Azazel – Apollo: Güncel Sayfa ve Detaylı Bilgi

Bu sayfada verilen bilgiler ileri düzeydedir ve Lord Azazel’i daha derinlemesine tanımak isteyenler için detaylı bilgi içerir. Ayrıca, sayfa içinde, Azazel’in ilah isimleri gibi hiyeratik [son derece ruhani] bilgiler de yer almaktadır.

İlah İsimleri hakkında şunu demek gerekir ki, bu İsimler, numerolojik olarak Davet ve İnvokasyon için en uygun İlah İsimleridir.

İlâh İsimleri:

İlâh Sayıları ve Atıfları:

• Sayılar: 5, 7, 20, 36*
• Rünler: Sowilo, Raidho, Kenaz*
• Zodyak Güç Burcu: Akrep [Ophiuchus’un Dereceleri]*
• İlâhi Hayvan Sembolleri: Piton, Şahin, Güvercin, Yunus*, Alaycı Kuş*

İlâhi Sembolleri:

• Lir (Müzik Enstrümanı)
• Güneş Diski
• “E” Harfi
• Altın Yay & Altın Ok

İlâhi Güçleri:

• Işık
• Müzik
• Uyum
• Yasa
• Adalet
• Zarafet
• Kehanet

Kendisine Atfedilmiş Önemli Unvanlar:

• Işığın Lordu
• Helios
• Işık Getiren
• İlâhi Koruyucu
• Mousaios [Müzisyen]
• İlâhi Jüri
• Ebedi Güneş

*Gündelik konuşmalarda ondan gelişigüzel bir şekilde Azazel olarak bahsetmekte bir sakınca yoktur. Azazel Arapça kökenlidir. Hiyeratik isimleri yukarıdadır ve çağırma gibi ruhani işler için en iyi iletişimi sağlayacaktır.

Bilinen isimleriyle: AZAZEL namıdiğer ZAZEL, APOLLO (Yunanca: Parlayan Güneş’in Tanrısı), MİTHRA (Roma), MİTRA/SURYA (Vedik Çağ), LUGUS/LUGH (İrlanda/Galler), ŞAMAŞ (Babil), UTU (Sümerce: Işıldayan), SAMAS (Akad), BABBAR (Sümer), Aşur (Asur), ŞAMIYA (Hathra), SAMYAZA, SEMJAZA, SEMİHAZAH, SEMİHAZAİ, (Birçok düşman kaynağında görüldüğü gibi, Ortadoğu isimlerinden ve unvanlarından alınmıştır.) SUSANOO-NO-MİKOTO (Japonya), HUİTZİLOPOCHTLİ (Aztek)

Azazel, Antik Dünyadaki en popüler Tanrılardan biridir. Uzun süredir saygı duyulan en güçlü Tanrılardan biridir. Kadim Uygarlıklardaki tüm milletler tarafından takip edilmiştir.

Lord Azazel uyum, yücelik, güzellik, sanat ve üst düzey ruhaniyetin tanrısıdır. Güneş ile olan güçlü ilişkisi, statüsüne ve doğasına güçlü şekilde uyan bir özelliktir. Tüm tezahürleri dikkate alınarak, O bir Adalet Tanrısı olmuştur. Karmik bir şekilde insanların hak edilen cezayı aldıklarından ve yine insanların hak ettiklerini kazandıklarından emin olmak için bu duruşundan asla taviz vermez.

Azazel insanlığa birçok armağan verdi. Pek çok dilde, “Güneş’in altında hiçbir şey gizli kalmaz” deyimi hâlâ hayatta. Azazel’in Sümerce Adı olan Utu, “Dünya’da olan her şeyi” görebilmekle ve aynı zamanda insanlar arasındaki ilişkileri gözetlemesiyle tanınır. Antik Yunanistan’da, yasaların ve hukuk sistemlerinin vatandaşlara haksız veya suistimal edici olmaması için, Apollo’nun Kâhinine danışılırdı. [1, 2]

Birçok Panteon’daki diğer Pagan Tanrılarının yanı sıra, Antik Yunanlılar ve diğerleri tarafından “Apollo” adıyla ibadet edildi. Apollo, gökyüzündeki bir cisim olan Güneş’in Tanrısı değil, Güneş’in görkemini ve gücünü temsil eden Tanrıdır. Asıl göksel cisim olan Güneş, Eski Yunanistan’da Tanrı Helios’tur. Helios, “Helios Apollo” ya da “Güneş’in Apollo’su” gibi, Azazel’in yüce gücünü ve yüksek ruhani rütbesini belirtmek için bir unvan olarak da kullanılmıştır.

Apollo’nun güçleri çoktur, ancak genel olarak sanat, müzik, tıp ve kehanet etrafında toplanmıştır. Kehanet, kişiye geçmişi, bugünü veya geleceği söyleme yeteneği veren tüm İlâhi sanatları barındıran çok derin bir pratiktir. Bu güçlerin her birinin, çok fazla derinliği ve analizi vardır. Apollo, gizemli ve bilgelik açısından çok zengin olduğundan, O’nun hakkındaki her şeyi açıklamak için bir ansiklopedi gerekir. [3]

Kendisi Mithra olarak, Roma gizemlerinin [okültizminin] koruyucusuydu. Orada da Güneş ile güçlü bir şekilde ilişkilendirilirdi. Mithraizm’de 7 adet inisiyasyon seviyesi vardı. Vedik edebiyatında ”Mitra” olarak adlandırıldı ve yine Güneş ile ve edilen yeminlerin tutulmasıyla ilişkilendirildi.

Romalıların Mithra sembolizminde, Azazel’in ışığı ve yasaları verdiğini ve inisiyelere kendi elini bir jest olarak uzattığını görebiliriz. Apollo olarak onun sembolü, Piton [Kundalini Yılanına bir referans olarak] simgesi, inisiye tarafından sağa doğru yöneltilir.

Aynı tasvirde Azazel burada bir elinde kılıç tutarken görülür. Öte yandan, adanmışlar ile dostane ilişkiler kurar. Ayrıca bir dağın veya bulutun üzerindeymiş gibi görünen adanmış birinin, Tanrı’nın bulunduğu yere “yükseldiğini” görürüz.

İnisiyelerin taktığı Frig Başlığı, Mitra ayinlerinde çok önemli bir sembolizmdir. Bilincin açılmasını sembolize eder. Birçok tasvirinde olduğu gibi başının etrafında bir Hale ve bir Güneş Diski vardır.

Boğa’nın öldürülmesi özünde birçok şeyi sembolize eder. Sıradan bir bakış açısıyla boğanın öldürülmesi, kişinin yaratılışsal dürtüleri üzerindeki kontrolünün simgesidir. Soldaki yazıtta, Birleşmeyi simgeleyen Güneş ve Ay Tanrılarını görüyoruz. [Mithra ve Boğa tarafından birleştirilmiştir.]

Apollo, Güneş ışınlarıyla ve ruhsal gücün parlaklığı ile güçlü bir şekilde ilişkilendirilir. Azazel’e verilen ünvanlar çokça, kapsamlı, saygın ve onore edici olmuştur. Apollo olarak ona yüzlerce yüceltici ünvan verildi. Kendisi bir ”Müzik Tanrısıdır”. Müziğin gizli anlamı; gezegensel kürelerin müziği ya da yedi müziksel oktav ile temsil edilen varoluşun üst seviyeleridir. Bunlar, insanın kendisinin daha yüksek aydınlanma seviyelerine ulaşmasındaki yükseliş seviyelerini simgelerler. [4]

Daha derin gizemlerde Apollo, Simya Sanatlarının ve ruhun ışığının işleyişinin en bilge öğretmenidir. Apollo olarak, onun enstrümanı Lir’dir ve hepsi 7 ana çakradan birine karşılık gelen Lir’in yedi ayrı kordonunun her biri tarafından sembolize edilen Dünya’nın tüm boyutlarının bilgisini sembolize eder. Sonuç olarak, Azazel/Apollo, Eski Yunan Filozofu Plütark tarafından lirik enstrümanları yaratan Hermes/Thoth ile birlikte “müziğin mucidi” olarak adlandırılmıştır. İki Tanrı da güçlü bir dostluğa dayanan çok yakın bir ilişkiyi paylaşır. Apollo, insanları mantraların ruha ve aynı zamanda gerçek müziğe doğru bir şekilde söylenmesi için bir sembolizm olan müzikle iyileştirebilir, bu bir sembolizm olmasına karşın doğrudan anlama da sahiptir. Bu tür “şarkılar”, Eski Yunanlılar tarafından “Pe-ans” olarak adlandırıldı. [5]

Arındırma gücüne sahip ayinleri, Güneş’in insan ruhunu arındırma gücüyle ilgiliydi. Ek olarak, olağanüstü kehanet yeteneklerine sahip olduğu bilinir ve kendisi de usta bir kâhin olarak geleceği görme veya kapsamlı kehanet yetenekleri armağan eder. Bu yetenekler, Tanrıların bilgeliğini kullanarak Ruhu spiritüel olarak arındırmaktan ve yükseltmekten gelir. [6]

Önemli bir Yunan filozofu ve Pagan teolog olan Plütark, “Delphic Epsilon’a İlişkin” adlı eserinde sevgili Tanrımız hakkında şunları yazar:

“Sevgili Apollo, hayatımızdaki sıkıntıları iyileştirir, kendisine soran herkese kehanetler vererek onları çözer, kendisi ise içimize yerleşir (hissiyat olarak kişiyi uyandırır) ve filozoflarda doğru bilgiye [logos] yönelik sorular sormak için ruhani hisler uyandırır. Bunu ruhumuzu gerçeğe açık hâle getirerek yapar, diğer birçok şeyde [Azazel ile ilgili] bu bariz olan bir şey, aynı zamanda E harfinin kendisini temsil etmesi için yaptığı seçimde de bariz olan bir şey.” [7]

Delphi’deki Apollo tapınağına girerken ve çıkarken ”E” harfinin söylenmesi gerekirdi. Bu tercihin sebebi, Azazel’in büyük bir gizemidir. Bu harf, İngilizce ve başka dilleri konuşan insanlar arasındaki ortak selamlaşma olan ”Hey” kelimesi gibi telaffuz edilirdi. Ancak Antik Yunanca’da [Apollo Tapınağı’nda selamlama için kullanılan] “Ei” kelimesinin başka bir ruhani anlamı vardı. ”Var olanın” gücünün kutsal bir benzetmesi olan ”Gerçekten olan” şeklinde tercüme edilmiştir. Mühründe de E harfi güçlü bir şekilde vurgulanmıştır. [8] E harfi ile Tapınağı arasındaki bağlantı burada sikke üzerinde açıkça gösterilmiştir.

Delphi Tapınağı’nın girişinde bilgelik yazıtları vardı. Bunlardan üçü girişteydi.

Birincisi: “KENDİNİ TANI”: Tüm Gizem okulları tarafından binlerce yıldır benimsenen çok önemli bir okült ifade. Apollo burada meditasyonun ve kendini tanımanın önemini anlatıyor. Kendini anlama olmadan, bilgelik yoktur.

İkincisi: “HİÇBİR ŞEY AŞIRI (OLMAMALI/YAPILMAMALI)”: Buradaki aşırılık, bir şeyin eksikliğinin her iki tarafta da dengesizlik, uyum eksikliği veya uyumsuzluğa ve dolayısıyla hasara neden olan aşırı bolluk durumunu tanımlar. Bu “fazlalık” aynı zamanda ruhun dengesi için de bir şifredir.

Üçüncüsü: “[KESİN] SÖZ VER, SONRA FELAKET”: Bu ifade, “Yalancı güvencenin ardından felaket gelir” olarak tercüme edilir. Bu, üç ifadenin en gizemli olanıdır. Bu ifade, ileride felaket getirebilecek yanlış vaatler (kesin olmayan şeyler) konusunda aldanmaya karşı şiddetle uyarır. Kişinin kendini söylentilere veya yanlış ideallere “kapılmaması” konusunda uyarır. Hristiyanlar da bu tavsiyeye bir uyabilselerdi…

Yeminlere dönersek, Mithra da Azazel’in diğer tüm isimleri gibi, yemin etme ve tutma özelliği ile güçlü bir şekilde ilişkilendirilmiştir. Yeminler sadece doğrudan anlamındaki yeminlerle değil, aynı zamanda Kadim Gizem okullarındaki sessizlik yeminleriyle de ilgilidir. İrlandalılar için Lugus olarak, aynı zamanda ışıldayan enerjinin Tanrısı ve yeminlerin koruyucusuydu. Mitra ile Vedik kimliğindeki benzerlikleri de aynıdır. [9]

Bugün, Tanrılara verilen yeminlerin en yaygınlarından biri, tüm doktorların [Apollo/Azazel’in iyileştirici güçleriyle açıkça ilişkilendirilen] Hipokrat Yemini’dir. Modern doktorlar ne yaparlarsa yapsınlar, bu yemin mutlak ve bağlayıcıdır.

Modern “Demonoloji”de Apollo, “Apollyon” ismiyle iftiraya uğradı ve birçok “Grimoire”da bu isimle biliniyor. Bu bir hakarettir ve Apollyon kelimesi “kaçan” veya “kovulan” anlamına gelir. Bu imâ aynı zamanda İbranilerin her yıl Azazel’e hakaret etmek için yaptıkları kan ritüellerinde uçurumdan “atılan” Azazel’in Keçisi ile bağlantılıdır. Apollo ismi, yukarıda bahsedilen tüm olumlu şeyleri ifade ederken, “Apollyon” kelimesi O’na küfürdür. Apollo’nun düşmanlarının üzerine çekirge sürüleri göndererek lanetlediği de biliniyordu ve düşmana ciddi zararlar veren üç İmparator Apollo’ya sıkı sıkıya sadıktı. Hristiyanlar bugüne kadar İncil’deki “Apollyon” figürünün “Şeytan’ın Emrindekilerden” biri olduğunu, Roma’ya hükmettiğini ve “Cehennemin Güçleri” tarafından kurulan imparatorluğa hükmettiğini de kabul ederler ve ne kadar kudretli olduğunu bilirler. [10]

Düşmanın iftira atmak için yazdığı metinlerde bile, düşman tarafından “Büyük İsyan” anlamına gelen “Semihazah” unvanı verilen Azazel, düşmanın zulmüne karşı isyanı gerçekleştirmeleri için diğer Demonlar ile beraber yemin eder. Azazel sorumluluğu kendisinin alacağını söyler. Azazel, düşmanın bizi ruhen batırma adaletsizliğine karşı direndi. İnsanlığı düşmana karşı koruduğu için bu şekilde iftiraya uğradı. [11] Aynı şey, Apollo’nun diğer Tanrıları ”Devlere” ve saf olmayan ruhlara karşı savunmak için Gigantomachy’de [Tanrılar ve Devler arasındaki savaş] ”Olimposlularla” beraber nasıl savaştığını da anlatır.

Ne olursa olsun bu efsane, Apollo’nun aslında ölümlü bir eş için “yeryüzüne indiğini” ve ona bir oğul verdiğini, efsanede kadının adının “Coronis” olarak geçtiğini söyler. [12] “Coronis” Yunanca Taç anlamına gelir, yani bu Taç Çakrasını temsil eden bir alegoridir. Tüm düşman kaynaklarında Azazel insanlığa yardım etmek için “yeryüzüne inmesinden” ötürü saldırıya maruz kaldı. Bu çok, çok uzun zaman önce Tanrıların gelişiyle ilgilidir. Bilinmesi gereken bir şey de, Azazel’in fiziksel bir eşinden, daha sonra Yarı-Tanrı olarak atfedilen Asklepios adında bir oğlu olduğudur. Asklepios, modern tıbbın ve şifa sanatlarının babasıdır. Asklepios’un sembolü aynı zamanda babasının da sembolü olan, birbirine geçmiş Piton (Kundalini Yılanı) sembolüdür.

Yüce Tanrı’nın en ünlü öğrencisi ve “Oğlu” olarak kabul edilen, Tuvanalı “Apollonios” idi. Apollonios efsanesi, mucizeler yaratan, Tanrılığa ulaşan ve ölümsüz olan birini anlatır. Apollonios asla ölmemiştir. Apollonios’un tüm yazıtları, öğretileri ve bilgeliği daha sonra bolca sapkınlık ve sahtekârlıktan sonra asla var olmamış ”İsa” karakterine devredilmiştir. Bunların arasında, ”Tanrı’nın Krallığı İçimizdedir” gibi öğretiler ve okült ifadeler de bulunmaktadır. Elbette bunlar o zamanın Gizem okullarında bilinmekteydi.

Apollonios’un Adı, “Apollo’nun İnsanı” anlamına gelir, bu nedenle ona Tuvanalı “Apollonios” denmiştir. Azazel’in nezaketi ve iyiliği geniştir ve takipçilerine bahşettiği armağanlar sayısızdır. Apollonios’un, Apollo’ya atfedilen üstün bilgelik, kehanet yeteneği, tanrı seviyesi öngörü yeteneği gibi pek çok güce sahip olan bir Tanrı olduğu su götürmezdir. O, zamanın tüm Kadim Rahipleri tarafından bir Tanrı olarak kabul edildi. Herkes tarafından sevildi ve Roma, Orta Doğu, Uzak Doğu, Hindistan, Mısır ve Antik Yunanistan’da öğretiler, ruhani bilgiler verdi ve okült bilgiye teşvik etti. Yaşayan bir “Tanrı” olarak selamlandı. Apollonios halktan biriydi, ne kral ne de başka bir şeydi. Yine de, Apollo’ya olan yoğun sevgisi ve ruhani yönden çalışkanlığı ona, o zaman bilinen dünyadaki tüm ihtişamı kazandırdı. İçinde tam anlamıyla Tanrı Apollo’nun bir yönünün yaşadığı düşünülüyordu.

Apollonios, her türlü mucizeyi gerçekleştirebilecek Tanrıların ruhani seviyesine ulaştı. Hayatının sonlarına doğru, ruhani olarak o kadar gelişmişti ki, ölüleri diriltebildiği ya da şu anda “Işınlanma” veya “İki Yerlilik” [Aynı anda farklı yerlerde bulunma] dediğimiz şeyi yapabildiği söylenirdi. Bunlar, “İsa” sahtekârlığının iddia ettiği “mucizeleri” aşıyordu. Apollonios’un gizemli karakteri herkes tarafından sevilirdi – nereye giderse gitsin insanlar onun vaazlarını dinlemek için akın ederdi ve herkesin hayranlığını kazanırdı.

Gittiği her yere şifa ve pozitiflik yaydı. Zamanın liderleri Apollonios’a ve onun muazzam bilgeliğine boyun eğdi, birçoğu onu ete kemiğie bürünmüş bir Tanrı olarak tanırken, birçok lider ona mektuplar yazdı. Onlara cevap verdiği mektuplardan günümüze ulaşan parçalar mevcuttur. Apollonios, düşman tarafından yakılıp yok edilen büyük bir yazılı bilgi hazinesi bıraktı.

Apollonios, Kilise tarafından “Şeytani Büyücü” olarak adlandırıldı ve ”iblisleştirildi”. [13]

Eski Paganların taşladığı ve “çarmıha gerildiği” bile iddia edilen Yahudi İsa yalanının aksine, insanlar Apollonios’a gerçekten inandı ve sevdi. Apollonios’un sahip olduğu geniş etki nedeniyle, Hristiyan Kilisesi, Apollonios’la ilgili tüm bilgileri ve yazıları yok etti. Yok edemediği yerleri de, iftira ve hakaretler ile değiştirdi. Apollonios, yeniçağ Hristiyan Kiliseleri tarafından “goetik büyücü” olarak adlandırıldı ve çok az insanın ona inandığı şeklinde alaya uğramıştır. Bu, gerçek Tanrılara attıkları iftiralardan farklı değildi.

Kimse “İsa” ya da her neyse onu sevmedi – bu aldatmaca hikâye, ”onun adına” kan döken deli imparatorlar ve Tuvanalı ”Apollonios” gibi gerçek ”Mesihlerin” cinayetleri üzerine kurulmalıydı. “İsa”nın imparatorluğu masumların kanı üzerine kurulmuştur.

Apollonios’un iftiraya uğrayıp yerine İsa’nın geçirilmesi gibi, Apollo da düşman tarafından köküne kadar iftiraya uğradı. Azazel’in adı bir unvan olarak yeniden adlandırıldı ve hâlâ İbraniler bugün ona karşı en özel nefreti ve öfkeyi taşıyorlar.

Düşmanın Tanrı olarak adlandırdığı “Azazel” ismi iki ayrı kelimeye dayanmaktadır. Bu yalnızca bir unvandır ve Tanrı’nın gerçek Adı değildir. Bunlar Azaz ve EL idi. Düşman tarafından diğer Tanrıların isimleri gibi bu isim hakkında da çok sayıda hakaret dolu yazılar yazılmıştır, ancak bunların anlamı günümüz Ortadoğu Arapçasında bile açıktır.

“Azaz” kelimesi, “güç” veya “aşırı güç” gibi anlamlarla ilgilidir. “EL” kelimesi basitçe “Tanrı” anlamına gelir, ancak genellikle “Işık” anlamına da gelir. Ancak burada Tanrı ruhani ışığın şifresidir. Bu iki kelimenin bir araya getirilmesi, Azazel’in aşırı gücünü ve ruhani ışığını; ”Onun ışığının gücünü” belirtmek içindir. Azazel’in gücü ve yüksek rütbesi bellidir, çünkü düşman metinlerinin çoğu ondan “Kötülük Ordularının Lideri” olarak, yani Tanrılardan bahseder. Pagan Pantheonunda olduğu gibi, yüksek öneme sahip konumu, düşman tarafından da açıkça bilinir. Azazel’in adı düşman literatüründe “Tanrı’nın Güçlendirdiği” anlamına gelen “Azael” olarak da geçmektedir. Bu yine ışık için şifreli bir sözcüktür. “Göklerin Sırlarını” ve insanlığa ruhani bilgileri verdiğinden ”kınanır” ve saldırıya uğrar. [14]

Azazel kadar güçlü çok az Demon vardır ve çok yüksek rütbelidir. Şeytan, Astarte, Beelzebub ve diğer tüm Tanrılara sadıktır. Ayrıca bu hiyerarşide çok önemli biri olduğundan, düşman saldırılarının çoğunu özellikle Azazel’e odaklar. Çünkü onun üstün gücünü, yüksek rütbesini ve aynı zamanda birçok Tanrı’nın onun altında geliştiğini bilirler. Eğer ”Azazel” onlara müdahale ederse kendileri için her şeyin biteceğini bilirler. [15]

Düşman, Azazel’i sadece bir “İblis”e indirgemek dışında, Azazel’in gücünden saklanmakta o kadar ısrarlıdır ki, en önemli Dini Bayramlarından birini [Yom Kippur] direkt olarak Lord Azazel’e saldırıya adamışlardır. Bu zamanda bir Keçi, İbraniler tarafından ritüelistik ayinlere, hakaretlere ve vahşice muameleye maruz kalır. Keçi ölmesi için ıssız bir yere bırakılır ya da yavaş, acılı bir ölüm olması için bir uçurumdan atılır. Keçi figürü her iki Pagan kültürünün de sembolüdür, ancak İbraniler tarafından her yıl gerçekleştirilen bu saldırının altında birçok şifreli mesaj yatmaktadır. [16]

Apollo, dış dünyadan çocukların korunmasını üstlenir, çocukların ve onların eğitimleriyle ilgilenir. Apollo, çocukların yetiştiricisi ve koruyucusu olduğu anlamına gelen “Apollo Kourothrophos” olarak adlandırılmıştır. O, onların yetişkinliğe erişmelerinde yardımcı olan ve hayatlarının bu döneminde çocukları koruyan bir güç olarak kabul edildi. Buradaki “Çocuk” aynı zamanda meditasyon ile doğan, giderek büyüyen, aydınlanmaya veya olgunluğa ulaşan yeni ruhlar için şifreli bir kelimedir. Normal dünyada, çocukları ve büyümelerini korur ve denetler, aynı zamanda yetişkin bireyler olabilmeleri için eğitim verir. [17]

Barbar İbrani programlarının takipçileri, adaletten kaçınmak ve Azazel’in yargısından kendilerini korumak için ritüeller uygularlar. Katolik Kilisesi’nin, Vatikan’ın ve İbranilerin tarihini ve reşit olmayan çocukları cinsel olarak istismar etme konusundaki binlerce yıllık geçmişlerini bilerek, neden böyle olduklarını okuyucunun hayal gücüne bırakmak gerekir. Kuran “peygamberi” Muhammed ve 9 yaşından küçük olan eşinin burada tanıklık edecekleri bir şey var.

Adı Sanskritçe’de “Ebedi Gerçek” anlamına geldiği için Şeytan nasıl da hakarete uğruyorsa, Azazel de Paganizm’in toplumsal ihtişamına ve Adalet odaklı doğasına düşmanın muhalefet olması sebebiyle hakarete uğrar. Düşman dinler adaletsizliği, tüm suçları affetmeyi, öbür yanağını çevirmeyi tembihler.

Azazel aynı zamanda Adaleti sağlar. Müritlerine ve insanlara pek çok armağan bahşetse de, iş Tanrıların düşmanlarına geldiğinde tam tersi olabiliyor. Çok karanlık felaketler getirebilir ve sevgi dolu yüzünde ne kadar parlak ve güzel olabilirse, düşmanlarına uyguladığı lanetler o kadar karanlık ve kasvetli olabilir. Apollo’nun lanetleme gücü, düşmanlarının üzerine oklar fırlattığı yayı ile sembolize edilirdi. Platon’un eserinde Sokrates, bu güçten düşmanlara büyük zarar verebilecek olan “Ok Atma” gücü olarak sembolize eder. [18] Apollo Tanrıların güçlü bir koruyucusudur, kötülüğün onlara ulaşmasını engeller. [19]

Üstteki heykel, dünyanın gördüğü en büyük güzel sanat eserlerinden biridir. “Apollo Belvedere” olarak adlandırılır ve şu anda Vatikan’dadır. Vatikan bile Tanrıların ve Antiklerin sanat eserlerini çalmadan asla var olmaya değer bir yer olamazdı.

Apollo’nun güzelliği o kadar yayılmıştır ki, “Apollonik Vücut” tabiri hala estetik mükemmelliği anlatmak için kullanılan bir tabirdir. Apollo, erkek olmak ve güzel bir zarafete sahip olmak arasındaki güçlü dengeyi temsil eder.

Apollon, İlâhi Apollo ismindeki gibi “İlâhi” anlamına gelen “Uranios” olarak adlandırıldı. Ruhani bir unvan olması dışında bu unvan da Apollo’nun güzelliğine işaret etmektedir. Asırlardır Apollo, insan güzelliğinin ve mükemmelliğinin nihai türlerinden biri olarak kabul edilmiştir.

Modern dünyamızda Apollo, biz insanlar için büyük bir ilham kaynağı olmaya devam ediyor. NASA, Ay’a ulaşmak için en olan en önemli görevinin adını Apollo’dan. Bu aynı zamanda Ay’a ilk başarılı iniş yapılan görevdi. Apollo bu şekilde yıldızlı göklere ulaşmasının haricinde, ruhundaki göklere ulaşmak isteyenler için hala bir ilham kaynağı olmaya devam ediyor.

Azazel ile ruhani birliğe katılanlar, tüm gücün kendileri üzerlerinde güçlü bir şekilde parladığını göreceklerdir.

HAIL AZAZEL!!!