size beni hatırlatır. Kanunlarımı ve hükümlerimi yerine getirin. Benim hizmetimde olanlara itaat edin, ve saklı şeylerden size dikte ettiklerini dinleyin. Onlar benim öğretilerimin doğasını bilmedikleri için, dışarıdan olanların, Yahudilerin, Hristiyanların ve Müslümanların yanında size öğretilenleri taşımayın. Onlara kitaplarınızı vermeyin, yoksa bunları sizin bilginiz olmadan değiştirirler. Öğrendiklerinizin büyük çoğunluğunu değiştirilmesin diye kalpten öğrenin (ezberleyin).