Bu bir Zeus’un Tapınağı Orijinal İçeriğidir.
Bundan birkaç ay önce, Onun “Plütonyen” olarak algılanan yanı üzerine düşünürken, bunun aslında dışsal olarak böyle gözüktüğünü, fakat içsel olarak farklı bir şey olduğuna dair bir sezin geliştirmiştim.
Kendisinin doğası aslen, kendisini ifade eden katıksız bir “Güneş”tir. Bu yüzden kendisi ID’yi yönetir ve inisiyelere, benliklerini üste taşımaları konusunda yardımcı olur. Bu elbette, sadece Solar enerjilerle alakalı değildir; hakikat şudur ki, Solar enerjiler aslında diğer enerjilerle alakalıdır. Onları besleyen güç olarak, aynı zamanda kişinin deneyimleri yine kendisine döner. Bu da “kişi”yi inşa eder.
Kara Güneş ise, Yüksek Rahip’in de açıkladığı üzere aslen Satürn’dür ve bu da doğruluk ve tecrübeyle ilişkilidir. İnsan ruhu, Güneş’ten Satürn’e kadar uzanan ve kendi hükmü altındaki güçlerle donatılmıştır. Fakat bütün bu güçlerin asıl jeneratörü ve yaşamın vericisi Güneş’tir.
Bu tıpkı 1. evden başlayan kişinin, çeşitli tecrübelerle 12. evi tamamlaması ve yeni bir benlikle 13. burca evrilmesi gibidir.
Lord Sorath bu konuda, içsel güçlerimizi doğruluğa uygun bir şekle sokar. Güneş ve Kara Güneş birleşir. Polaris nasıl ki bizim dışsal yol rehberimizse, içimizdeki pusula da Güneş Çakrasıdır. Solar enerjilerin doğru olana uygun çalışması, aynı zamanda kişinin benliğinin yücelmesi anlamına gelir. Ardından bu yücelen güç, diğer güçleri de doldurur ve böylece ruh, içsel bir pusulayla hareket eder.
Kendisinin enerjileriyle alakalı rünlerin, Reda (içsel rehberlik) ve Eihwaz (dönüşüm) **becoming** olduğunu düşünüyorum.
Ardından, bu ilk aydınlanmayı yaşadığım süreden 1 ay sonrasında kendisinin Antik Yunanca’daki ismini araştırdığımda, “Zoros” ve “Aster” sözcüklerinden oluştuğunu gördüm. Persçe “Zerdüşt” sözcüğünde anlamsal olarak “Deve” kelimesi de geçmektedir fakat Yüksek Rahip Hooded Cobra, bunu açıkladığından buraya değinmeyeceğim. Bu başımdan geçen araştırma deneyimi, önceki sezinimi doğrulamıştı.
Zira bu iki sözcük birleştiğinde, “Katıksız Yıldız” anlamını veriyor.
